Başladığı gibi bitti

105 32 46
                                    

Mark başını sıraya koymuş olan Bambam'a baktı. Bu Bambam'ın rutin işlerinden birisiydi. Her derste uyusada puanları iyi bir üniversite kazanacak kadar güzeldi.

Aslında Mark ve Bambam eskiden çıkıyorlardı. Sonradan büyük bir kavga etmiş ve artık konuşmamışlardı.

Bunu belli etmeseler bile ikiside birbirlerini özlüyorlardı. Gurur bu ya, izin vermiyordu özür dilemeye.

O kavgadan sonra Mark daha çok arkadaş edinmeyi, Bambam ise yalnızlığı seçmişti. Her gün Mark'ı başka biriyle görüyor, onları izliyordu. Bambam ise yanına birisi geldiğinde sadece görmezden geliyordu.

Arada gözleri buluşurdu onların. Bu bakışları sadece kendileri anlardı. Başka insanlar anlamaz, anlamak istemese bile anlayamazlardı. Bu bakışlarda sevgi vardı. Eski hatıralar, özlem..

Mark arada onun önünden koşarak geçtiğinde Bambam kokusunu nasıl özlediğini hatırlardı. Hep hayrandı Mark'a.

Onun kalbine, sevişine, güzelliğine, herşeyine. Neredeyse 1 yıldır arkadaşlardı(!) ve arkadaş ortamında tanışmışlardı. Bambam'ın bir arkadaşı onu bir mekana davet etmiş ve o da gitmişti. Mark'da oradaydı. Sanki lider gibi oturuyordu ortada.

Aradan zaman geçtikçe ikili yakınlaşmış sonra da aşık olmaya başlamışlardı birbirlerinden habersiz. Bir akşam mesajlaşırken Bambam onu sevdiğini itiraf edip rahatlamıştı. Ardından Mark itiraf etmişti. Böylelikle Bambam çıkma teklifi etmiş ve çıkmaya başlamışlardı.

Zil çaldığında hoca sınıftan çıkmış ve diğerleri de bir yere dağılmıştı. Sınıfta sadece Mark, Bambam ve Mark'ın arkadaş grubu vardı.

Bambam hızla gözlerini açıp yerinden kalktı. Derin bir nefes verdi sanki her şey ve herkesden bıkmış. Koşarak sınıftan çıktığında Mark'da onu takip etmişti. Ardından da onun arkadaş grubu.

Bambam hıçkırarak hızla merdivenleri çıkıyordu. Sonunda okulun çatısına gelmişti. İlk önce aşağı baktı. Sonra uçurum kenarındaymış gibi yaklaştı kenara. Bir adım daha atarsa düşecekti.

"Bambam!" diye bağırdı Mark nefes nefese.

Bambam dahil herkes ona baktı. Mark ona yaklaşıp elini uzatıp yanına çekmek istedi.

"Ne işin var burada?"

"Ne yapıcaksın? İntihar mı?"

Bambam derin bir nefes verdi. Mark ona, elini tutacak kadar yakın ama vazgeçirecek kadar uzaktı.

"Biliyor musun," diye söze başladı Bambam. "sana hayranım. Hep senin gibi olmak istedim. Sen bu dünyada başıma gelmiş en güzel şeydin."

"Özür dilerim Bambam. Lütfen yapma."

"Biraz geç olmadı mı?"

Mark bir şey demeyip ellerini tutmak istediğinde Bambam onun eline baktı. Mark susmuş olabilirdi ama gözleri konuşuyordu.

Ve Bambam son adımını attı. O aşağı doğru düşerken Mark'ın ise elinden sadece onun adını bağırıp göz yaşı dökmek gelebilirdi.

Nefret dolu ama aşk göz yaşlarını.

"BAMBAM!"

Tears × MarkBamWhere stories live. Discover now