Kimsin Sen |Tutsak| 🌑

Bölüm 2

Kaldırın Başınızı Ağlayan Gökyüzüne '

Multi=Best Tayfa ❤🙆

Songül nihayet eve varabilirmişti uzun uzun çalışlar sonucunda anne ve babasının yurt dışına çıktığı aklına gelince çantasından çıkardığı anahtar ile kapıyı açtı aklında mavi sakal kelimesinin ne anlam ifade ettiği düşüncesi varken hiçbirseye konsantre olamıyordu kıyafetlerini değiştirip kendini uykunun kollarına bıraktı

~~~

Eylül: Zile Kaç dakika var?

Kader: Son 3

Güney: O 3 dakika 3 saat gibi gelir şimdi

Serkan: Ya o değilde bugün Burak okula gelmedi

Cemre: hakketten ben ilk iki derse bilerek gelmemiştir sonra gelir dedim ama

Kader: Şey ya Burak dün demişti idareden izinliymiş ondan gelmedi

Zil çalar

Eylül: sonunda amk

Serkan: Bugün eylülle bizi rahatsız etmeyin

Eylül: ota boka aramayın gençler

Cemre: Allahtan sevgili oldunuz bizi sikine takan yok

Kader: Songül yok burakta eylül Serkan zaten planı var mert Cemre biz üçümüz mü takılsak bugün

Mert: beni yok say akşam işim

Cemre: bizde kaderle takılırız o zaman

Akşam...

Songül çalan telefonu ile gözlerini açtı,telefonu eline alıp arayan kişiye baktığında tekrar özel numara olduğunu gördü

Songül: Yine ne var Allahın cezası

Mavi S: bana alışman güzel

Songül: siktir kapatıyorum

Mavi S: Cama çıksana yüzünü görmek istiyorum

Songül: Kimsin sen ne istiyorsun benden amacın ne

Mavi S: cama çık dedim

Songül titreyen eli ile telefonu kapattı cama çıkmak isteyen yanını korkuları engelliyordu

Songül: Gerizekalinin biri kendine oyuncak arıyor bende burda saçma sapan korkuyorum

Songül telefonunu tekrar eline alıp merti arası

Mert: Alo songül

Songül: Şey mert kusura bakma rahatsız ettim sanırım

Mert: Yok canım ne rahatsız OLUCAM bir sorun mu var?

Songül: Yok sorun yokta nerdesin diye soracaktım müsaitsen bana uğrasana

Mert: Ya çok isterdim...ama kuzenime halısahada maç yapma sözüm vardı ona bekliyordum ben

Songül: Hadi ya neyse git sen

Mert: özür dilerim

•••

Songül mutfakta kahve yaparken telefonu çaldı

Songül: Arama dedim sana yeter amk

Burak: Songül iyi misin

Songül: sen miydin Burak pardon ya

Burak: Bir sıkıntı mı var

Songül: Sonra anlatırım