Zeyker kısa hikaye

4.5K 68 15
                                    

K:Zeynep yemicem seni.

Kikirdedi.

K:Bu kadar korkmana gerek yok.
Z:Korkmuyorum zaten ne korkucam.
K:Hıhı tabi ondan yüzün kireç gibi. Olsun böyle de güzelsin.

Zeynep sırıttı. Bir yandan da Kerem'in odasına doğru iniyorlardı.

K:Annenlere haber verdin mi sen?
Z:Verdim. Anne beni merak etmeyin Kerem'le birlikteyim bu gece dedim. O da aaa ne güzel kızım iyi eğlenceler size dedi.
K:Cidden mi?
Kerem şaşırmıştı. Zeynep oyununa devam etmeye karar verdi.
Z:Evet. Ben de beklemiyodum bu kadar iyi karşılamasını. Hatta kendini rahat bırak akışına göre davran dedi.
Kerem şoka girdi. Dili tutulmuştu. Öksürüp kendini toparlamaya çalıştı.
K:Hı- yani- sen- şey- biz- hani- öyle-
Zeynep artık kendini tutamıyordu. Güldü.
Z:Saf olsan tamam dicem ama saf da değilsin. Noldu sana bunu yutmana inanamıyorum.
Kerem'in omzuna hafifçe vurdu. Kerem yeni yeni anlıyordu şaka yaptığını.
K:Aşık olmak zor biliyo musun ya? Böyle allak bullak ediyo insanı.
Zeynep'in kalp atışları hızlandı, gülen dudakları normal halini aldı bi anda. Kerem'in suratına baktı. Ikisininde ışıl ışıldı gözleri. Ellerini Kerem'in beline dolayıp sarıldı ona istemsizce. Kerem de bu ani harekete kollarıyla onu sararak karşılık verdi.
Z:Kerem ben özür dilerim.
Kerem kendini geri çekti. Zeynep'in gözlerine dikti gözlerini.
K:Neden?
Z:Yani ne bileyim.. Bunca zaman sana eziyet ettim sanki. Barış'la-
K:Ya tamam neyse ne. Boşver artık geçmiş geçmişte kaldı.
Z:Kerem geçmiş geçmişte kaldı diyip geçiştiriyosun ama düşünmemiz gerek. Nolcak, nasıl olcak?
Zeynep çaresizce baktı Kerem'e.
K:Bilmiyorum Zeynep.
Kerem'in yüzü düştü, geniş koltuğuna gidip oturdu. Zeynep de çaprazındaki koltuğa ilişti.
K:Bundan sonra ne olur, ne yaşarız, ne duyarız hiçbişey bilmiyorum.
Z:Kimseye bişey söylemeyelim. Barış'la sizin aranız bozulmasın.
K:Zeynep, Barış'la benim aram diye bişey kaldı mı sence?
Z:Offf offf. Benim yüzümden.
Zeynep Kerem'e doğru eğildi. Ellerini tuttu. Kerem Zeynep'in ona her yaklaşmasında minik sarsıntılar geçiriyordu.
Z:Lütfen kimse bilmesin. En azından şimdilik.
K:Ne kadar sürcek sanki. Anlaşılcak bi gün.
Z:Gittiği yere kadar napalım. Sonra sonra Barış da kabullenir bi şekilde zaten. Yani umarım..
K:Tamam tamam dediğin gibi yaparız. Şimdi tek düşünebildiğim sensin Zeynep. Biliyorum belki çok adice yaptığım şey. Yani Barış'ı falan düşünmemem. Ama böyle. Şu anı yaşıyo olduğuma inanamıyorum zaten ya. Şaka gibi. Rüya falan değil dimi?
Zeynep gülümsedi. Elini Kerem'in koluna doğru uzattı.
K:Ahhh!
Z:Rüya mıymış?
Gülüştüler.
K:O kadar sert cimcirmene gerek yoktu.
Z:Napayım baya şüpheliydin.
K:İyi geldi ya olsun sağol.
Z:Rica ederim canım.
Hala gülüyorlardı. Kerem topladı biraz kendini.
K:Napalım? Yani kaça kadar burdasın sen?
Zeynep saatine baktı.
Z:Saat 10 olmuş ya.. Bilmiyorum annem çok geç kalma dedi. Çok oturamam.
K:Kalkcak mısın hemen? Zaten okulda görüşcez dicem ama pek görüşemeyiz heralde..
Z:Arayıp biraz daha geç gelicem mi desem?
K:Yok ya.
Z:Ne yok ya? İyi gideyim o zaman ben.
Zeynep ayaklandı. Kerem güldü muzipçe. Arkasından seslendi.
K:"Annecim Yağmur çoooook ısrar ediyo burda kalmam için nolur gece burda kalayıımm" de bence.
Zeynep Kerem'in bu ani teklifi karşısında afalladı. Tamam bişey olacağından değildi tabii, ama yine de duraksadı, heycanlandığını belli etmek istemiyordu. Neyseki yüzü Kerem'e dönük değildi. Yutkundu ve derin bi nefes alıp Kerem'e doğru döndü.
Z:Ya annenler falan evde ayıp olur şimdi.
Kerem ellerini cebine sokup yaramaz bi çocuk edasıyla güldü. Zeynep'e doğru eğildi.
K:Anlamadım ayıp olan şey ne? Nolcak ki?
Zeynep Kerem'in koluna şaplattı sertçe.
Z:Ne kadar fesatsın ya. O anlamda demedim.
Kerem Zeynep'in omzuna kolunu attı.
K:Aman da amaaaaan hemen yüzü de kızarırmış.
Kerem kahkaha atıyordu. Zeynep kolunu itti Kerem'in.
Z:Gidiyorum ben.
Kerem Zeynep'i kolundan tuttu.
K:Yaaa tamam şaka yaptım. Annemler inmezler buraya seni görmezler bile merak etme. Hem görseler nolcak arkadaşımsın burda kaldın. Ne var yani?
Z:Emin misin?
K:Eminim eminim. Sen ara hadi anneni.
Zeynep biraz tereddütlüydü. Aradı yine de annesini.
--------
Zeynep Kerem'in banyosundan seslendi Kerem'e.
Z:Kerem bu şort düşüyo benim belimden. Başka yok mu?
Kerem banyosunun kapısını açtı aniden.
Z:Aaaaa!!
Zeynep bağırırken bi yandan da elleriyle kapatmaya çalıştı üstünü. Tişörtü daha giymemişti,sadece siyah iç çamaşırı vardı. Üzerini kapatmaya çalışırken bol olan şort da kayıverdi aşağı. Resmen iç çamaşırıyla kalakalmıştı. Kerem ise şoktaydı. Kapıda öylece durup olanları izliyordu. Zeynep eğilip şortu almaya çalıştı, sonra aniden kafasını kaldırdı ve kafası dolabın kapağına sertçe çarptı.
Z:Aahh!!
K:Zeyneep!
Kerem hemen koştu. Zeynep'in yanına diz çöktü.
Z:Kafamm! Dur! Gelme! Kerem! Git!
Kerem ise paniklemişti. Zeynep'i dinlemiyordu. Hemen Zeynep'in kafasına baktı. Neyse ki yarık yoktu. İstemsizce öptü çarptığı yeri. Ve sonra sarıldı ona sıkı sıkı. Zeynep'in tenine dokunup onu hissetmek çok hoşuna gitmişti.
K:Yarılmamış çok korktum.. Ne kadar sakarsın ya. Alt tarafı giyincektin.
Z:Kerem tamam git hadi bak utancımdan patlayabilirim.
K:Tamam tamam bakmıyorum ben.
Kerem elleriyle gözlerini kapattı.
K: Acıyo mu çok?
Kerem gözlerini kapatınca Zeynep derin bi nefes aldı.
Z:Yok yok geçti şimdi çok acımıyo. Gidebilirsin.
K:Tamam çıkıyorum. Sen ne demiştin şort bol mu geldi?
Z:Evet.. zaten sen de gördün ne kadar bol olduğunu.
Kerem güldü. Zeynep de tutamadı kendini ona eşlik etti.
K:Tamam başka vereyim o zaman.
Z:Bu kadar eziyet çekiceğimi bilsem pantolonumla uyurdum paşa paşa ya.
Kerem yine güldü. Ayaklanıp kapıya doğru yürüdü.
Z:Lütfen kapıyı çal.
K:Peki peki.

Kerem başka eşofman verip çıktı banyodan. Yatağına oturdu. Zeynep'i beklerken az önce olanları düşündü. Onu nerdeyse çıplak görmüştü. Hatta görmekle kalmamış, bi de ona sarılmıştı. Bu kadarcık şey bile Kerem'in içinde fırtınalar kopmasına yetmişti. Bütün her yerini arzu kaplamıştı. Sanki tüm hücreleri aynı anda Zeynep'i istiyoruz diye bağırıyordu.. Bunları düşünürken aniden Zeynep çıktı banyodan. Kerem sıçradı, Zeynep düşündüklerini duymuş muydu acaba?
Z:Neden daldın öyle?
K:Hı? Ne? Hiiçç.
Zeynep olanlarla ilgisi olduğunu anladı ama üzerine daha fazla gitmek istemiyordu olayın. Zaten yeterince rezil olmuştu.
K:Yakıyosun ortalığı. Çok yakışmış üstündekiler.
Z:Güzele ne yakışmaz cicim
K:Aslında dalga geçmiştim.
Z:Odun musun sen yaa?
Kerem güldü.
K:Odun değil de erkeğim.
Z:Eş anlamlı zaten ikisi haklısın.
K:Vaov!
Kerem'in sesini Zeynep'in telefonunun mesaj sesi böldü. Zeynep oralı olmadı.
Z:Film izleyelim hadi.
K:Mesaj geldi bakmıcak mısın?
Z:Aman gereksiz bi mesajdır.
K:Ben bakarım.
Kerem koltukta duran telefonu kaptı. Mesajı okumasıyla suratının düşmesi bir oldu.
Z:Kim?
K:Bil bakalim kim ?
Kerem telefonu sertçe Zeynep'e uzattı. Zeynep mesaja baktı. Yollayan Barış'tı. Upuzun bir iyi geceler mesajı atmıştı. Oldukça samimi sözler içeriyordu mesaj.
Z:Kerem.
Kerem Zeynep mesajı okurken koltuktan kalkmış yatağına yatmıştı. Soluna dönüp pikesini de kafasına kadar çekmişti.
Z:Yok artık.
Zeynep koltuktan kalkıp Kerem'in yanına gitti.
Z:Kerem saçmalıyosun. Çek şunu yüzünden.
Kerem hareket etmiyordu. Aslında kızmakta haklıydı. Aynı mesaj Kerem'e gelse Zeynep delirirdi. Bu yüzden gönlünü almalıydı bi şekilde.
Z:Seni öpmek istiyorum ama yüzünü kapattığın için öpemiyorum.
Kerem'in kalbi bu cümle karşısında yerinden çıkıcak gibi oldu ama yine de hareket etmedi. İş Zeynep'e düşmüştü. Pikesini çekti yavaşça. Kerem'in gözleri açıktı ama hareket etmemeye yemin etmişti sanki. Zeynep'in dudakları Kerem'in yanağına doğru yol aldı. Sonra kocaman bi öpücük kondurdu yanağına. Kerem kendini zor tutuyordu ama yine de hareket etmemekte kararlıydı.
Z:Ya Keremm?
Kerem kafasını Zeynep'e doğru çevirdi.
K:Bu mu yani?
Z:Napmamı istiyosun ?
Kerem bi hışım üzerindeki pikeyi çekip oturur pozisyona getirdi vücudunu. Zeynep'le burun buruna gelmişlerdi. Bakıştılar. İkisi de hızlı hızlı nefes alıp veriyolardı.
K:Bunu yapabilirsin mesela.
Kerem Zeynep'in dudaklarına yapıştı aniden. Elleriyle Zeynep'in boynunu kavramıştı. Diğer eliyle de Zeynep'in belini kendisine yaklaştırıyordu. Zeynep'se bi saniye bile tereddüt etmeden hemen karşılık vermişti ona. Bu hareketine kendi bile şaşırmıştı. Elleriyle Kerem'in ensesinden kavrayıp onu kendine doğru bastırıyor, bazen de ellerini saçlarının arasında gezdiriyordu. Dudakları bir bütün olmuştu sanki. İkisi de durmak istemiyordu. Kerem Zeynep'in üzerine yükleniyordu.
A:Oğlum evde misin?
Zeynep bu ani seslenişle sıçradı. Kerem de irkilip kendini geri çekmişti. Ahmet merdivenleri iniyordu yavaş yavaş.
Z:Kereeeeemm !
Zeynep fısıldayarak bağırmaya çalıştı panikle. Kerem'in bişey demesine fırsat vermeden kendini banyoya attı.Kerem de hemen ayaklanmıştı.
A:Oğlum ne zaman geldin sen ?
K:Bi-biraz önce baba.
Kerem bi yandan da şekli kaymış tişörtünü düzeltmeye çalışıyordu. Ahmet sorgulamaya devam etti.
A:Ne bu halin?
Kerem ne diyceğini bilemedi. Başını öne eğdi,yüzü kızardı bir anda. Suratına çarpık bir gülümseme yerleştirdi. Ahmet de etrafı inceliyordu. Dağınık yatak, bir kıza ait olan pantolon ve tişört, Kerem'in nefes nefese oluşu.. Hepsini kafasında birleştirmişti. Ahmet de tebessüm etti. Böyle bir şey olacağını düşünememişti.
A:Neyse ben gideyim. İyi geceler sana, pardon size.
Kerem gülmesini tutamıyordu.
K:Sağol baba.
Kerem babasının gittiğinden emin olduktan sonra banyoya koştu. Zeynep içerde hem Kerem'le yaşadıklarını idrak etmeye çalışmış hem de kendini sakinleştirmeye çalışmıştı. Tabi bu arada da Ahmet'i dinlemek için bütün ağırlığını verip kulağını kapıya dayamıştı. Kerem aniden kapıyı açınca Kerem'e doğru yalpaladı. Kerem de dengesini sağlayamayınca ikisi birden yere düştüler.
K:Ahh sırtımm
İkisi birlikte kahkaha atıyorlardı.
Z:Şş sessiz oll.
Zeynep bunu söylerken hala gülmeye devam ediyordu. Sonra kendini toplayıp kalktı Kerem'in üstünden.
Z:Baban anladı. Çok rezil oldum Kerem ya. Ben sana dedim ama dimi ayıp olur diye.
K:İyi de ben nerden bileyim böyle olcağını. Babamın da inceği tuttu tam en heycanlı yerde.
Kerem Zeynep'e muzipçe bakıp sırıttı. Zeynep'in yanakları kızarıverdi hemen. Ellerinin titremesi hala geçmemişti. Kalbi zaten son sürat atıyordu. Suratında belli belirsiz bir tebessüm oluştu ama sonra panikledi.
Z:Acaba eve mi götürsen beni?
K:Saçmalama Zeynep.
Z:Kerem götür sen beni eve. Sabah da görcekler falan, bari ben olduğumu anlamasın baban.
K:Anlasa n'olcak ?
Z:Ya ne kadar ayıpp! Ne zannetcek baban beni. Hala Barış'la çıktığımı sanıyodur belki de.
K:Ben ona açıklarım Zeynep. Lütfen kal burda.
Zeynep ikna olmuyordu. Olanlardan dolayı çok utanmıştı.
Z:Hayır Kerem kalk hadi gidiyoruz.
Zeynep hazırlanmıştı. Keremi de zar zor ikna ettikten sonra evden çıktılar sessizce. Arabaya binerken Kerem hala söyleniyordu.
K:Zeynep ya kalcaktın işte ne güzel.
Z:Başka zaman artık. Mızmızlanma koca bebek.
----
Z:Kerem şurdan döncektin.
Kerem Zeynep'i duymamış gibi davrandı.
Z:Kerem yanlış yerden gidiyosun geri dön.
K:Yanlış gitmiyorum.
Z:Ordan bizim eve çıkan yol yok. Benden iyi mi bilceksin?
K:Sizin eve gittiğimizi kim söyledi?
Z:Nereye gidiyoruz?
K:Bakalım..
Kerem güldü.
----

Z:Buraya en son geldiğimde yaşamak istemiyodum. Bitmiştim sanki. Ölsem hiçbişey kaybetmem diye düşünüyodum.

Zeynep başını geriye, Kerem'in omuzlarına yaslamıştı.Kerem Zeynep'in saçlarını öptü. Elleriyle zaten sıkıca sardığı belini biraz daha kendine çekti. O günkü yerde oturuyorlardı, dalgaların çarptığı nemli,taş merdivende...
Zeynep ellerini Kerem'in ellerine doladı. Güvende olduğundan emin olmak istercesine sıktı bütün kuvvetiyle. Kerem de aynı şekilde karşılık verdi.

Z:Ama aslında ben yeniden başlıcakmışım Kerem. O zaman yanımda sen vardın evet, ama ben senin farkına varamamıştım. Ağlarken sen bana sarıldığın zaman içimde oluşan o mükemmel güveni, anlık da olsa hissettiğim o huzuru bastırmışım istemeden.

Zeynep'in gözleri dolmuştu. Yutkundu ve devam etti.

Z:Hep benimleydin. Zaten bi süre sonra artık birlikte olmasak da kafamın içindeydin sürekli.

Zeynep kafasını yukarı kaldırıp Kerem'e baktı.

Z:İlk tanıştığımızda biri bana gelip sen Kerem'e iyi ki varsın diceksin deseler gülmezdim bile, tiksinip kaçardım.
Zeynep gülümsedi.
Z:Ama şu an çok mutluyum biliyo musun? İYİ Kİ VARSIN..

Kerem otuz iki dişini göstererek gülüyordu adeta. Zeynep'in boynunu öptü dayanamayıp.

K:Sen de iyi ki varsın güzelim benim.
Zeynep burnuna düşen damlayla irkildi.
Z:Yağmur mu yağıyo?
Başla bir damla da Kerem'in eline düştü o sırada.
K:Evet.Hadi arabaya binelim.
Z:Neden ?
Kerem anlamsızca baktı Zeynep'in suratına.
K:Ne neden?
Z:Ben yağmura bayılırım..
---
Yağmur hızını artırmıştı.
K:Zeynep hadi gidelim artık.
Zeynep ise Kerem'i dinlemiyordu. Yağmurun sesine kendini kaptırıp kollarını iki yana açmış, kendi etrafında dönerek şarkı söylüyordu.
Z:Beni sevmezseeen, yağmurları seev. Bulutlar ağlasın, sen gül güneş doğsun yenideeen..
Kerem Zeynep'in bu haliyle ne kadar masum olduğunu düşünüp gülümsedi.
Z:Ne gülüyosun ya?
K:Gülmüyorum ki.
Zeynep hızlı adımlarla Kerem'e yaklaşıp önünde dikildi. Elini beline koydu.
Z:Güldün gördüm.
K:Çok güzeldin. Ne kadar şanslıyım diye geçirdim içimden.
Kerem Zeynep'in sırılsıklam olup alnına yapışmış saçlarını geriye itti eliyle. İyice yaklaşıp gözlerini kapattı ve dudaklarına masum bir öpücük kondurdu. Zeynep bu ani öpücüğü beklemiyordu. Kalbi kozasından yeni çıkmış bir kelebeğin kanatları gibi titreşti.
K:Zeynep, buz gibi olmuşsun. Hadi gidiyoruz.
Z:Pe-peki.
El ele yürüdüler arabaya kadar. Kerem arabayı çalıştırdı. Zeyneplerin evlerine doğru yol aldılar.
Z:Kerem..
K:Efendim canım.
Z:..
Kerem Zeynep'ten ses gelmeyince Zeynep'e baktı.
K:Zeynep?
Zeynepse çocuk gibi olduğu yere sinmişti.
Z:Şey..
K:Nee?
Zeynep gülümsüyordu. Kerem dayanamayıp arabayı durdurdu.
K:Nolduğunu bana da söylicekmisin ?
Z:Bilmiyorum.
K:Zeynep iyi misin ? Noldu ateşin falan mı çıktı senin?
Kerem elini Zeynep'in alnına koydu.
K:Ateşinde yok aslında ama.
Z:Elle anlaşılmaz, dudaklar daha hassasmış öyle anlaşılıyomuş.
Zeynep'in ağzından bir anda çıkmıştı bu cümle. Kerem'in sırıtışını görünce toparlamaya çalıştı.
Z:Ya-yani a-annem öyle diyodu, demişti. Ben geçen yıl hastalanmışım, hastalandım yani. öyle işte ya..
Zeynep daha çok battığını farkedip sustu. Kerem hala gülümsüyordu.
K:Demet teyze dediyse doğrudur. Bakayım ben bi o zaman. İhmal etmemek lazım nolur nolmaz.
Kerem gülümseyerek yaklaştı Zeynep'e. Dudaklarını bastırdı alnına. Ikisi de gözlerini kapatmıştı. Kerem dudaklarını çekememişti. Gözleri kapalı duruyordu öyle.
Z:Ee var mı ateşim?
Zeynep'in sesiyle tekrar dünyaya döndü Kerem. Gözlerini açıp bu mükemmel anı bozmak istemiyordu ama mecburdu.
K:Ne ateşi?.. Hı.. ateşin yok yok iyisin.
Zeynep Kerem'in bu telaşlı haline güldü.
Z:Demek sen de aynı şeyleri hissediyosun.
Zeynep sesli düşünmüştü.
K:Ne?
Neyse ki mırıldanarak söylemişti bu cümleyi.
Z:Yok bişey ya..
Zeynep'in evlerinin önüne geldiklerinde Kerem durdurdu arabayı.
Z:Kerem.. Çok teşekkür ederim..
K:Neden teşekkür ediyosun, naptım sanki?
Zeynep gülümsedi.
Z:Ben senin yanında hep mutluyum. Senin sayende yani. O yüzden teşekkür ederim. Sürekli beni mutlu ettiğin için..
K:Emin ol ben senden daha mutlu oluyorum Zeynep. O mükemmel gülüşünle bana bakıyosun ya.. Tamam diyorum. Dünyanın en mutlu erkeği benim.
İkisi de birbirlerine gülerek baktılar. Zeynep Kerem'e uzanıp yanağından öptü.
Z:İyi geceler..
Zeynep kapısını açtı. Sağ bacağını çıkardı kapıdan. Sonra Kerem'e döndü.
Z:Seni seviyorum..
Kapıyı hızla çarpıp eve doğru koşturdu. Kerem suratındaki aptal gülümsemeyi kontrol edemiyordu. Dikiz aynasından Zeynep'i izlerken kendi kendine konuştu.
K:Ben de seni.
---------------------SON---------------------

Yorumlarınızı eksik etmeyin nolurr

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 04, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Zeyker kısa hikayeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin