/GİZEMLİ MOR GLAYÖR'ler ve KAYIP ADAM.

39 8 0
                                    

*buse,lâvaboya gitmek için izin istemişti öğretmeninden.
hiç tereddüt etmeden göndermişti
Onu sınıftan öğretmeni.

Kapıdan çıktı ve daracık koridorda lâvaboya doğru yürümeye başladı.
bir yandan ise,içindeki isyan ateşini söndürmeye çalıyordu.

ve hiç beklemediği bir anda arkasında ki hamuş gölgeyi hissetti.
hem korkmuş,hem de içinde,
Siyah terler döküyordu.

*elini dudaklarına doğru götürmüş,
İsırıyordu parmaklarini.
"onu" hissediyordu için de.!

* *
Sonra,korkmuş ve ürkek bakışlarıyla dönmüştû arkasını.ve ne görsün ki;
Hiç kimse yoktu..!

*yerde hafif hareketli duran mor glayör yapraklarından başka.
Usulca eğildi,ve yere çöktü.
Bakışları şaşkın,gözleri yere
fırlayacak gibiydi bian.

*narin elleriyle toplamaya başladı yerde duran çiçek yapraklarını.

Yüzün de eski tebessümlerle
dolu bir Sevinç,beton üzerine
çökmüş buz gibiydi Ayakları.

soğuk terler dökmeye başladı.

*hiç bişey düşünmeden,glayör yapraklarını narin burbuna götürüp,
İliklerine kadar hissetti.
içinin taaa derininde.

O anda hiç bişey gelmedi aklına
kayıp,gizemli aşkından başka.

Glayor yapraklarını toplayıp gömleğinin cebine sıkıştırdı.

Çünkü yaprakları incitmeden saklaya bileceği hiçbir yer yoktu o anda.

Apar topar ayağa kalktı ve sınıfa gitmek zorundaydı.yürümeye
Başladı daracık uzun koridorda.

Ve kendi,kendine konuşmaya başladı:
Burdasın SEN,his ediyorum.!

Hadii cıkk artık çıkkk
Seni tenim de hissetmek istiyorum.
Neden cıkmıyorsun aptal..!
diyip istemsizce yoluna devam etti.
**

(Artık görmek istiyordu o sinsi gizemli aşkını)
** **

Şakakların dan aşağı süzülmeye başladı gözbebeklerinden düşen damlacıklar.

Nihayet lavabodaydı.yüzüne su atarken bile,biran önce eve gitmek
Istiyordu buse.

Artık iyice kaptırmış Kendini,
Herseyi unutmustu.

hic görmediği mor glayörlerin sahibini iyice arıyordu gözleri.
kalbi ince ince Sızlıyordu
kendi için de öylece.

*sonunda paydos zili çalıyordu.
Çantasını sırtına aldığı gibi dışarı çıkmak istiyordu biran önce"buse.

Merdivenlerden aşağı doğru süzülürken o manalı bakışları,
içi cız ediyordu adeta.

Bian önce eve gidip bugün yaşadığı tuhaf duygunun heyecanını düşlerine sarkıtmayı planlıyordu.

*ilginç bir günün ardından evininin bahçesindeydi buse.

kapıya doğru adım adım yürürken,en sevdiği mor glayörleri'ni çimlerde hayal ediyordu.

Yıpranmış saksılarda ki mor çiçekleri,
Sulamayı ezberliyordu dudaklarının ucun da herzaman ki gibi.

kapı zilini çalmayı başarmıştı nihayetinde.

(nasıl olurdu'da HÎÇ görmediği mor glayör'lerinin gizemli adamını bu kadar düşleye biliyordu)

"Annesi,seher hanım kapıyı açıyordu.
buse'yi yine herzaman ki gibi hoş ve sıcak karşılıyordu;

_HOŞGELDİN kızım
_HOŞBULDUM anne.
-günün nasıl gecti?

İtici bir Ses tonuyla;
-iyiydi anne..!diyerek annesini geçiştirdi.

Hızlıca odasına koştu ve
Mor glayör'leri görmekti içindeki
Arzu.

Hayatını çiçeklere sunduğu gün,
Herkesle mesafeli olmuştu.
Duyguları dağınık süslü,
Kayıp adamı bekliyordu.
*
Bundan ibaretti artık buse'nin
ailesiyle olan diyaloğu.

*bundan 2 ay önce baslayan oyun,
Artık zavallı kızın beynini
elegeçire bilmişti.

Artık okulu takmıyor,annesinin
En zerafetli yemek masasına oturmuyordu.hoş muhabbetlere katılmıyor,babasına bir başkası
gibi davranıyordu.

hiç birşeyi takmıyordu.

*odasına koşan genç kız,
gömleğinin cebine sıkıştırdığı yaprakları cıkarıyor,

Ve raflara dizilmiş saksıların yanına bırakıp,onları izlemenin tadını çıkarıyordu.

Artık tamamen "sır"dolu bu adama haykırıyor,düşlerde daha çok aşık oluyordu.

Görmediği aşkın çölünde,
Kavrulmayı hayal ediyordu.

Kayıp düşler içinde başka bir hayatın
İçine bırakmıştı kendini,
elinde olmadan.

Gözleri kapalı,dağınık yatağına uzanmış başka bir dünyayı yaşıyordu halâ.

Raflara dizilmiş sırlı saksılar,
Mor kavanozlarda ki reçeller gibiydi.

Uyuya kalan gizemli aşkın cesur kızı,
İyice dalmıştı hayal dünyasına.

Annesi seher hanım,durumunu bir süre önce fark etmiş,
fakat buse yi sinsice herşeyden soğutan mor çiçeklerin gizemli adamını bir türlü bulamıyordu.

Diğer yandan ise,elleri bağlı kızına ağlıyordu içinde ki ağıt.

eşi osman beye hiç bir şekilde anlatamıyordu,bir kaç kez anlatmayı denese de.

Zavallı kadın,osman beyi kaybedecekti diye korkuyordu. Buse'nin bu durumuna uzun zamandır göz yumuyordu.

*seher hanım,odaya gelmiş kızını merak ediyordu.raflarda duran mor çiçek dolu saksılara nefretle göz atmış ve buse'nin üzerini usulca örtüp çıkmıştı.

Zavallı anne,bu gidişle kızının başına
Bir iş gelmesinden endişe ediyordu artık.

iyice kahroluyordu.!

Öncesinde kızı'nın,kapıya bırakılan çiçeklere ilgisini normal karşılamış, fakat sonra zamanla garip
davranışlar Sergileyen kızından
iyice korkmaya başlamıştı.

Zaten bir anlam verememişti,
her sabah çiçekleri kim veya buse'nin
Hangi hayranı kapıya bırakabilirdi.(?)

MOR GLAYÖR'ler  (Nimet gider)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin