Servisten indim ve okulun bahçesine girdim.Bizim gruptan birilerini aramaya koyuldum.Tam o sırada biri çarparak yanımdan geçerken; 'geçebileceğini sanarken'
''Oha kolum göçtü''
dedim.Bana dönüp;
''Biz insanlar genellikle yolun ortasında değilde kenarında işlerimzi hallederiz.Bi rine bakarız çantamızdan birşey çıkarırız.Unuttuğumuz bişeyi yapmak için geri döneriz.''
dedi.Sanki bana sayı saymayı öğretiyormuş gibi birde parmaklarıyla anlatıyordu.Tabi ben bunun altında kalabilirmiyim.Cevabını hepimiz biliyoruz değil mi ? :D
''Biz insanlar mı ? Benimsemen güzelmiş''
deyip koluna çarparak geçip gidecektim ki;
''Oha kolum göçtü''
diye beni tekrarladı.Oyun istiyordu galiba ama ben tabiki kaybeden taraf olmayacaktım.
''Biz insanlar genellikle yolun ortasında değilde kenarında işlerimzi hallederiz.Bi rine bakarız çantamızdan birşey çıkarırız.Unuttuğumuz bişeyi yapmak için geri döneriz.''
diye onu tekrarladım hem sözleriyle hem de elleriyle yaptığı şeyi yaptım.
''Biz insanlar mı ? Benimsemen güzelmiş''
dedi ve gözlerimin için baktı.Kafa sallayıp;
''Sanada tavsiye ederim''
deyip şirince sırıtarak yanından uzaklaştım.Arkamdan 'tövbe tövbe' duyar gibi oldum ve gülümseyerek bizimkilerin yanına ilerledim ve hepsine tek tek sarıldım.
''Naber kanki''
diyen Oğuzhan'ın sorusuna
''Nası olsun kanki yuvarlanıp gidiyoruz işte''
diye cevaplandırdım.
''Aman kanki yuvarlanma yürü bayıra denk gelirsin mazallah''
deyip hunharca gülmeye başladı.Komikmiş gibi.Bizimkilere kalkın işareti verip çardaktan çıktık.
''Durun kankilerim nereye gidiyorsunuz.Hani biz kardeştik.Hani biz elmanın iki yarısıydık,barın birası yamanın mirasıydık?''
deyip yine gülmeye başladı.Bu çocuk defolu falan mı acaba?
----------------------------------------
Telefonumu dolaba koydum ve kilitleyip sınıfıma doğru ilerleyecektim ki birine çarptım ve yine O'ydu.Onun elleri kollarımda benim ellerim onun kollarındaydı.Yani bi nevi aramızda köprü oluşturduk.Yakından daha tatlıydı.Tamam tatlı olduğunu düşünüyordum yakaladınız.Yeni çıkan kirli sakallar,kahve çekirdeği gözleri ve o enteresan kokusu...
''Güzelim,tamam yakışıklıyım da ama hani bıraksansanda telefonumu koysam''
Egoist mi ? Fazlasıyla....Sadece 'güzelim' e takıldığım için diğer kelmelerle pek ilgilenmedim.
''Bilerek yaptığını düşüneceğim artık.''
Telefonu dolaba koyup karşıma geçti.
''Belki de bilerek yapıyorumdur.''
dedi ve kaşlarını havaladırıp muzipçe sırıttı.Tam bişey demek için ağzımı açmıştım ki bı kız'platin sarısı saçlarını savura savura yani gözüme soka soka' gelip kollarını ismini bilmediğim bu çocuğa doladı.
''Yaaaaaa Boraaaa inanmıyorum burdasın.Seni bidaha göremeyeceğim sanmıştım.''
deyip kollarını adını az önce öğrendiğim insandan çekip dudağına bir öpücük konduracağını anladığım için gözlerimi kapattım.Gözlerimi açtığımda Bora'nın alayla gülen suratıyla karşılaştım. Bora'ya bakmayı sürdürüken
''Selam ben Gökçe''
diyerek elini uzatan yanındaki kıza baktım.Elini sıkacağımı falan mı düşünüyor bu insan görünümlü tiki.Elimi uzatmadan
''Afra''
deyip samimiyetsizce gülümsedim.Bora Gökçe'nin kolundan sürükleyip duvarın kenarına çektiğinde ben daha ne olduğunu anlamadan olay yerini terketmeye koyuldum.Ama hangi sınıfta olduğumu bilmiyordum.Müdüre gitme fikrini onayladıktan sonra arkamı döndüm ki Bora'yla karşılaştım.Gökçe'ye baktığımda ağlayarak lavobaya doğru koşarak gittiğini gördüm.ALLAH bilir bu hödük ne dedi kıza.
''Ne dedin kıza''
diye sordum.
''Aramızda yaşananların bir gecelik bişey olduğunu belirttim.Sonra ağlamaya başladı bende anlamadım.Neyse ya hangi sınıftasın''
ben kendimi yüzümü buruşturkmakta alı koyamadım.
''12/D ama ne tarafta olduğunu bilmediğim için müdürün yanına gidiyordum''
bileğimden tutup beni 'o zaman bu taraftan' diyerek bir yere çekiştirmeye başladı.kolumu çekip bi saniye beklemesni söyledim ve okulun ilk günü ders işlenmez diye telefonumu dolaptan tekrar alıp yaanına gitti.Tekrar bileğimden tutup sürüklemeye başladı.Nasıl yani şimdi bu hödükle aynı sınıftamıydık? Olmasını diliyordum içimden ve bir taraftan da sınıfın önüne geldiğimizi farkettim.Sınıftan içeri girdiğimiz de hala eli bileğimde olan bir Bora ve ben vardım ve herkes bize gözünü büyüterek bakıyordu.Bileğimi çektim ve ovuşturdum.Gidip orta sıranın en arka sırasına oturdu.Bir tek onun yan ve cam kenarından birinin yanı boştu.Ne de olsa tanıdığım bir tek o olduğu için onun yanına oturdum.Herkesin bizi izliyormuş gibi bi hali vardı.Ben öyle hissediyordum.Her neyse.Çantamı sonunda çıkarıp sıranın altına yerleştirdim.Dersin ne olduğunu bilmediğim için hiçbirşey çıkarmadım.Bu sırada Bora bana dönüp;
''Tanışamadık değil mi ?'' deyip sırıttı.''Ben Bora.Bora Tuna''
dedi ve elini uzattı.Uzun bi süre eline baktım ve uzattığı elini sıkıp;
''Afra Poyraz''
@hayalyilmaz001 'e teşekkür ederim... :D :D :-* :-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aldatılan Sevgiler
Teen FictionKapak Tasarımı: @writerladdy 4 yıl sonra geri döndün yanında elini tuttuğun dünyalar güzeli bi kızla. Beni görünce yüzündeki gülümseme durdu. Ama yemin ederim gözündeki ışık hala vardı. Hiç değişmeyen ışık. Yüzümde tebessümle geçtim gittim yanından...