Herşeyin Başlangıcı

42 4 3
                                    

18 yaşıma çok az kalmıştı. Neredeyse 1 hafta. Yetişkin oldugumda, beni nelerin bekledigini hep merak ederdim.
Başıma geleceklerden habersiz saf bir kız cocuguydum. Kestane renginde ama hafif sarıya kaçan saçlarım.  Herşeyi gözlemeyi seven çim rengi yeşil gözlerim vardı. Az daha unutuyordum.  Adım jennifer. Neredeyse 18 yaşıma  girmeme 1 gün kalmıştı.
Saat 00:00 oldugunda alarımım çaldı.  Sersem bir şekilde yerimden kalktım sabah olmasına daha çok vardı. Gece simsiyahtı.  Korkutucu bir geceydi.  Kötü birşeyler olacagı her halinden belliydi. Her neyse. Tamamen yetişkin olacatım.  Sorumluluklarım artacaktı.  Uyanır uyanmaz düşünmeye başlamıştım.  Ve tanrıya yalvardım.  Lütfen her zamanki dogum günümden farklı bişeyler istiyorum tanrım lütfen. Tanrıya rica'da bulunduktan sonra uyumaya çalıştım. Bir saga bir sola döndüm. Uykuya dalmıştım.   
Bir kaç ses duydum ve kalktım.  Koşa koşa aşşagıya indim.  Annem ve babam yerde kanlar içinde can çekişiyordu.  Hala inanamıyordum.  Onlar ölüyordu.  Tanrıya dogru bakıp.  Neden dedim.  Ve dizlerimin üstüne çöktüm. Annem ve babam bana birşeyler söylemeye çakışıyordu.
Onları anlamaya çalıştım.
-j -jen dedi annem.  Zar zor konuşuyordu.  - jen bizim fazla vaktimiz yok.  Kendine dikkat etmeni istiyorum dedi zar zor. - Evden sakın çıkma dedi ve oracıkta ikisinide kaybetmiştim. Hemen polisi aradım. Yanlız kalmıştım.  18 yaşıma basıyordum sorumluluklarım olması gerekenden fazla olacaktı. Ne yapacaktım?  Bilmiyordum. 10 gün boyunca polislerin yanında kaldım.  Polisler istedigin kadar kalabilirsin demişti.  Ama ben artık ayakta durmayı ögrenmeliydim.  18. Yaş günümü aslaga unutmayacaktım. Rüyalarıma kadar giriyordu o korkulu gece. Gözümün önünden gitmiyordu.  Tutamıyordum kendimi keşke benim yaşayacagım günleri onlar yaşasaydı da, hazır  degilken tutundugum dal kırılmasaydı.  Ev bizimdi.  Annem ve babamı öldürenler bulunamamıştı.  O evde kalmam bana olanları hiç  unutturmayacaktı. Oradan taşınmak zorundaydım. Kimsem yoktu  artık. Evi satılıga çıkardım.
Tüm degerli degersiz herşeyi sattım. Sadece mavi  bir valizime bir kaç kıyafet,  aile resimlerimizi Ve evdeki eşyaların parasını  koymuştum. Ev parasınıda cebime koydum hemen akşama uçak bileti aldım. Amerikaya gidecektim. Fransadan amerikaya  alışacaktım alışmak zorundaydım'da yoksa o evdeki o şehirdeki acı beni  gün geçtikçe öldürecekti. Herşeyi unutup yeniden başlayacaktım hayatıma.
Uçaga binmiştim yerime oturdum. Yanımda çok yakışıklı biri oturuyordu. Kumral. Yeşil gözlü. Kaslı biriydi.  Ve uzun boyluydu. Siyah dar paça bir pantolon giymişti. Birde siyah kuru kafalı bir tişört hafif uzun saçlarını saga dogru yatırmıştı çok tatlı duruyordu. Bana çok benziyordu.
Yanına oturdugumda.
-merhaba sanırım birlikte oturacagız.  Dedi
(çok hoş biriyidi sanırım konuşmayı unutuyordum.  Yada dillerini bilmiyordum)
(kendi dilimde)
-dilinizi bilmiyorum anlayamadım pardon.
Dedim
(neyseki dilimizi biliyordu)
- kusura bakmayın dilimizi bilmediginizi bilmiyordum.
-sanırım yanımda oturuyorsunuz.
-evet evet öyle yanınızda oturuyorum.
-bakarmısınız aslında tanışsak hiç fena olmaz.
-aslında olabilir.
- adım jessie
-bende jennifer ama sen jen diyebilirsin.
-banada jess diyebilirsin.
(türibülansa girecegiz sayın yolcular sakin olun ve kemerlerinizi baglayın.)
-yeni tanışmışken seni  de kaybetmeyi istemem jess. Lütfen kemerini bagla.
-sen ne dersen o olsun genç kız emrine amadeyim.  Dedi
Uçak düşmeden heycandan ölecektim galiba.  Türibilansı atlattıktan sonra amerikaya varmıştık. Onunda gidecek bir yeri yoktu sanırım. Oda bir kaç ay önce ailesini kaybetmiş. Durumumu anlattım ve beraber bir ev tutmayı teklif ettim
- hey jess baksana yapacak bişeyin veya oturacak bir evin yoksa ki benimde yok beraber bir ev tutabiliriz.
-jennifer hiç sormayacaksın sanmıştım dedi.
Ve bir yerlere gidip  ev aramaya başladık.
Bir ev bulmuştuk ne o kadar büyüktü nede sıgmayacagımız kadar küçük  ve kötüydü kırmızı şirin bir evdi. 2 oda vardı birinde jess birinde ben yatacaktım.
İçi eşyalıydı jess koltukta yatacaktu sonra duruma  göre bakacaktık. İkimizde iş bulacaktık konuştuktan sonra yatmaya karar verdik uzun bir gün olacaktı.  Gec boynumda agır bir yara hissetim.  Odanın içi kap karanlıktı. Gördügüm tek şek kırmızı iki göz'dü.  Çok koekmuştum hemen  yatagımın altına saklandım.  Kırmızı gözlü olan neydi?  Tekrar gelirmiydi?  Derken boynuma baktım.  Boynum kanıyordu.

VAMPİRLER :SAF KANIN DOGUŞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin