Nerede kalmıştık?
Evet o dört fesli, iki milletvekili ile iki senato üyesi sarayın koridorlarında ilerlerken Sultan Hamid Küçük Mabeyn'dedir. Elinde tesbihi olduğunu söyler kızı Ayşe Sultan. 'Hepimiz korku içindeydik, ağlaşıyor, dua ediyorduk' diye de ilave eder.
Malum dört kişi içeri girer, selam verirler. Hafif bir el hareketiyle selamlarını alır Hakan.
Sultan gayet metin ve mütevekkildir. Yorgun ve yaşlı görünmektedir. Vakarlıdır, dimdiktir.
İnsanın adeta içine nüfuz eden gözlerini heyetin üzerinde gezdirir. Neden geldiklerini bilmektedir elbette ama kendilerinin lafa başlamalarını bekler.
Bunun üzerine Draç Mebusu Esad Toptanî iki adım ileri atar. "Biz Meclis-i Mebusan tarafından geldik. Fetva-i şerife var. Millet seni azl etti (görevden aldı). Amma hayatın emindir (güvencededir)" sözleri sessizliğin hakim olduğu salona buz parçaları gibi takır takır düşer.
Sultan Abdülhamid bu sözü heyecanına bağışlar ama düzeltir: "Zannedersem hal' etti (tahttan indirdi) demek istiyorsunuz." Öyle ya, padişah bir memur değildir ki azl edilsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sultan Abdülhamid'i tahttan nasıl indirmişlerdi?
SachbücherTarih: 27 Nisan 1909. Yer: Yıldız Sarayı, Küçük Mabeyn Köşkü. Sultan 2. Abdülhamid'in tahttaki son dakikaları.