eins

451 31 78
                                        


Playlist
Eden - Drugs

                      ✖️✖️✖️

                                   ✖️✖️✖️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Burada ne arıyorsun, Barnes?"

James, hafifçe kaşlarını kaldırdı ve burnunu kırıştırdı. Tüm soğukkanlılığıyla, "Evrenin düzeni bozulmak üzere ve bunun kesinlikle Tanrı ile alakası yok, Natalia."

"O benim adım değil."

James, ona sert bir tavır takınan kızıl saçlı kadının gözlerinin içine iyice baktı, cevabı gözlerinden alamayacağını biliyordu ama birkaç saniye bakmaya devam etti. En sonunda göğsünün sağında bulunan yaka kartını inceledi.

"Pekala... Ania. İzin verirsen anlatabilir miyim?"

    Ania, tatmin olmuş bir şekilde elini 'söz senindir' anlamında kaldırdı. James ise derin bir nefes alıp konuşmaya ve Ania'nın bu duruma olacak tepkisini ölçer gibi yüzünün her hattını inceliyordu.

      "Sen takımdan bir anda gidince herşey değişti. Yani öyle olmuş. Clint, Sam, Wanda ve Scott, büyük ihtimalle ikisini tanımıyorsun, okyanusun içinde yüzen, ekstra korunaklı bir hapishanedeler. Tony, Rhodes, Vision, Peter Parker -Nam-ı Diğer 'Örümcek Adam'- Wakanda Kralı T'Chall-"

"Wakanda Kralının bu işle ne ilgisi var?"

"Bitirmeme izin verecek misin?" Bucky bir an sinirlerine hakim olamayıp sesini yükseltti.
Natasha ise bu durumu ciddiye bile almadan sırıttı ve elini 'Söz senindir' anlamımda ona doğrulttu.

"Ben ise ufak bir kazadan dolayı savaşacak durumda değilim. Steve Wakanda'da ve eğer herhangi bir yerde yakalanırsa o da tutuklanır. Ve Dünya'ya doğru gelmekte olan bir uzaylı var." dedi James. Kızıl kadının gözü hemen metal kolunun olduğu kısıma ilişti. Kabanının altında sadece boşluk vardı. Ania, eski kibirli haline bürünüp James'e cevap verdi.

"Loki öldü sanıyordum."

"O ismi duymuştum ama o değil. İki yılda çok şey oldu ve acilen Wakanda'ya gelmen lazım. Kaptanın emirleri."

James, Ania'nın kolunu tutarak büyük kafeden çıkarmaya çalıştı fakat Ania kolunu sert bir şekilde James'ten ayırdı. James'in göz bebekleri mavi irislerini küçülttü ve ağzı ona bağırmak için biraz açıldı. Ania, kahve tezgahının yanına küçük, ama bir o kadar da hızlı adımlarla gitti. Dükkanın anahtarını kendi kabanını da aldıktan sonra James'e bakarak ukalaca sırıttı. Bu sırıtış, tam Natalia sırıtışıydı. Gözleri parlayan kadın, James'e baktı.

"Beklemiyor muydun, canım?"

James ise aynı soğukkanlılığı ve ukala tavrı ile cevap verdi.

BLEEDING ROSES || WINTERWIDOWHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin