Bugün tam 3 ay 1 gün olmuştu. Kumsal'ın ölümüne 3 ay 1 gün. Araba kazası nedeniyle öldüğünü söyleselerde benim içime sinmiyordu. Çünkü Kumsal'ın ne kadar iyi araba kullandığını en iyi ben biliyordum. Bugün onun mezarlığına gideceğim. Nerdeyse haftada 2 kez gidiyordum. O benim en yakınımdı. Arkadaşım, sırdaşım, kardeşim, en iyimdi. 19 yılımdı. Nasıl unutabilir ki insan?
Bunları düşünürken kısa bir duş aldım, üstümü giyindim ve evden çıktım. Size kendimi tanıtayım. Ben Hayal. Hayal Aydoğan. 19 Yaşındayım. Üniversite 2 ' ye gidiyorum. Bugün Çok kar yağdığından okullar tatildi.Ah Kumsal burada olsa kim bilir ne kadar sevinirdi... Mezarlığa girdiğimde hava aşırı soğuktu. Kardan yerler kayıyordu. Kumsal 'ın mezarlığını ezberlediğim için direk gitmiştim. Anlattım onu ne kadar özlediğimi. Ne kadar sevdiğimi. Sonra birden çok şiddetli bir rüzgâr esti ve yüzüme bir zarf çarptı. Korktum. Burada zarfın ne işi olabilirdi ki? Elimin titrediğini hissediyordum. Zarfın üstüne baktım ''HAYAL'E '' yazıyordu. Nasıl yani? Bana mı? Ne alaka? Zarfı açtığımda içinde büyük harflerle ''SENDE BİZDENSİN'' yazmışlardı. Altında da bilmediğim ve Hiç görmediğim harflerle bir yazı. Ve değişik bir simge...
Korkumun artışı üzerine kalp ritimlerim hızlandı. Ne demekti şimdi bu? Eğer biri bana şaka yapıyorsa hiç komik değildi. Arkama baktım. Birden biri beni izliyormuş gibi hissetmiştim. Aldığım çiçekleri kara toprağın üzerine bırakıp hızlı adımlarla çıktım mezarlıktan.
Düşündüm. Yol boyunca düşündüm. Sende bizdensin derken acaba sende bizim kurbanımızdan mısın demeye çalışmışlardı? Acaba Kumsal'ı seri katiller falan mı öldürmüştü? Bende mi onların kurbanı olacaktım? Ah, hiçbir şey anlayamıyordum. Eve girdiğimde annem evde yoktu. Aradım açmadı. Sonra mesaj geldi. 'Kızım babanla sinemadayız açamadım. Sende bir şeyler ye sonra istersen dışarı falan çık.' İçim rahatladı. 'Tamam annecim'
Cidden acıkmıştım. Bir şeyler atıştırdıktan sonra evden ayrıldım. Kar durmuştu ama hava soğuktu. Sahil kenarına oturdum. Kulaklığımı takıp şarkı dinlemeye başladım. Olanları düşündüm. Sonrada olacakları düşünmeye çalıştım. Kimdi bunlar? Neden biz? Diye düşünürken yanıma biri oturdu. İrkildim. Kafamı çevirip baktığımda o kişinin Ara solduğunu gördüm. Aras erkeklerden en yakın arkadaşımdı. Ona anlatsam mı anlatmasam mı bilemedim. Ya kimseye anlatmamam gereken bir durumsa? Ben normal yaşayan bir kızdım. Normal bir üniversite öğrencisiydim. O not da neydi? Ya hiç tahmin edemeyeceğim bir şey ya da hiç korkmamam gereken bir durum. Bilemedim.Arasa anlattım not olayını. Güldü. Şaka yapıyorum sandı herhalde. Nasıl inandıracaktım? İnandirmak zorundada degildim gerçi.
-" Hayal sen iyi misin ? Ayni filmlerdeki gibi ama biz gercek hayattayiz farkindasin dimi ? "
- " Ya aras neden inanmiyorsun? Ben sana ne zaman yalan soyledim ? "
-" Sen bana hiç yalan söylemediğin için şaşırdım zaten. Ama bu da ne böyle ya ? "
- " Tamam Aras. İnanmamaya devam et. Ama gün olur da bana bir şey olursa özür dileme. " Dedim ve onu orada bırakıp gittim.
Eve geldiğimde geç olmuştu annemlerde gelmişti. Yemek yiyip yattım.
Sabah çığlık atarak uyandim. Aman Allahım !! O nasıl bir rüyaydı böyle ? Gecmisimi hatirlamistim. O günü hatırlamıştım. Tüm hayatımı degistirecek anıydı belkide o...
ARKADASLAR COK DEGİSİK BİR KURGU HAZİRLADİM. BU İLK BOLUMU TANİTİM GİBİ BİRSEY. OLAYLAR DAHA BASLAMADİ AMA 2. BOLUMDEN İTİBAREN COK SASİRACAGİNİZ SEYLER HAZİRLADİM...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ DÜNYA ARASINDA
Ficção CientíficaBİR KIZ. EN YAKIN ARKADAŞININ ÖLÜMÜ ÜZERİNE ÇOK ŞEY ÖĞRENMİŞ. DÜNYANIN DİĞER TARAFINI GÖRMÜŞ. AMA ACABA BU TARAFTAKİ ŞEYLERİ DE UNUTACAK MI? BİR SEÇİM HAKKI VERİLSE HANGİSİNİ SEÇECEK? BAŞINA NELER GELECEK...