MASUM

10.

Masa daki vazo büyük bir gürültü ile yere düştü.
- Ra jin sakin ol biraz.
- Sakin mi olayım chanyeol. Sen ne saçmalıyorsun. Şu olanlara bir bak bu iş çok önemliydi ve biz kaybettik.
- Ve bunun sebebi içimiz de bir köstebek olduğundan. Artık bundan eminim rajin.
- Sanırım haklısın suho ama nasıl.
Bu kez suho ya katıldı ra jin kesinlikle bir köstebek olmalıydı. Yoksa nerden bileceklerdiki. Gece baskın yapacaklarını yerini saatini. Her şey tüm plan alt üst olmuştu.
- iyi ama kim. Yani herkez bilir size ihanet ederse başlarına gelecek olanı.
- Bilmiyorum chan ama ne rajin in ne benim adamlarim buna cesaret edemez.
- Demekki birisi etmiş ve bunu öğrendiğimde bana ölmek için yalvaracak.
- Orası kesin senin acımasız yöntemlerini bilmeyen yok.
- Chan kyungsoo yu ara buraya gelsin.
- Vayy iste şimdi işler daha da kizisisacak.
- Bencede iyi fikir ra jin bunu bulabilecek tek kişi o.
Üst kata odasına doğru giderken ra jin tamamen dalgindi. Kim olabilir diye düşünmekten deli olmuştu. Onun adamları olamazdı. Kimseye guvenmezdi ama herkez onun nasıl biri olduğunu suho nun da ra jin de ihanete nasıl ceza verdikleri bilinirdi. En acımasız katiller bile korkardi onlara ihanet etmekten. Bu yüzden adamlarından biri olamazdı. Belki de yıllardır içlerinde olan biri ama kim
-Neden bu kadar dalgın ve sinirlisin.
Dusncelerinden duyduğu sesle sıyrıldı.
-  Ben.. sanırım aramız da bir köstebek var. Yine bir işimiz bozuldu. Bu ay bu üç oldu.
- Çok mu önemli bir işti.
- Evet birileri beni indirmek istiyor dahası babamı. Benim yikilmam demek onun da yıkılması demek.
- Neden suho da var eminim birşeyler yapar.
Büyük bir nefes verdi ra jin ve kendini yatağa bıraktı. Lay da hemen yanına. Artık her gece birlikte uyuyorlardi. Ama sdc uyumasina izin verdi. Ve artık her geçen gün biraz daha bu masum adama kapiliyordu. Biraz daha aşık oluyordu ve daha fazla korkuyordu. Korkuyordu onu kaybetmekten çünkü ona fazla alismisti. Sanki o yokken nefes alamıyordu. Artık gittiği her tehlikeli görevde daha dikkatliydi. Çünkü lay ona hep dikkar etmesini ve sağ olarak geri dönmesini söylüyordu.
- Anlamiyorsun yixing bu is gerçekten cigirdan çıktı. Suho benden güçlü değil. O benim golgemde ikinci planda ve onun da su an yapabileceği hiç bir şey yok.
Lay kıza döndü onu izliyordu ra jin de ona. Elini kızın yüzüne koydu
- Seninle çok farklı şartlarda tanışmak isterdim. Daha güzel bir tanışmamız olsaydı. Ne bilim yolda giderken daha nazikçe carpissaydik mesela yada bir kafe de falan. Ve ben sana ilk görüşte aşık olsaydım. Sana teklif etseydim ve sende tüm kızlar gibi biraz nazlanip sonra kabul etseydin. Sonra bir kafe de bulussaydik seninle akşamları bir restorant ta yemek yeseydik. El ele tutuşup parkta gezseydik. Sen daha masum olsaydın tabi bende.
Yüzü soldu bir anda masumdu ra jin e göre lay ztn masumdu.
- Sen sen zaten masumsun yixing kirli olan benim elleri kan kaplı olan. Katil olan masum bile olsa bir sürü insanı öldüren benim. Sen okadar temizsinki seni kirletende benim.
- Hayır ra jin kimse göründüğü kadar masum değildir. Ben de masum değilim.
- Hayır se....
- Histtt artık konuşmayalım.
- Peki öyle olsun.
- Ra jin.
- Hiimm
- Seni opebilirmiyim.
- Ne zamandır bunun için izin alıyorsun.
- Su an keyfin yerinde değil ve seni kızdırmak istemiyorum ama opmekte istiyorum.
Ra jin lay i kendine çekip öpmeye başlı bu evet demekti. Lay önce hafif öptü her zamanki gibi sonra sertleşti öpusu. Hep öyleydi nazik başlar sonra hircinlasirdi. Ra jin bu zamanlarda onun göründüğü kadar masum olmadığını düşünürdü. Ama bu kez çok daha farklıydı. Lay biraz daha ileri gidiyordu ra jini tahrik etmeye calsiyordu. Üstüne çıktı kolari ile güç alıp ağırlığını sabitledi. Elleri ra jin in penyesinin içinde sanki keşfe çıkmıştı. Bu ilk değildi ama ilkkez ra jin in kasiklarina baskı uyguluyor kendini surtuyordu. Yavaş bir iki surtunmeden sonra ra jin in itaraz etmeyisinden destek alarak surtuslerini hızlandırdı ve kız dan bir inleme kazandı. Bu yaptığına ra jin bile sarirdi ama yine engel olmadı. Artık yapamiyodu lay ne yaparsa kabul ediyordu Su an lay onu istiyordu ve ra jin kendini ona vermeye hazırdı. Lay da bunu anlamış olacakki tek hamlede ra jin in tsort unu çıkardı. Kız bir an duraksa sada kizmadi. Lay gözlerini kızın gözlerine dikip dudaklarını ayırdı
- Ra jin izin var mi.
Dedi izin almadan bunu yapmazdı. Eğer o istemezse ona dokunmazdi. Ra jin ilkkez utandi. Yanakları kızardı bu yüzden olacakki sdc kafasını sallamakla yetindi. Aldığı onayla la kendi tsortunde kurtuldu. Yumuşak başlayan öpücükler yine ateşli ve sert opucuklere dönüştü. Ve ra jin ilkkez kendini birine teslim etti.

Sabah güneşi odayı aydinlatirken ra jin yavaş yavaş kendine geldi. Üzerinde hissetti ağırlık ve aklına gelen şeyle yine utandi. Beline sarılı kolun sahibine döndü. Ve gördüğü şey ona bakan bir çift gozdü.
- Birileri yine kızardı.
- Yaa ne kızarması.
- Gece de senden izin istediğim de kizarmistin şimdi aklına gelince kizardin demi.
- Yaa seni öldürme mi mi istiyorsun acaba.
- Hayır seni bu şekilde çok daha görmeyi.
- O zaman üzgünüm ama böyle bir şey olmayacak.
- Sen çok guzelsin ra jin. Çok kusursuzsun ben her geçen gün sana biraz daha aşık oluyorum. Biraz daha sana baglaniyorum. Ve seni kaybetmekten ölesiye korkuyorum.
- Beni kaybetmek için bir nedenin yok
- Yaa olursa ya bir gün beni bırakırsan.
- Öyle bir şey asla olamaz ben sensiz nefes dahi alamıyorum yixing. Gittim her yerden seni görmek umidi ile dönüyorum. Asıl ben seni kaybetmekten korkuyorum bu yüzden de seni bırakmak gibi bir niyetim yok.
Yixing ra jin e sarıldı saçlarının arasına bir buse kondurdu kokusunu içine çekti. Ra jin anlayamadı sanki lay tedirgindi o başkaydı sanki ama üstünde fazla durmadı ilk gecelrini yaşamışlardı. Ve ra jin onun gibi birine sahip olduğu için mutluydu.