Bölüm 1

117 15 0
                                    

•Multide Arya var. Keyifli okumalar.

Sabah kapının sesiyle sersemleyerek yataktan kalktım ve kapıyı açtım karşımda Kumsal'ı beklemediğim için bayağı şaşırmıştım. Kumsal beni kenara itip içeriye girdi ve koltuğa yayıldı. Düşünceli gibi duruyordu. Kaşlarımı çatarak karşısına oturdum ve aklındaki düşünceleri toparlayıp anlatmasını bekledim. Yaklaşık on dakika boyunca onu beklememe rağmen hala bir şeyler düşündüğünü fark edince hafiften öksürdüm sonunda kafasını kaldırıp yüzüme bakabilmişti. Nihayet!

Hafifçe boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.
-"Arya... şey nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama zor zamanlar geçiriyorsun ve ben sanırım artık senin yanında olamayacağım ama buraya senden bir şey istemek için geldim İstanbul'a tayinim çıktı ve ve senin benimle İstanbul'a gelmeni istiyorum. Yavuz komiser ile konuşup İstanbul'a tayin iste ve benimle gel. O koca şehirde beni yalnız bırakma lütfen." dedi. Kumsal bana yavru kedi bakışları atarken bu sefer ben koltuğa yayıldım ve düşünmeye başladım. Koca bir yılımı Ezel'in ölümüne harcayıp kendimi harap etmiştim eğer hala bu şehirde kalırsam sonuçları benim açımdan çok kötü olurdu. Ezel'i nasıl kaybettiğim aklıma geldi ve gözlerim doldu Ezel son görevi için büyük bir operasyona gittiğinde içimde çok kötü bir his vardı. Onu göndermek istememiştim ama ne yapıp edip beni ikna etti ve görevi için gitti. Operasyonun sonunda görev arkadaşlarını ağlarken görmüştüm fakat umrumda değildi. Ben Ezel'imi arıyordum. Bulamayınca en yakın arkadaşı olan Özgür'ün yakalarına yapıştım. "Nerde? O Nerde?!" diye bağırdım hiçbirinden ses gelmeyince Özgür'e tekrar döndüm "Nerde o?" dedim. En sert halimle sorduğum için Özgür yutkunup; "Arya önce sakin olmanı istiyorum." dedi. Sinirle üzerine atılıp konuşmaya başladım; "Hemen nerde olduğunu söyle." diye avazım çıktığı kadar bağırdım. Özgür kafasını onaylarcasına aşağı-yukarı salladı ve konuşmaya başladı; "operasyonda ağır bir şekilde yaralandı, durumu ağır ve şuan yoğun bakımda." dediğimde önce boğazıma bir yumru oturdu sonra kendimi yerde buldum. Bilinçaltım yavaş yavaş kapanırken Özgür'den duyduğum son şey "Arya'yı Ezel'in olduğu hastaneye götürün." demesiydi. Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Hemen elimdeki serumu çekip yere attım ve çıkışa doğru koştum. Özgür beni görünce ayağa kalktı "beni yanına götür" dedim zorla yutkunurken...
Kafasını sallayarak beni kolumdan tuttu ve Ezel'in yanına götürdü. Sevdiğim adamın vucüdü işlevsiz dururken sadece bedeni ordaydı. Ağlayarak yanına yaklaştım kalbi atmıyordu. Ağlamalarım şiddetlenirken kendi kendime bağırmaya başladım. "Gitme demiştim. Benim yüzümden seni hiç göndermemeliydim." diyerek delirmişcesine kendime kızıyordum. Bir anda birinin beni dürtüklemesi ile düşüncelerimden ayrıldım. Kumsal "sakin ol" diyerek sırtımı sıvazlıyordu.

Boğazıma bir yumru oturmuştu onu göndermek amacı ile derince yutkundum ve konuşmaya başladım; "benim yüzümden Kumsal onu göndermemeliydim." diyerek daha çok ağlamaya başladım. Kumsal beni oturduğum yerden yavaşça kaldırdı ve banyoya doğru ilerledi yüzümü yıkadıktan sonra kumsal elimden tutarak beni odaya götürdü ve konuşmaya başladı; "hadi üzerini giyin tayinini istemek için Yavuz komisere gidiyoruz." başımı onaylarcasına salladım sanırım benim içinde en doğru olanı buydu üzerimi giyip Kumsal'ın yanına doğru ilerledim bana sıkıca sarılıp konuşmaya başladı; "inan bana herşey daha güzel olacak." gülümsemeye çalışarak kafamı kaldırdım ve gözlerine baktım "umarım" diye fısıldadım. Kumsal bana gülümsedi ve "hadi hazırsan çıkalım." dedi.

Evden çıkıp Kumsal ile aldığımız arabaya bindik ve emniyet müdürlüğüne doğru ilerledik. Emniyet müdürlüğüne geldiğimizde arabadan indim ve Kumsal ile birlikte içeri girdik. Yavuz komiserin kapısına vurdum. İçerden "gir" sesi gelince kapıyı açıp içeri doğru adım attım. Yavuz komiser beni görünce gülümsedi "buyur kızım" diyince burukça gülümsedim ve kaybolan sesimin geri gelmesini sağlamak için hafifçe öksürerek konuşmaya başladım; "amirim ben eğer mümkünse İstanbul'a tayinimi istiyorum." Yavuz komiser kaşlarını çatarak yanıma yaklaştı "anlat bakalım ne oldu?" Zorla yutkunup "biliyorsunuz mesleğimi çok seviyorum, fakat o gittiğinden beri burda mutlu olamıyorum benim için en iyisi bu olucak inanın bana lütfen, eğer İstanbul'a boş kontenjan bulursanız beni oraya atayın." Yavuz komiser yüzümdeki yaşı sildiğinde ağladığımı o zaman anladım burukça gülümsediğimde Yavuz komisere yavru köpek bakışları atıyordum. Yüzüme baktığında bakışlarımdan ne dediğimi anlamış olacakki başını onaylar anlamda aşağı-yukarı salladı ve konuşmaya devam etti "tamam kızım senin için elimden geleni yapacağım." yüzündeki babacan gülümsemeye kaydı gözüm sonra bende hafifçe gülümsemeye çalıştım "teşekkürler" diye fısıldadım. Biraz daha burda kalırsam hıçkırarak ağlayacağımı biliyordum bu yüzden Yavuz komiserin bir şey demesine fırsat vermeden "izninizle" diyerek odadan çıktım. Kumsal meraklı gözlerle bana bakarken hafiften gülümsedim. Sevinçle ellerini birbirine vurdu ve bana sarıldı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 08, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin