3...2...1... Hoşgeldin Yeni Hayat

15 0 0
                                    


3...2...1... Hoş geldin 2016!

4 ay önce girdiğimiz 2016 yılı benim hayatımın yeni başlangıcıydı. Yeni yıl partisinde tanıştığım arkadaşım ise yeni bir başlangıcın anahtarı oldu...

Merhaba! Ben Hazal. Yeni üniversiteye başlamış bir moda tasarı öğrencisiyim. Şuana çizdiğim resimler ailem dışında takdir görmemiş ve devamı istenmemişti.

Evet, ''-ti'' dedim çünkü çok sevdiğim ve yeni başlangıcımın anahtarı olan Cemre'yle tanışana kadar.

O gün düşünüyordum 2015'i, geride bıraktıklarımızı, geleceği, önümüzdeki senenin bana neler getireceğini ve yeni yıla girerken yapılan saçma esprileri. Geri sayıma az kalmıştı, yakın arkadaşlarımla bir kafedeydik ve küçük bir parti veriyorduk. En sevdiğim müziklerden biri çalmaya başlayınca arkadaşlarımdan da birilerini kaldırıp dans ediyorduk. Zıplıyor, dönüyor, deli gibi kafa sallıyordum. İçinden de ''Eğer yeni yıla böyle girersem böyle mutu ve eğlenceli bir sene geçireceğim.'' diyordum. Bu teoriye inanılmaz fazla inanıyordum ki zaten şuana kadar tersi le karşılaşmadım. Mesela geçen sene ertesi gün sınavım olduğu için ders çalışarak girmiştim ve tüm sene boyunca ders çalışmıştım. Bu sene sınav stresini attım üzerimden, şuan eğleniyorum ve umarım gelecek sene de hep mutlu ve eğlenceli geçer.

Geri sayım başlamak üzereydi ve hepimiz kafedeki büyük ekranlı televizyona gözümüzü dikmiş dikkatlice izliyorduk. Bir anda sağımızda bulunan kafenin pencerelerine bir kartopu geldi. Berk dışarda eli ile bize gelin işareti yapıyordu. Berelerimizi takıp hemen dışarı fırladık. Birbirimize kartopu atmaya başladık. Geri sayım başladı 10... hala birbirimize kartopu atıyorduk. 9... hala. 8... elimle sert ve büyük bir kartopu yaptım. 7... Hedefim Burcu'ydu. 6... Burcu'ya atmak için nişan aldım. 5... elimdeki kartopunu sertçe Burcu'ya attım. 4...Burcu bir anda koşmaya başladı. 3... Burcu toptan kaçtı ve top arkasındaki kişiye geldi. 2...koşarak yanına gittim çünkü kız yere düşmüştü. 1...''Çok üzgünüm.''.

Yeni yıla girmiştik ve ben geri sayımda yoldan geçen bir kıza kartopu atıp onu yere düşürmüştüm. Düşürdüğüm kızdan binlerce defa özür dilerken bir yandan bencilce de olsa içimden seneye kötü girdiğim için korkuyordum.

Kızı kaldırıp kafeye soktum. Önceden süslediğimiz sandalyelere oturduk.

-Merhaba, ben Hazal. Tekrar tekrar özür dilerim seni düşürdüğüm için.

-Gerçekten önemli değil ve ben Cemre.

Kız gülümsüyordu. Mutlu görünüyordu sanki az önce kartopu yüzünden yere düşüp sırılsıklam olan ben mişim gibi. Mahcup olduğum için kıza eğer yetişmesi gereken bir yer yoksa burada bizimle kalabileceğini söyledim. Kız çok heyecanlandı ve teklifimi kabul etti. Gece boyunca oyunlar oynadık, dans ettik, şarkı söyledik...

İşte o gün Cemre ile hepimiz çok iyi anlaştık. Çok eğlenceli ve çok komik bir kızdı. Telefon numaralarımızı birbirimize verdik ve bir daha görüşmek için sözleştik.

Şuan 8 Ağustos 2016. Bu gün benim doğum günüm. Dün gece Burcu bizde kaldı ve sabah erkenden hazırlanıp doğum günü partimin olacağı yere gittik. Bu mekân biraz büyüktü çünkü yakın zamanda çok fazla arkadaş edinmiştim ve hepsini de partime çağırdım.

Biz Mekâna gittiğimizde Berk ve Aslı oraya çoktan gitmiş bizi bekliyorlardı. Bizden sonra da Cemre ve Alin geldi. Cemre ve Alin'in elleri lacivert ve altın rengi bir sürü uçan balonla doluydu. Balonları görünce o kadar sevindim ki bir anda olduğum yerde ''Yaşasıııınn...'' diyerek zıplamaya başladım.

Balonlar, ışıklar ve diğer parti malzemelerini de yerlerine yerleştirince hepimiz biraz yorulduğumuzu fark ettik ve bir içecek alıp biraz dinlendik. Bu sırada misafirler teker teker gelmeye ve mekân dolmaya başladı. Yavaş yavaş akşam oluyordu ve neredeyse herkes gelmişti. Müzik başlamıştı. Yakında pastamı kesecek ve yeni yaşıma girecektim. Sahneye çıktım.

-Merhaba arkadaşlar, hepiniz doğum günüme hoş geldiniz. Şimdi, bu sene hayatımda gerçekten çok önemli gelişmeler yaşadım. Cemre arkadaşıma gerçekten çok teşekkür ediyorum çünkü eskiden hayallerini odama sığdırmaya çalışırken şimdi belki de Tüm İstanbul hayallerim için beni bekliyor. Evet, arkadaşlar bildiğiniz üzere ben bir 'Bahar Koleksiyonu' hazırladım ve bu koleksiyonu Cemre'nin annesine yani ünlü modacı Zeynep Baker'e gönderdim. Tanışmamız ve örneklerimi göstermem çok olumlu geçti. Umarım Zeynep Hanım tasarımlarımı beğenir.

Umarım, inşallah ve alkış sesleriyle konuşmama devam ettim.

-Yani kısacası hayallerimi özgür bırakmak için ir fırsat yakaladım ve bu fırsatı gerçekten değerlendirmek istiyorum. Her neyse, Cemre seni çok seviyorum. Hepinizi seviyorum ve burada benimle mutlu olduğunuz için hepinize teşekkür ediyorum.

Dedim ve sahneden indim. Hekesin rahatlıkla görebileceği bir yere geçtim ve pastamın gelmesini bekledim. Arkalardan bir yerden pastanın maytapları görünmeye başladı ve pastam geldi. Lacivert süslemelerle dolu pastamın üzerindeki mumlara yaklaştım. Gözlerimi kapadım. Etrafımdaki herkes bana doğum günü şarkısı söylerken ben dileğime odaklandım.'' Allah'ım inşallah hayallerim gerçekleşir ve Zeynep Hanım tasarılarımı beğenir.'' dedim içimden. Gözlerimi açtım ve mumları üfledim. Herkes alkışladı.

Pastayı kesip herkese dağıttık ve biz de kendimize alıp yemeye başladık. Cemre ''Haydi o zamana hediye zamanıııı'' dedi. Herkes sırayla bana birer kutu veriyordu. Kiminin içinden renkli renkli elbiseler kiminin içinden çok güzel ayakkabılar kiminin içinden de bir sürü okuma kitabı çıktı. En son yakın arkadaşlarıma sıra geldiğinde Cemre dışında hepsi ortaklaşa aldıkları hediyeyi verdiler. Kutuyu yavaşça açtım ve içinden aylardır deli gibi istediğim, anneme almak için yalvardığım, koltuk aralarından çıkan kuruşları bunu almak için biriktirdiğim şeyi almışlar. İçinde 300 tane renkli kalemi 20 tane kara ve beyaz kalemi ve 100 yapraklı özel defteri vardı. Çığlık attım ve hemen hepsine sarıldım. Bu biraz pahalı bir şeydi b yüzden toplaşıp almışlar. Deli gibi sevindim ve hepsine ''iyi ki varsın, teşekkürler'' dedim. Sevincim biraz dindikten sonra Cemre elinde bir kutu ile bana yaklaştı.

-Bu da benim hediyem, dedi. Kutuyu bana uzattı. Teşekkür ederek kutuyu elinden aldım. Kutunun kapağını kaldırdım ve içindeki şeyi görünce bayılacak gibi oldum. Kocaman bir çığlık attım ve kutunun içindeki şeyi elime aldım. Herkes merakla bana bakıyordu.

-Hayallerim, diye bağırdım ve Cemre'ye kocaman sarıldım.

Şuan bu derginin kapağında benim Bahar koleksiyonumun baş tasarımı. Kocaman kapakta benim tasarımım vardı ve bu dergi tasarım dünyasında adını duyurmuş bir dergi. İnanamıyorum. Derginin sağ alt köşesinde ''Genç tasarımcının ilk koleksiyonu görenler tarafından çok beğenildi, yakın zamanda gerçekleşecek defilesi şimdiden çoğu tasarımcı ve blogerlar tarafından yoğun ilgi görüyor.'' yazıyordu. Gerçekten şuan dünyanın en mutlu insanı olmalıyım.

O gün, hatta o ay benim için gerçekten inanılmazdı. Defilemin, benim defilemin olacağı gün inanılmazdı. Defileden sonraki röportaj istekleri inanılmazdı. Defileden sonra gelen büyük teklifler daha da inanılmazdı.

Şuan 2017 ye girmek üzereyiz. Düşünüyorum da o gün Cemre'ye kartopu atmasaydım şuan burada olmayacak evde pijamam ve patlamış mısırımla ses yarışmasını izliyor olacaktım. Şuan buradayım. Mutsuz olarak girdiğim am hayatımın en güzel zamanlarını geçirdim bir yılımla buradayım. Artık ''nasıl başlarsa öyle devam eder'' teorisine inanmıyorum.

Dünyanın gördüğü her büyük başarı, önce bir hayaldi. En büyük çınar bir tohumda, en büyük kuş bir yumurtada gizliydi. (Allen)

#yazmagunleriaralik

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 24, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hoşgeldin yeni hayat #yazmagünleriralıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin