Bobby

29 1 0
                                    

12 Ekim/ 1994
Bugün yeni bir arkadaş edindim. Onu garajımızdaki sandalyede öylece otururken buldum. Çok güzel gözleri vardı. Adı Bobby, ama ben ona kısaca Bob demeyi tercih ediyorum. Gerçekten çok iyi bir dost. Ne anlatırsam anlatayım beni dinliyor, bana yüzünü çevirmiyor ve sürekli yanımda oluyor. Bana önemli kararlar vermem konusunda yardımcı oluyor. Onunla uyumayı seviyorum. Ne zaman uyku tutmasa, dostum Bob'un yatağına giderim ve onunla uyurum. Bana huzur veriyor."

12 Ekim/ 1995
Bugün Bob ile birinci senemiz. Her geçen gün onu daha çok seviyorum. Benim en yakın dostum o.

15 Mayıs/ 1997
Bugün güzel bir iş yaptım ve Bob bana arta kalan şeyleri saklamam için yardım etti. Teşekkürler Bobby.

25 Haziran/ 1998
Bob'dan nefret etmeye başladım. Son sene çok değişti, artık onu tanıyamıyorum. Beni sevmediğini düşünmeye başladım. Ondan kurtulmak istiyorum."

16 Ağustos/ 1998
Bob'u kesinlikle yok etmem gerekecek. Sürekli sorun çıkartıyor. Cesetlerin yerini birine söylemesinden endişe ediyorum.

6 Aralık/ 1998
Bu gece Bob öldü. Her şey başladığı yerde bitti. Onu garaja götürdüm ve sandalyeye oturttum. Ufak bir konuşma yapacağız sanıyordu fakat ona yalan söylemiştim. Garaj tezgahının altındaki testereyle her yerini kestim. Bunun için üzgünüm, ama buna mecburdum.

9 Aralık/ 1998
Çok soğuk ve karanlık bir oda. Birazdan lanet doktor gelecek ve konuşacağız. Sabahtan beri masanın altındaki bu şeyi saklamaya çalışıyorum, umarım kimse fark etmez.

"Merhaba Paul, ben doktorun. Neden burada olduğunu biliyor musun?"
Başımı hayır anlamında salladım.
"Günlüğünü okuduk. Ailen onları okudu ve senin için endişe ettiler, ve bu nedenle seninle biraz konuşmamı istediler." dedi ve devam etti;
"Söyler misin Paul, kaç yaşındasın?"
"On iki." diye yanıtladım.
"Pekala. Günlüğünde Bob diye bir dostundan bahsetmişsin. Ama ailen öyle bir arkadaşının olmadığından eminler. Onun gerçekten var olduğuna emin misin?"
"Tabii ki eminim." dedim. Beni deli falan mı sanıyordu?
"Paul, seninle açık konuşmak istiyorum.
Bob diye bir insan yok.
Onu sen kurguladın.
O sendin. Zihnindeydi, içindeydi. Karşındaydı. Hem dostun, hem de düşmanındı. İçindeki her şeyi temsil ediyordu. Ve daha da önemlisi, o bir insan değildi. Günlüğünde bashettiğin yere gittiğimizde, garajda Bob'u öldürdüğün yerde bulduğumuz şeyler sadece tüy yumakları ve parçalanmış bir tavşandı."
"Bu doğru değil. Ben bir çok kişiyi öldürdüm ve en sonunda da Bob'u." diye haykırdım.
"Sen kimseyi öldürmedin. Kimsenin kılına bile zarar vermedin. Öldürdüğün her şey zihnindeydi."
Oda sessizliğe gömülürken, bir düşünce beynimde yankılandı. Eğer hepsi zihnimdeyse, onları yeniden öldürmenin tek bir yolu vardı.
Sabahtan beri masanın altında sakladığım ufak çakımı aldım ve boynuma sapladım.
Öldürdüğüm dostlarımla birlikte, ve daha da önemlisi Bob ile birlikte, uzun bir yolculuğa çıkmak üzereydik.

Kısa Korku HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin