SUHO VE BEN 2

28. Bölüm

  1 ay sonra

/Leena'dan/

  Sonunda yurdumuza dönmüştük.  Yatağımı, odamı öyle özlemiştim ki! Kendimi yatağa atmıştım. Snowy bana bakıp gitarını yatağına koydu ve kendini yatağa attı. Ben ona dönüp:

- Snowy bence bugün dışarı çıkmalıyız! Hava çok iyi. Hem de Aralık ayında olmamıza rağmen! Zaten yarın kayıt için bütün gün SM'de olacağız. Bence bugünü değerlendirmemiz lazım, dedim. Snowy bana dönüp:

- Hey! Bugün Ryan'a gitmeye ne dersin?

Ryan, çok tatlı bir ayıciktı ve kafeleri burada çok ünlüydü. Tabi ki hemen kabul etmiştim!

- Evet! Ryan'a gitmeliyiz.

Bana gülümsedi ve giyinmek için yurdun kıyafet odasına gitti. Ben de o çıktıktan sonra girip giyindim. Ilk defa birlikte dışarı çıkacaktık. Ve birden telefonum çaldı:

- Soo Ra, nerdesin?

Arayan Joon Myeon'du.

- Snowy ile bir yerlere gideceğiz. Kahve içmeye. Noldu?

- A, tamam. Şarkı sözlerini vermiştin bana. Onları geri verecektim. Çoğalttık ve neredeyse ezberledik. Ona ihtiyacın olabilir.

- O, evet onu yarın senden alırım. Biz de ezberledik. Ama rap kısımları biraz karışıyor. Bizde kopyası var. Yarın alırım senden.

- Tamam, o zaman. Bye bye.

- bye.

Suho ile bu kadar resmi konuşacağım aklıma gelmezdi.

- Ben hazırım. Gidelim!

Snowy, ayakkabılarını giyerken bana seslendi.

- A tamam.

Birlikte ilk önce Ryan'a gittik. Daha sonra da Han nehrine...
Dondurma yemek isterdim ama hava elverişli değildi. Sonuçta Aralık ayıydı. Kış albümünden sonra Yaza kadar rahattık. Station veya düet olmadığı sürece tabi ki...

Eve gelmiştik.

Snowy, bana seslendi:

- Leena, sence Latte mi yoksa Nescafe mi?

Latte hastalığım vardı ve tabi ki cevabım Latte oldu.

Ben mısır patlatmıştım, o da laptoptan film arıyordu. En son olarak DÜĞÜN DERNEK'te karar almıştık. Yurttaki salona gidip koltuğa kurulduk ve izlmeye başladık. Daha sonra Nany ve Suny gelmişti. Onlar da oturup filmi izlemeye başladı. Daha sonra Rain ve Lucky geldi. Ve ardından Anna, Anne ve Linda... Hep birlikte hem gülüyor hem de filmi izliyorduk. Ve birden kapı çaldı. Bunlar Suho, Sehun, Baek, Chan ve Lay'di. Korece altyazılı olduğu için onlar da izlemeye başladilar. Tam 5 tencere mısır bitmişti ve yurdun ortasına incir ağacı dikilmişti. Saolsun, Lucky, Rain ve Snowy bana yardım etti ve salonu, mutfağı güzelcene temizledik.

Snowy ile odamıza çekildik ve o kitap okumaya başladı, ben Instagramda gezinmeye... Fotoğraflarıma yapılan yorumları okuyuyordum. Cidden eğlenceliydi. Biri fotoğrafın altına Türķçe bir şeyler yazdığım için şoyle demişti:

- Unnie! Allah aşkına Ingilizce ya da Korece yaz! Hicbir b*k anlamadım.

-Lan cmxxjhxxj bu ne amq 😂😂😂

- Wtf!

- Omg. You are very beautiful😍😍

- Saranghae unnie!!!

- Seni pislik lan benim biasımla nasıl çıkarsın!!!

- Sana yavşamak isterdim ama erkek arkadaşım var cksjxhxhs

Sesli bir şekilde gülmeye başladım. Bunlar yorumları okumadığımı sanıyordu. Eğlencesine okuyordum ki ben! Çok eğlenceli. Tabi üstüme alınamdığım sürece...

Devam ettim:

- 바부!!!!

- 터키 👍👍

-  Unnie! Fightning!!

Bana aptal diyen kişiyi atlayarak, mutluluğuma gölge düşürecek şeyleri görmemezden gelmeye başladım.

Vlive'de bunları okuduğumu söylemeliydim. Yüzleri nasıl olacak merak ediyorum!

En iyisi mesaj kutuma da bakmaktı.

Hemen DM'yi açtım

2000 mesaj kutusu vardı! Bir iki tanesini okumaya başladım:

- Unniee, seni çok seviyom biliyon muuu!!! Oppaya da selamlar ckxjxhxh

- Sen, benim kocamı elimden alan bir gerizekalısın! Günlerce beni ağlatan bir şerefsizssin! Bunu gördüğünde umarım vicdan azabından ölürsün!

Bu cidden dokunmuştu bana. Öncelikle "KOCAM" yazması ne alaka?? 13 yaşimdan beri böyle şeyleri görüyordum. Simdi yasini ogrensem 15 ti en fazla. Lan sen daha cocugu canli canli gormemişsin. Onun senden haberi yok! Haberi olmadan nasıl evleneceksin gerizekalı!
Böyle insanları hep zavalli olarak görmüşümdür. Kendi hayal dünyasında yaşayan birer hayalperestti hepsi. Böyle insanlara acıyorum...

Daha fazla sinirimi bozmadan DM'den çiktım ve Snowy'i rahatsız etmeye başladım:

- Hadi bir şeyler yapalım, derken onun yatağında zıplıyor ve kitabını çekiştiriyordum. Birden isyan eder gibi bana döndü:
- Yha! Yeter! Tamam! Bekle şurayı bitireyim. Sen git çay getir.

Başımla onaylama işareti yaparak mutfağa gittim. Çayları getirdiğimde bana döndü:

- Soo Ra, sana demem gereken şeyler var.

- Nedir ki onlar?

- Sadece, bugün Ryan'dayken, Kris, Tao ve Luhan'ı gördüm.

Ben resmen yüzyılın şokunu yaşıyordum. Onların burada ne işi vardı!

- N-Ne!

- Evet, bizi tanımalılar ki hemen Ryan'dan çıktılar. Biraz önce araştırma yaptım. Tüm K- magazin bununla çalkalanıyor. Sen görmedin sanırsam. SM'e gelmişler biz turdayken. Bunun hiçbir üyenin haberi yok. Ben de stajyerlerden zorla öğrendim. Senin bilmen gerekliydi. Bu yüzden söyledim.

- N-n-NE!

Büyük bir şoktu. Hem de kocaman! Yani, şimdi, onlar, geri mi, DÖNECEKLERDİ!!!

Evet, net değildi ama... yarın O SM'de bir kıyamet koparacağım kesindi!!! ONLAR GERİ DÖNMELİYDİ!

Senaryo hareketlendi sanki xjzhxhx belki daha uzun yapabilirim yani. Snowy'nin gizli bir sırrı var. Bir sonraki bölümde öğreneceksiniz! Böyle uretime devam edersem daha uzun sürecek gibi hikaye ama hadi hayırlısı cjshx 

En fazla 4 gün aralıkla bölüm gelecek. Ama yine maratona gireceğim. En azından 3. Yazılılara kadar rahatız...

Yorum ve vote canlarr

#yazar#