Kaçış

268 25 11
                                    

Ne bir ses ne de haber gelmiyor artık senden,öylece kala kaldım deli hasretinle ben,bir yabancı selamın ile hüzünlere daldım.Kendi ellerimle ben beni kederlere saldım.Sonunda bir oyuncak kara sevda aldım senden yani değişmedim hala öyle biraz çocuk kaldım.Yok öyle el gibi durma gül biraz sana gülmeler yaraşır.Yok öyle güz gibi soğuk olma güz ayrılık taşır.

*****

Songül bir Süre elini maske'nin üzerinde gezdirdi açıp açmamak arasında kararsızdı,bir yandan bastıran merakı diğer yandan korkuları derken bütün cesaretini topladı maskeyi çıkarmaya yeltendiği anda sıkıca bileğini kavrayan eller buna engel olmuştu.

Herkes kendine düşen alanda arama yapmış tek tek sormuşlardı sokaktan geçenlere Deliler gibi songül'ü arayan tayfa,yine yapamamış yine bulamamıştı.b birbirleri ile telefonda haberlestikten sonra soluğu toprak hocanın yanında almışlardı.

Defalarca aramalarına rağmen telefonu bir türlü açmayan mert ortamı gererken toprak hoca ortamı dahada gerecek sözlerine başladı

Toprak

Cüneyt bey benim yakın arkadaşım biliyorsunuz sırf bunun için bile arama günlerce uzatıldı.Artık songülü sağ bulmaya ihtimal vermediklerini söyledi Cüneyt bey yinede aramalar aralıksız sürdürüyor...

Burak

Ya hocam... Songül melek gibi kızdır bilirsiniz
Kim yada kimler neden alıkoysun niye canına kast etsin ki?

Toprak

İnan bilmiyorum

Cemre

Songül ölmüş müdür gerçekten' dedi dolan gözleri ile

Toprak hoca anlattıklarına pişman olmuş umut vaadeden hiçbirşey söyleyemiyordu.

Eylül

Songül güçlüdür...

Serkan

Pes etmez ki o nerde ise gelir bulur bizi yine konuşup şişirir kafamızı

Kader

Kusura bakmayın...kendi söylediklerimize kendimiz inaniyoruz.Derya teyze,Murat amca? Onlar songülün annesi babası onlar bile ölü yada diri yeter ki bulunsun derken biz burda günlerce,haftalarca nerde olduğu belli olmayan birinin geri dönmesini düşünüyoruz

Cemre


Kabullenelim artık parasız pulsuz aç susuz soğuktan veya korkudan kiminle ise nerde ise hangimiz olsak dayanamazdık


Güney duydukları karşısında sinirlenip yürümeye başladı Serkan ne olduğunu anlamış olacak ki hemen oda peşinden gitti.Guney kendini boş bir kanka attıktan sonra parkta oynayan çocuklara daldı.Birkac dakika sonra Serkan gelmiş güneyin bulunduğu banka doğru ilerledi ellerini güneyin omzuna dokundurdu güney uykudan yeni uyanmış gibi Serkana baktı bir müddet sonra ellerini banka vurarak oturmasını işaret etti.



***

Songül bileklerini kavrayan elden hızla kurtulup kapıya doğru yöneldi.Arkasina bakmadan hızlı hızlı koşarken içi pis koku ile dolu olan koskoca bir depoda çıkışı arıyordu.Sayısı Birden Fazla olan demir kapılar hangisinin çıkış kapısı olduğunu bulmayı zorlaştırsada songül kapılardan birine doğru koşmaya başladı.Kapıyı ittirmeye çalışıyordu.Kapının açılmaması içindeki yakalanma korkusunu körüklerken mavi sakalın hala peşinden gelmemiş olması songül için büyük fırsattı,songül yerde duran evye'yi eline alıp kapının kilidine vurmaya başladı 1 kere 2 kere 3 kere kilit kırılmamıştı songül diğer kapıya doğru yöneldiğinde kapı aralığındaki aydınlık songül kapıyı açtığında git gide dahada çok büyüdü.



Serkan güneyin yanına oturmuş ağzından çıkacak bir kelimeyi kolluyordu sonunda güney sessizliğini bozmuştu yüzünü serkana döndü uzun uzun baktıktan sonra kafasını eğdi ( SerGün SonSerden sonra best çiftim aq xkowjxkskskw )

"Eğer ona bişey olmuş olsaydı içimde koca bir boşluk hissederdim,Bak şu çocuklara çocuk dersin geçersin ama onlarda anlar.Annesi ölen küçük bir çocuk hissetmez mi? Babası durgun ise fark etmez mi? Bende hissediyorum songül yaşıyor içimde Songülün nefes alışını kalp ritmini hissedebiliyorum serkan anlıyor musun?

Serkan yavaşça kafasını salladı ayağa kalktı ve güneye elini uzattı 'Bizimkilerin yanına gidelim,pes etmek yoktu hani birader songülü arayacağız ' diyerek göz kırptı



***


Yemyeşil gözleri ilk kez güneş ile buluşmuş gibi gözlerini kapattı songül haftalar sonra gördüğü gün ışığı yıllarını kör olarak geçiren birinin gözlerinin açılması ile eş değerdi.İçine çektiği temiz hava dünyalara bedeldi,Zaten Fazlası ile çökmüştü üstüne şimdiki koşuşları kendisini daha da yorarken hızlanmak zorundaydı o pislik heran peşinden gelebilirdi.Songül olduğunca hızlı yürümeye çalışıyor fakat çıplak ayağıyla bastığı yerler canını yakıyordu bilmediği yollarda yardım edin diye yürürken arkasından gelen korna sesini duymamıştı bile

Mert kornaya bastıktan sonra arkası dönük bitik halde yürüyen kızın pekte iyi olmadığını gördü arabadan indi adımlarını hızlandırdı ve dengesini kaybetmek üzeriyeken koşarak songülü tuttu

Songül:Mert

Mert: Songül!!
Songül: Hayal görmüyorum değil mi?
Mert: Hayır hayır çok şükür günlerdir seni arıyoruz
Songül: Kurtar beni geliyor 'Dedi ve sonrası karanlık
Mert songülü arabaya bindirmiş hemen toprak hocayı aramıştı toprak hocanın çalan telefonu ile Serkan Güney eylül kader Cemre Burak hepsi etrafına doluşmuştu.toprak hoca telefonu açtı

Mert: Hocam

Toprak: Nerdesin sen arıyoruz Açmıyor...

Mert: Songülü Buldum!


Kimsin Sen |Tutsak| 🌑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin