SULTAN ABDÜLHAMİD 2

242 4 0
                                    

Efendim, dağa çıkan Resneli Niyazi çok dürüst, namuslu ve kahramanmış! Geçin efendim bunları. Cuma vakti cümle erat ve zabitan namazdayken tabur kasasını kırarak 200 Hamidî altını çalan ve devletin silahlarına el koyarak adamlarıyla dağa çıkan eşkiyayı efsaneleştirirseniz 15 Temmuz'daki alçaklığı millete reva görenleri de alkışlamanız gerekir.

Hem yüz küsur sene önce hem de bugün yapılan, bal gibi kanusuz eylemlerdi ve biri başarılı oldu diye tebcil edilirken öbürü başarısız olunca takbih edilmemeli, hepsi aynı "gayrimeşruluk gayrimeşruluktur" kriterine göre maşeri vicdanda mahkûm edilmelidir. Aksi halde iyi darbe-kötü darbe ikilemine sürükleniriz ki, bu bizi çıkmazların en çürütücüsüne mahkûm eder.

Biz yine Küçük Mabeyn Köşküne dönelim.

Yıldız Sarayı'nın devasa kapısından dört fesli zat içeriye girmektedir. Bunlar biraz sonra mazlum ve mağdur Sultanımıza hal' (tahttan indirme) kararını tebliğ edecektir. İçlerinden birisinin ceket cebinde duran bir 'kağıt parçası' birazdan çıkacak ve okunduğunda tarihin yüzünü kızartacaktır.

Uyduruk bir Meclis-i Millî tarafından silah zoruyla alınmış yine uyduruk bir fetvadır o. Fetva dediğimiz belgenin adıyla beraber anılmaması gereken bir utanç vesikası demek daha doğru.

Kimlerdi? Sayalım:

1) Ermeni Ayan (Senato) üyesi Aram Efendi,

2) Draç Mebusu Arnavut Esad Toptani (sonradan 'hizmetlerine mukabil' Paşa yapılacaktır),

3) Yahudi Selanik Mebusu Emanuel Karasso ('Karasu' değil) ve,

4) Abdülhamid Han'ın vaktiyle nice iltifatına mazhar olarak Koramiralliğe kadar yükselmiş bulunan Arif Hikmet Paşa.

Sultan Abdülhamid'i tahttan nasıl indirmişlerdi?  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin