4. Bölüm

34 5 0
                                    

         Sabah erken kalkıp çalışmak yoruyor.
Sonuçta bende babam gibi mafya olacağım neden okutuyorsa. Aşağıya indiğimde evde büyük bir telaş vardı. Annemin yanına gidip ona sıkıca sarıldım. Babamsa ortalıklarda gözükmüyordu. Melodiyle buluşmak için hazırlandım.

Melodi Yeni bir oğlan bulmuş kaç saattir onun hakkında tüm bilgilere sahip oldum. Kütüphaneye girdik.

- Düşünsene ben kitaplara bakarken bi kitaba elimi uzatıyorum oda rafın karşı tarafından elimi tutuyor ay çok romnatik değil mi? Beste Beste beni dinlemiyor musun sen. Kime anlatıyorum ki.

- Geldiğimizden beri susmuyorsun melodi simdi koyucaklar bizi burdan göreceksin. Sadece biraz kitap araştırıp çıkıcaz. Çıkınca söz dinleyeceğim.
Dedim

Çıktığımızda bana trip atıyordu. Oysa ben onu çok seviyorum ama bu sıralar çocukluk aşkımdan hiç birşey düşünemiyor oldum. Belkide artık beklememin hiç birşeyi yoktu. Ve hala boş boş bekliyordum. Acaba beni hatırlıyor muydu. Yada unutmuş muydu belkide başka kızlarla geziniyordu. Normalde bukadar düşünmüyordum. Ama bir kaç gündür hissediyorum sanki oda beni özlüyor.

- Melodi oda beni özlüyor mudur.

- canım biliyorum çok üzülüyorsun ama sana doğruları söylememiz gerek artık onu düşünme o çocukluk aşkın olabilir ama bi anda ortadan kaybolması ve sana hiç haber vermemesi seni sevmediğini gösteriyor. Birdaha o dönse seni bulamaz zaten. Dedi

Melodiyle birlikte bir cafeye oturduk. Cok yorulmuştuk. Saat birden beri birşeyler aramıştık ama hiç güzel birşey bulamamıştık.

Ben hala küçüklük aşkımı düşünüyordum. Bide bana gitmeden yazdığı sözleri. Bana yazdığı sözlerden melodiye bahsetmedim. Kendi kendime konuştuğum için bana bu aralar şizofren mişim gibi davranıyor.

     Kerem diyip melodi birinin üstüne atladı. Kerem dediğide  beni eski sevgilimden kurtaran çocuk değilmiydi. Bundan melodinin haberi olmamalı yoksa kereme yaşadığımı bile düşünebilir. Kerem beni görünce baya şaşırdı.

Kerem ben melodi çok aşırı iyi sohbet ediyorduk. Tabiki Kaan gelene kadar. Ben bu Kaan'ı bukadar kafama taktığımı anlamıyorum.

Kerem Kaan'a
- kanka bugün seni taş bir kız sordu.

Bunu diyince kalbim sızladığını hissetim. İlk defa böyle bir his.
- hangi kız kanka tanıyor muyum.

- sakız kanka. Hayvan gibi anırmaya başladı kerem

Kaansa bozulmuş gibiydi. Bende güldüm. Melodide kereme salak mısın bakışını atıyordu. Kerem de benim kafamdan. Biz böyle konuşurken baya hava kararmıştı. Ama canım hiç eve gitmek istemiyordu.

Kerem
- gençler bence bize gidip film izleyelim.

Melodi hemen atladı.
- tamam hangi filmi izliycez diye.
Yen'i tanıştığı oğlanın evine tek gönderecek halim yoktu.

Kaan geldiğinden beri bana bakıyordu ve bu çok rahatsız edici bir his oluşturuyor.

Ben kaanla kaanın arabasına binerken. Melodi de keremin arabasına bindi.

- Kaan. Kızıl tavşan ismini nerden buldun.

- küçükken kızıl kafalı bir kız arkadaşım vardı. Ona öyle seslenmem onun çok hoşuna gidiyordu. Öyle dediğimde ne olursa olsun bana sarılıyordu.

"- Hala ona öyle sesleniyor musun?"

Bu birazda Canımı sıkmıştı. Başka birine dediği takma ismini bana neden söylüyordu ki.

"- evet ama şimdi hoşuna gidiyor mu? Bilmiyorum."
Morali bianda düşmüştü.

"- sana birşey söyleyeyim mi? Banada küçükken sevdiğim bi arkadaşım diyordu. Hep bana bunu dediğinde şımarıyordum. Küçükken tavşan olma hayallerim vardı. Ama her tavşandan farklı bir
Tavşan olma hayaliydi. Oda bunu biliyordu bana kızıl tavşanım diyordu. Sen bana öyle diyince o zamanı hatırladım. "

"- Peki hala sana kızıl tavşanım diye sesleniyor mu? "

Bir süre bekledim. Eski zamanı melodiden başka kimseyle konuşmamıştım. O zamanları hatırlayınca hep gözlerim dolardı. Şimdi de olduğu gibi.

" - O beni bıraktı. "

Aşkın BestesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin