Odun Kafalı!

307 14 0
                                    

(Medya =Jessica )
Gözlerim gerçekten korkunçtu. Tuvaletten hala çıkmamıştım saçımı düzeltip kantine gittim. Zaten birazdan teneffüs zili çalacaktı. Kantinci amcaya gidip bir kahve istedim. Gülümseyip kahvemi verdi,parasını ödeyip bahçeye çıktım. Zaten zil çalmıştı. Alice ve Bella endişeli bi şekilde vampir hızıyla yanıma gelip ateşime baktılar. Ardından Alice gözümü açıp içine baktı daha fazla dayanamayıp kahkaha attım. Bella da bana katıla katıla güldü. Alice dil çıkarıp gitti. Deli kız ya !

Arkamda ki kıza ders ne diye sorduğumda gülümseyerek eğitim dedi. Şöyle bi baktığım da tatlı kızdı. Kumral saçlı yeşil gözleri vardı. Elimi uzatıp adını sordum. Kız ilk önce şaşkınca baksada kendini toparlayıp elimi sıktı

"Jessica. Ama Jess diyebilirsin" dedi.
Bende gülerek

"Tamam Jess" dedim.

Hoca gelene kadar Jessica ile sohbet ettik ki bu arada Alice ve Bella da Jess ile tanışmış kaynaşmışlardı bile. Hoca içeri vampir hızıyla giriş yaptı. Gerçi burda hoca değil profosör diyorlar. Öyle diycez artık.

"İyi dersler "

"Saol" diyip oturduk. Profosör söze girdi ;

"Sevgili arkadaş lar ben profosör deal bugün yapacaklarımız dövüş teknikleri ve element güçlerinizi öğreneceksiniz uzatmadan kısa kesiyim herkes spor salonuna."

Jessica ile aşağı inmeye başladık. Okulun ilk günü olduğu için eşofman takımı getirmemiştik. Alice ve Bella önde biz arkada giderken arkamdan birinin bana çelme takmasıyla yere kapaklandım. Bit hışım arkama dönüp yapan kişiye baktım. Karşımda bana 32 diş sırıtarak bakan esmer orta boylu bi kız duruyodu.  Ben senin o dişlerini Sökmezsem kızım.

Alice,Bella ve Jessica sinirli bi şekilde beni ayağa kaldırıp bana çelme takan kıza baktılar.

" ah pardon ayağım çarptı melezcik " dedi sürtük kız.

"Ben sana Çarpıcam şimdi sürtük " diyip vampir hızımla kızın saçını yere sert bi şekilde vurdum. Etraftakiler bize şaşkın ve heyecan lı bakıyordu. Bella Alice ve Jess karışmamalarını 4 e 1 olmaz dedim telapati gücümle. Onlar da onaylayarak kafalarını salladılar.  Bu arada dövmekte olduğum kızın adı Mia imiş. Az önce arkadaşı bağırırken duydum.

Mia bana tekme atacakken bacağını tutup duvara fırladm. Yerde acı çekiyordu. Eğilip kulağına fısıldadım .

"Bizim oralar da bi söz vardır... Dalımı kıranın ağacını kökünden sökerim!" Dedim kurt tarafımla hırlayarak. Mia korkarak bana baktı. Gerçi o kurt hırlamasını da nasıl yaptıysam.
Kızlar la vampir hızımızla aşağı indik. Profosör Deal sırayla element gücümüzü öğrenmek için bir kaba su, bir kısım da odunların olduğu ateş, bir fanusun içinde hava ve diğerinde toprak vardı. Alice Bella Jess ve ben en sondaydık.  Sıra Mia 'ya geldiğinde gücü su imiş. Havalı bir şekilde yerine geçti. Çünkü sadece onda su vardı diğerleri çoğunlukla toprak falandı veya hava.

"Alice Anderson " profosör ün sesiyle Alice heyecanla yere oturdu ve denemeye başladı. Aradan 10 dakika geçmesiyle Alice zıplayarak Şempanzeler gibi bize geliyodu. Bu haline sırıtarak baktım ve

" ne bu hal "dedim Alice
" hava elementi beybisi " dedi Jess le kahkaha atarak baktık.  Bella ve Jess de gidince onların da gücünü öğrendik

Alice = hava
Bella=hava
Jess=su

Sınıfta ki herkes resmen birbirleriyle aynıydı profosör ün

"Elena Swarm" demesiyle vampir hızıyla yanına gittim.

"Zihnindeki herşeyi boşalt odaklan "dedi. Kafamı sallayarak gözlerimi kapattım.
İçimde ki bian ateş ve suyun birleşmesini etrafın yeşermesini ve rüzgarın estiği ni hissettim.
Gözlerimi açtığım da herkes şaşkın ve büyülenmiş bir şekilde bana bakıyordu. Önüme baktığım da gözlerime inanamadım!

Kürenin içinde ateş ve su karışmış etrafı toprak elementi sarmış heryer çiçekle kaplı ve Kürenin etrafında son olarak hava elemanti rüzgar çevrilemişti.  Profosör şaşkın lığını gizleyemiyordu

"E-elena s-sen bütün elementleri Kontrol ediyosun. Bu harika bişey! Çıkışta müdür Austin'in yanına git ayrı ders almalısın" dedi gülümseyerek.

"Tamam profosör" diyerek kızların yanına geçtim. Geçerken Mia ya bakmayı ihmal etmedim tabii. Kıskanç bakışları Üstümdeydi Göz devirerek kalktı ve gitti yanında ki sürtük arkadaşlarıyla.

"Kızım Oha " dedi Alice
" aynen lan sende neler varmış " dedi bu sefer Bella.

Çıkış zili çaldığında Jess le yürüyorduk. Alice ve Bella markete gidiceklermiş. Oyüzden tek gitmek zorunda kaldım.

Jess le hem sohbet edip hem yürüyoruk. O sırada kurtların ordan bir kavga sesiyle hemen oraya koştuk.  Bir grup kurt 1 vampir i dövüyordu. Kutların lideri gibi görünen kişi bana baktı. Ben de ona sinirle baktım

" Jess sen burda Bekle " dedim.

Vampir hızıyla yanlarına gidip bağırdım

" napıyosunuz siz!! Bırakın onu." İçlerinden bi kurt
"Sen kimsin sana noluyo üstelik hiç vampir veya kurt kokmuyosun nesin " diye hırlayıp üzerime yürüdü. Liderleri dediğim adını bilmediğim kurt tek hamleyle bana yaklaşan kurdu itip konuştu

"Thomas." Dedi ürkütücü ama sessiz bir şekilde. Thomas

" tamam Dylan diyip ayrıldı " demek adı Dylandi.

"Bırak onu "dedim sertce.  Dylan yaklaşıp önümde durdu çok yakındı. Kehribar gözlerini mavi gözlerime dikti.

Tam cevap verecekken arkadaki kurt
"Bırakmazsak nolur " dedi ve Kurt olup üstüme atladı Jess hemen vampir hızıyla yanıma geldi vampir dişlerini çıkardı Dylan önde arkasında bana saldıran kurt ve yanına adını bilmediğim bi kurt arkadaşı daha
vardı. Melez yüzümü çıkarıp üzerlerine yürüdüm. Dylan ve diğerleri şaşırıp 1 adım gerilediler ama Dylan gerilememişti.  Sadece şaşırmıştı

" sen melezsin. Swarm ailesinden." Dedi bana saldıran kurt

" doğru bilsin kurtcuk dedim ve havada  ters takla atıp arkasına geçti tekme atıp etkisiz hale getirdim. Bir hamle daha yapacakken Dylan kolumdan tuttu ve kendine çevirdi bir an da melez yüzüm kayboldu. Sanki o beni sakinlestiriyordu. Elena nediyorsun sen ! Kendine gel!

"Bu kadar yeter Elana " dedi Dylan.  Adımı nerden biliyordu yahu. Neyse. Uzatmadan arkamı dönerek gitmeye başladım.  O sırada sırtımın kırılmasıyla acı ile bağırıp yere yığıldım.  Ahh! Tanrım sanki biri kazık sokuyor gibiydi

"Elena elenaa! " diye bağıran Jess in çığlıklarını duydum ve bizim tarafımıza hızla dönen Dylan ve grubu.

"Jess .. s-sırtım "
Jess sırtımı açtı kanıyordu

" Elena noluyo " diye endişeli gelen Dylan la buluştu gözlerimiz. Herşeyi bulanık görüyordum canım çok yanıyordu Dylan arkadaşlarına

"Jess i götürün dedi " Jess "Hayır Elena! " diye ağlıyordu. Sırtımda çıkan büyük şeyler le kendimi hava da buldum ve gür bi çığlık attım. Kanatlarim çıkmıştı !!! ATEŞ  KIRMIZISI  rengindeydi.  Dylan ve diğerleri bana büyüleyici ve şaşkınlıkla bakıyordu. ağzımdan istem dışı sözcükler çıktı

" La minta estamora " dedim ve kanatlarım yok oldu yere yığıldım. En son Hatırladığım Dylan beni kucağına alması ve onun vanilya kokusunu içime çekmem. ...





Merabaaa uzun bölüm oldu siz vote verdikçe ben yazacağım 😘😘😘

MELEZ KRALİÇE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin