Black Cloud

4. Bölüm

Doktor tamam deyip hastayı yani beni hazırlamaya gelecekti ama baktım ki benim odama girmedi. Başka bir hastayı alıp çıktı. Gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Nasıl sevindiğimi anlatamam.

***********

Bugün Emily benim evime bir arkadaşını getirecekti. Yani benimle tanıştıracaktı. Kapı çaldığında mutfaktaydım. Kapıyı açtım. Emily ve arkasında bir erkek. İçeri girdiler. Oturma odasına geçtiler. Ben de çayımı alıp oturma odasına geçtim.

Emily:

- Seni yeni arkadaşım Adam ile tanıştırayım.

- Merhaba ben Adam.

- Bak Adam bu da Katy.

- Merhaba ben Katy.

- Tanıştığıma memnun oldum.

Artık arkadaş çevreme bir tane daha erkek girmişti. Adam'ın gözleri masmavi, saçları kumraldı. Emily:

- Adam da bizde kalsın, dedi.

- O-olur.

*********

Akşam saat 01.31. Uyuyorum. Aşağı kattan sesler geliyor. Korktum. Dur bir dakika! Bu sesler aşağıdan değil benim kapımın önünden geliyor. Yani kapıma doğru yaklaşıyor. O kara bulut yine mi geldi yoksa? Biri kapının kolunu aşağı doğru indiriyor. Bende ayaktayım. Meraktan ayağı kalkmıştım. Saklancak bir yer arıyorum. Ama kapı açılıyor. Geç kaldım. Bir gölge kapıyı açtı. Çığlık attım. Gölge lambayı açtığında nasıl rahatladığımı anlayamazsınız. Meersem Emily imiş. Neden geldiğini sordum "Hayır! O!" dedi. N'oluyor. Emily'e birşey mi oluyor? Emily odasına gitti. Kapıyı kilitledim. Hem de "3" kere. Sabah uyandığımda kapı açıktı. Kim, nasıl, neden, ne zaman(saat kaçta) bu kapıyı açmıştı. Bu işin daha korkunç haliydi. Kapının kilidine baktım. Hiç zorlanmışa benzemiyordu. Sanki biri gelmiş anahtarla kapıyı açmış gitmiş. Eksik eşya varmı diye baktım. O da yok. Bana kim oyun oynuyor. Önce kara bulut sonra Emily dahası odanın kapısı. Kahvaltıyı hazırlamaya aşağı indiğimde birde ne göreyim; buzdolabı açık içindekiler dökülmüş. Birilerinin benim yemeklerimde gözü mü var? Benden ne istiyor bunlar. Sinir olmaya başladım. Adam yoktu. Emily'e Adam'ın nerede olduğunu sordum. İşi varmış. Erkenden çıkmış. Emily'e olanları anlatmadım. Direk kahvaltıyı hazırladım.

*********

- Elma güzelmiş. Dedim

- Iyilerinden aldım.

- Aferin.

- Sağol

- Gazoz yok mu?

- Bitirmişiz.

- Ne? Nasıl olur. Daha geçen hafta tam 60 tane almıştım.

- Ooo. Bayağı içmişiz yani.

- Neyse. Benim iştahım kesildi.

- Niye?

- Bilmiyorum kesildi işte. Odama çıkıyorum.

Odamın açık kapısını gördükçe içime tekrar tekrar korku giriyor. Sanki arkamdan kara bulut gelicekmiş gibi oluyor. Bunları söylerken kapısı açık odama doğru yürüyordum. İçeri girdim. Birde ne göreyim! Cam açık ve kara bulut camdan atlıyor. Aşağı bakmalıydım. Korkuyordum fakat cama yaklaştım. Aşağı baktım. Kara bulut da bana baktı. Kıskıs güldü ve birden ortadan kayboldu. Nasıl olur? Bunun nasıl yapabilir? Anlam veremiyordum. Birden kapının kilitlenme sesini duydum. Odamın kapısını biri kilitledi. Nasıl? Anahtar şu an benim elimde. Yüzüm cama, sırtım kapıya dönük bir şekilde bekliyordum. Cam birden bire kapandı. Acaba kara bulut buraya mı ışınlandı? Hayır yaklaşıyor! Bana doğru yaklaşıyor. Arkamı döndüm ve " kara bulut"!!!!! Olamaz! Yine gelmiş. Burun buruna bekliyorduk. Çığlık atamayacak durumdaydım( dilim tutulmuştu). Birden kara bulut nineler gibi çığlık atıp kaçtı. Niye benden kaçtı ki? Demek ki arkamdan daha kötü birşey var. Yavaş yavaş arkamı döndüm. Hiçbir şey yoktu. Bir dakika. Bu bir oyun. Tehlike birazdan benim üstümde olacak. Şimdi değil...................................................................................................

Emily'nin gözünden:

Yukarıda ne oluyor anlayamadım. Sesler geliyor. Katy böyle şeyler( sesler ) yapmaz. Gidip bir yukarı bakmam lazım. Yukarı çıkıyordum. Sesler kesildi ama ben yinede merak ediyorum. Kapıyı açmaya çalıştım. Açılmıyor. Bağırdım:

- Katy! Aç şu kapıyı! İçeride ne yapıyorsun? Katy? Içeride misin?

Uyuyordur diye düşündüm ve aşağı indim. Peki uyuyorsa o sesler neydi?