Hikayenin konusu normal kitaplardan daha değişik. Aslında bu benim yaratmak istediğim etki. Cidden aklınızda ve daha önemlisi kalbinizde büyük bir yere sahip olmak istiyorum. Sizi seviyorum. Ve yoruma hikayenin kapağı hakkında düşüncelerinizi yazarsanız çok sevinirimm. Ve bilginiz olsun bölümler biraz geç gelecek. İyi okumalar
Medya: Kötü kalpli kraliçenin aynasıBölüm Şarkısı : Sia - Freeze You Out (Kitabımızın özel şarkısı)
Bölüm boyunca dinleyin.
Seviliyorsunuz♥
Odasında duruyordu genç kız. Gerçi ne zaman dışarıda olabilir ki?
"Zaman geldi."
Saat 02:00 olmuştu. Bu saat Taeyeon'un kaçabilme şansının olduğu tek zaman denilebilir. Yavaşça kapıyı araladı ve parmak uçlarında ilerledi.
Her yere bakmaya çalışıyordu. Ya biri onu görürse ihtimali beyninde yankılanırken az da olsa kendini yatıştırdı.
"Bu saatte dünya bile uyur!"
Kapılar kilitliydi. Bunu bildiği için kapıyı açan tek anahtarı almıştı. Yavaşça kapıyı açıp dışarıya çıktı. Normalde kapıda bir sürü kişi beklemeliydi ama bu gün özel bir gündü ve her kez izinliydi.
Taeyeon dışarıya ilk kez çıkmıştı. Bu onun için fazla önemli bir şeydi.
Hızlıca oradan uzaklaşmalıydı. Ama nereye gideceği hakkında en ufak bir fikri yoktu.
Tâki arkasından bir ses duyana kadar.
"Prenses kaçıyor yakalayın hemen!"
Hızlıca koşmaya başladı. Bu onun kaçabilmek için ilk ve son şansı.
Koşabildiğince koştu...
Karşısına büyük bir deniz çıkana kadar.
Arkasına döndü Taeyeon. Neredeyse yetişmişlerdi ona.
"Sakin ol Taeyeon. Evet, başarabilirsin."
Gözlerini sıkıca kapatıp, denizin üzerinden yürümeye başladı. O denizin üzerine bastıkça, deniz buz kesiyordu. Hızlıca koştuğu için fark etmese bile kar her yere yayılıyordu, halka bile...
Karşı kıyıya ulaştığında, arkasına dönmeye cesareti oldu. Askerler ona şaşkınca bakıp geri döndü.
O kadar korkmuştu ki her yerin onun yüzünden donduğunu görmemişti. Hızlıca uzaklaştı. Bir şeyler yapmak zorundaydı, geri dönemezdi.
***
Evil QueenÖnünde duran, altın aynaya bakarak ileri geri yürümeye başladı, kötü kraliçe.
"Ayna, ayna, söyle bana. Benden güzeli var mı bu dünyada?"
"Kraliçem, bu gün ihtibari ile sizden güzel biri var."
Kadın duydukları ile şaşkın bir şekilde dona kalmıştı. Sesini yükselterek konuştu.
"Kimmiş o?"
"Prenses Taeyeon efendim. O saf ve temiz bir kalbe sahip. Ama siz onun kalbini kendi ellerinizle sökerseniz, sonsuza kadar genç ve güzel kalırsınız."
"O kızı, küçükken öldürmeliydim."
Kraliçe, hızlıca odadan çıktı.
***
"Bu iş için en iyisini bulmalıyız."Kral, konuşurken araya Kraliçe girdi.
"Avcı"
Kral, biraz duraksadı.
"Bu çok iyi bir fikir sevgilim."
Kral, askerlerine avcıyı getirmelerini emretti. Bu pek uzun sürmese bile ikna etmek kolay gözükmüyordu.
"Avcı, eğer Taeyeon'u getirirsen, ödüllendirileceksim."
Baekhyun, Kral'a dediği cümleye güldü,
"Benimle alay mı ediyorsunuz?"
Kraliçe söze girdi.
"Hayatım, dışarı çık. Ben hallederim."
Kral başta kabul etmese bile kadının ısrarları sayesinde dışarıya çıktı.
"Buz dağından geçmişin bir kez. Yanlızsın, fakirsin ve anneni yeni kaybetmişsin."
"Annemin adını bir daha ağzına alırsan-"
Tüm askerler, sivri kılıçlarını Baekhyun'a yani namı değer avcıya doğrulttu.
"Eğer kızı getirirsen, anneni sana geri getirebilirim. Ne kadar güçlü olduğumu biliyorsun."
Bu cümle Baekhyun'un fikrini tamamen değiştirmişti.
"Neden bu kadar değerli?"
"Sen işine bak. Kızı canlı getir."
***
Taeyeon yavaşça ilerledi. Korksa bile daha ileriye gitmek zorundaydı. Babasının ardından bir sürü asker görevlendirdiğine emindi çünkü.
Biraz daha ilerleyince, yaşlı bir kadın gördü. Biraz şaşırmıştı başta çünkü yaşlı bir kadının bu soğukta dışarıya çıkması garip gelmişti.
Kadın yavaşça Taeyeon'a yaklaştı. Taeyeon biraz ürktüğü için bir iki adım geriledi. Kadın çok kısık bir sesle bir iki şey fısıldadı Taeyeon'a
"Onu asla bırakmayacağından emin olduğun zaman, seni üzecek."
Taeyeon, kadının bu sözlerine bir anlam veremese bile kibarca kadına teşekkür etti. Bir işine yaramayacağını düşündü ve ilerlemeye devam etti.
Hava kararmaya başlamıştı. Bir an önce kalacak bir yer bulmak zorundaydı. Ama bu pek mümkün görünmüyordu.
Belkide kendisi bir yer bulmak yerine inşa edecekti.
Yavaşça elini aşağıdan yukarıya kaldırdı. Büyük bir parça soğuk buz elde etmişti. Elini ileriye doğru uzattı Taeyeon. Uzun ve büyük bir yol oluşturdu.
Bunu devam ettirerek kendine ait büyük bir saray oluşturdu.
Her Parçası Taeyeon'a aitti.
Belkide kendisi gerçek bir Kraliçeydi.
Soğuk Kraliçe ( Y/N: She is always my Queen 👑 . )
***
Baekhyun, havanın kararması ve havanın dehşet soğukluğuna aldırmadan yola devam etti. Normal bir insan ortalamasına göre fazla hızlıydı belkide?
Bu gece için bir yer bulmalıydı hava kararmadan. Burada pek mümkün görünmüyordu ama yinede denemekten bir şey olmaz değil mi?
Uzun bir süre ilerledikten sonra, küçük bir mağara gördü. Hızlıca mağaraya koştu. En azından bu gecelik harika bir yer bulmuştu.
Şimdi yapmaya çalıştığı şeyi düşündü. Yada görevi her neyse.
Ama hala kafasında yankılanan bir kaç düşünce vardı.
Temmuz ayında olmalarına rağmen, neden hava kışın bile olamayacak kadar soğuk? Yada neden prensesi yıllardan beri sarayda tutuyorlardı? Ama umrumda değildi bir yönden de. Sonuç olarak, bir karşılık alacaktı.
Düşüncelerini bir kenara bırakıp, uyumaya çalıştı.
Evet, şimdilik bu iyi bir fikirdi
***
Bölüm Sonu ♥Emeğe karşılık oy verirseniz sevinirim. Ve yorum yapın lütfen. Hakaret eden olursa engellenir. Kibar bir dille hatalarımı ve beğenmediğiniz yerleri belirtin. Eleştiriye açığım. Teşekkür ederim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freeze You Out / Taeyeon
FanfictionAynaya doğru yaklaştı genç kız. Her gün soğuğun onu ele geçirmesini izliyordu. Vücudunun buz gibi görüntüsü onu korkutmuştu. Genç kız korku ile biraz geriledi. Ayağını bastığı yer buz kesmişti. İnce ve sivri buzlar aynaya kadar uzuyordu, ve aynaya e...