Bölüm 1

92 20 10
                                    

Kendi kitabım için yaptığım kitap kapağına gözü yaşlı sevinçle bakıyorum.. Ve işte başlangıç; 

.

Ateş - FLASHBACK

Okula düşüncelerimin arasında hızlı adımlarla girerken boynuma astığım fotoğraf makinesiyle saçmasalak ödev için biriktirdiğim fotoğraflar duruyordu. Başım eğik yürürken havanın soğukluğu bir kere daha yüzüme vurdu. Kafamı kaldırıp parçalı bulutlara baktım, bugün muhtemelen yağmurlu bir hava olacaktı. Getirdiğim makinenin ıslanmamasını dileyerek okul bahçesinden merdivenlerden çıkacakken birinin bana seslenmesiyle kafamı o yöne çevirdim.

"Ateş, şu makineyle bizi çeksene hadi!" Kahkahalarla dolu alay bulanmış seslerini artık umursamamayı deniyordum fakat bu görüntü umursanmayacak değildi. Okulun anlamlandıramadığım şekilde sikimsonik suratlı olan ve okuldaki herkesle alay edip güç gösterisi yaparak kızların sevgisini kazanan bir tipti Ayaz. Ayaz ayağının dibinde yatan - muhtemelen istemediği bir şey yapınca ona vurmuştu - çocuğun yanında diz çökmüştü. Çocuk acıyla doğrulmaya çalışırken Ayaz onu ayağıyla yere yeniden bastırdı.

Gözlerimi kısarak ona baktım. Bu devlet okulunda zengin çocuğunun ne işi olduğunu anlamaya çalışıyordum hala. Cezalardan parayla kılpayı kurtulduğundan emindim.

"Ama ilk önce insanlık dışı olan pozuna bir bakman lazım. Sıkıntı orada." diyerek iğneleyici bir şekilde dediğimde kasılan çenesine şahitlik ettim. Yanındaki sürüsüne bir işaret verip ayağa kalktı ve benim yanıma geldi. Bulaşacağı kişi sırasına ben mi gelmiştim şimdi? Etrafıma bakındım, etrafta müdür ve öğretmen olmaması şaşırtıcıydı her bir şekilde olayı ayıranlar yoktu. Sadece olayları izleyen öğrenciler vardı okulda. Birden etrafa bakarken gözlerim onun gözleriyle çakıştı. Kalabalığın uzaklığında bir bankın masasına oturmuş yanındaki kızla beraberdiler.

Gözleri sanki beni hissetmiş gibi kafasını kaldırıp bana baktığında hızlı atan kalbimi görmezden gelmeye çalışarak yutkundum ve odak noktamı Ayaz'a çevirdim. O anda beni izleyen Ayaz sanki bakışlarımı yakalamaşcasına arkasına baktı sırıtarak. Meyra'ya.

"Aptal aşık muhallebi çocuğu.." Kafasıyla işaret ettiği için kızgınlığım daha fazla arttı. Birisinin artık durdurmasını istiyordum bunları. İnsanlar sadece izlemek için toplanmışlardı. Çok kişi yoktu. Onu görmezden gelerek yerde yatan çocuğa yanına gidip yardım etmeye karar verdim. Birinin bunu durdurması gerekiyordu ve yardıma ihtiyacı vardı. Elimi uzattığımda yavaşça emin olmak istercesine bana baktığında gülümsedim. Elini uzattığında onu tutup doğrulmasına yardımcı oldum. Herkes bize bakarken bu çok rahatsız ediciydi aslında.

"Teşekkür ederim." Tam çekilip gidecekken beni eliyle durdurdu.

"Hop hop, nereye gidiyorsun?" Tıslayarak söylediği şeyle sadece yere bakıp güldüm. Kafamı kaldırdığımda bakışlarımın korkunçlaştığını hissedebiliyordum. Beni istediğini alana kadar rahat bırakmayacaktı başka türlü.

"Cehennemin dibine. diyerek nefretle söylediğim şeyle gidecekken yine bu sefer sert bir şekilde durdurup beni ittiğinde onun yanında hiç şansım olmadığını biliyordum. Onun aksine zayıftım. Ama bu umrumda değildi.

"Yapmayacaksın değil mi?" Bu sefer sesi sakin ve alay dolu çıkmıştı. Bunun altından bir şey çıkacağından emindim.

"Seninle uğraşamayacağım kadar önemli yetiştirmem gereken şeyler var Ayaz. Senin dediklerinin benim için uygulamaya geçişi yok." Ani bir şekilde boğazıma saplanan eller ile daha ne kadar delirebileceğimi düşündüm. Ben gülerken beni yere fırlattı. Kalabalıktan fısıltı ile karışık sesler çıkarken ellerimden destek alarak doğrulmaya çalıştım ancak karnıma attığı bir tane daha tekmeyle büküldüm.

Umudu FısıldaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin