Bölüm-3 sürpriz

52 4 0
                                    

Kulağıma uzaktan gelen müzik sesiyle gözlerimi açtım. Bir melodi gibiydi ama şuan dinlemek değil sadece biraz daha uyumak istiyordum. Müzik gittikçe inatlaşıp çalmaya devam edince gözlerimi açıp doğruldum. Şaşkın şaşkın etrafıma baktığımda çalan melodinin telefonumun sesi olduğu idrak edebilmiştim. Gelen arama 'babam' dandı. Yanında 8 cevapsız aramayla birlikte tabi. Deli gibi merak etmiş olmalıydı. Tamamen çıplak olduğumu fark ettiğimde çoktan telefonu açmıştım.

'' Efendim baba.'' Diyebildim sadece. '' Allison iyi bir bahanen olsa çok iyi olur çünkü dün akşamdan beri sana ulaşmaya çalışıyorum.''dediğinde dudaklarımı dişledim ve nasıl bir bahane uydurmam gerektiğini bulmaya çalıştım. Nathanla olduğumu söylesem kesinlikle olay çıkardı. ''Çok özür dilerim baba Meredith biraz kötüydü ben de onunla kalmak zorunda kaldım.'' Dedim. Kendi yalanıma kendim bile inanamıyordum. '' Haber verebilirdin .'' dediğinde '' Biliyorum baba ama inan fırsatım olmadı telefonda cantamda kalmış '' dedim düz bir sesle. '' Nese eve gel akşam görüşeceğiz seninle küçük hanım'' dediğinde derin bir nefes verdim. İnanmıştı işte. Akşam nasıl olsa gönlünü alırdım. Tamam deyip kapattığımda hala çıplaktım ve koyu gri çarşafı üzerime iyice sardım. Nathan nerdeydi acaba? Saate baktığımda 9'a geliyordu ve o yatakta yoktu. Hızlıca banyoya girdim ve çabucak bir duş aldım. Çıktığımda hala ortalıklarda yoktu merak etmiştim. Çantamdan telefonumu çıkarıp aradığımda uzun bir süre cevapsız bıraktı. İkinci kez aradığımda biraz çaldıktan sonra açtı.

'' Efendim?''

'' Nathan nerdesin?'' dediğimde kendi sesime güvenmiyordum. Çok kısık ve güvensiz çıkmıştı.Bundan hoşlanmadım. Dün birlikte vakit geçirdiğim 8 aylık sevgilim vardı karşımda. Neden bu kadar stres yapıp çekiniyordum ki ?

'' Ufak bir işim çıktı ,acilen şehir dışına çıkmam gerekti.'' Dediğinde neye uğradığımı şaşırdım. Acil işi için şehir dışına çıkıyordu ve beni uyandırmayı bırak arayıp bir haber bile vermemişti öyle mi?

'' Ne demek işim çıktı ne işi bu Nathan ?''

'' Hesap vermemi mi istiyorsun Allison biraz işim var işte.''dediğinde gözlerim dolmuştu bile.

'' En azından haber verseydin bunları konuşmamıza gerek kalmazdı.'' Dediğimde sıkıntıyla iç çektiğini duydum.'' Neyse kapatıyorum şimdi sende eve geçersin kapıyı çekip çıkman yeterli akşama evde olurum ben .'' dedi ve benim bir şey söylememi beklemeden kapattı.Kapıyı çekip çıkmam yeterliymiş. Söylediklerine bak . Sinirle telefonumu çantama attım ve ceketimi alıp odadan çıkmak için yöneldiğimde buraya ilk kez geldiğimi fark ettim. Nathan'ın evine gelmiştim ama odasına çıkmamıştık hiç. Etrafa göz gezdirdiğimde sade krem beyaz duvar kağıtlarıyla sakin bir odaydı. Hiç Nathan'a göre bir yer değildi burası. O daha koyu renklerin adamıydı sanki.Çarşaflarının rengi gibi.'Gri'. Ne siyah ne beyaz.Hep ortada. Ne çok iyi ne çok kötü. O hep ortasıydı. Dengesizdi. Bazen çok iyi bazen çok ters olabiliyordu. Biraz önceki hali de buna örnekti işte . Dün geceki adam gitmiş yerine başka biri gelmişti sanki. Etrafa baktığımda hiç resim veya aksesuar yoktu. Sadece beyaz bir kitaplık ,yatak ve yine beyaz bir dolap. Aslında karıştırmak istemiyordum ama dolabında neler olduğuna bakma isteğimi bastıramadım. Sürgülü olan dolabın tek kapısını açtığımda Nathan'ın günlük kıyafetleri vardı. T-shirt-ler ve pantolonlar...Dolabında cok fazla giysi yoktu. Aslında evin bütününe baktığımda bu odada diğer odalarda bulunduğu kadar eşya yoktu. Kapıyı kapatıp diğer tarafa geçtiğimde gözüme ilk çarpan şey beyaz uzun bir bayan kıyafetiydi.Kapağın sürgüsünü tamamen açtığımda donakaldım. Dolabın sağ tarafı tamamiyle bayan kıyafetleriyle doluydu. Elbiseler ayakkabılar hepsi bir bayana aitti. Dehşetle elime aldğım elbiseyi hemen yerine koydum. Ölçüleri genç bir kızın giyebileceği bedendeydi. Belki kardeşidir ya da kuzenidir diye düşündüm. Ama Nathan hiç bahsetmemişti. Zaten bildiğim kadarıyla tek çocuktu. Sinirle dolabın kapağını kapattım ve banyoya koştum. Yüzüme olağanca soğuk suyu iyice çarptım. Nathan ve başka bir kız. Yok, hayır olamaz. Saçmalama Allison mutlaka bir açıklaması vardır. Aynaya bakan bembeyaz yüzümü buruşturup suyu kapattım ve çıktım. Bu odada daha fazla kalamayacaktım , eşyalarımı alıp aşağı indim. Etrafa bakamadan kapıya yöneldim. Odada gördüklerim bana yeterdi. Gözyaşlarım gözlerimi acıtırken bir taksiye bindim ve evin adresini verdim. Yol boyunca göz yaşlarımı tutamamıştım. Babamın evde olmadığını bildiğim için rahattım. Neden ağladığımı sorup dururdu ki zaten sabah ki haliyle patlamaya hazır bir bomba gibiydi. Taksiden inip hızlıca eve girdim. Çalışanlar benim bu halimi görmesinler diye yüzümü eğip odama çıktım. Kendimi yatağıma atıp bütün gözyaşlarımı akıttım. Nasıl olurdu? O evde baksa biriyle mi yaşıyordu yani? Beni aldatıyor muydu bunca zamandır? Onu arayıp hesap sormalıydım belkide. Ama hayır. Zaten aramız iyi değildi ve beni tersleyip kestirip atardı. O kızın kim olduğunu kendi itiraf edecekti. Bunu yapmasını sağlayacaktım. Elimle yüzümü sildim. Gözlerim şişmişti. Hava kararmak üzereydi. Babam birazdan gelirdi. Birde onunla yüzleşecektim. Ama şimdi babamı dert edemeyeceğim. Saat kaç oldu Nathan hala aramamıştı. Belki de o da sinirliydi ve aramayacaktı. Kendi bilirdi ozaman . Çünkü ona çok kızgındım ve bende aramayacaktım.

HATAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin