Bakarsın köşeden köşeye acaba ne yapıyor diye. O senin için çok şey ifade etmekte lakin sen onun için bir şey ifade etmemektesindir belkide.
Yılmaz tükenmez acılar ile bakarsın ona sadece bakarsın biliyorum elinden birşey gelmez, lakin gelmesi için düşünür düşünürsün.
Gecelerce belki de aylarca düşünürsün diye ama sen ne yapsan da ne etsen de asla elinden gelen bir şey olmayacaktır. Bunun bilincindesin ama eğer bu şekilde hareket edersen zaten birşey yapamazsın ki onun için onu anlamak için. Şöyle bir şey var hani "Sonunu düşünen kahraman olamaz" diye işte bizim ki de o hesap olmalı kimseyi duymamalisin. Kısaca bir hikayeden bahsedelim.
- Bir zamanlar bir yörede kurbağalar diyarı diye adlandırılan bir yer varmış. Bu kurbağalar bizim bildiğimiz gibi gününü vıraklamak ile değilde normal bir şekilde konuşarak anlaşarak yaşarlarmis. Her neyse bu diyarın orda da bir tepe var ve bu tepeye daha tırmanan hiç olmamış işte söylenti varmış. 'Bu tepeye çıkan geri dönemedi, çok soğuk ölür ' falan. Aradan günler geçmiş bir gün bir kurbağanın o tepeye tırmandığını görmüşler bu kurbağa ne yapmış ne etmiş ve sağ salim bir şekilde zirveye çıkmış.
Sonra inmiş gelmiş arkadaşlarının yanına ve oraya çıkan kurbağa o diyarda yaşayan sağır (kulakları duymayan) kurbağa imiş. Çünkü o kurbağa kimseyi duymadı ve hedefe ulaştı.
Demem o ki arkadaşlar kim ne derse ne yaparsa yapsın siz kendi bildiğiniz bir durumdan asla vazgeçmeyin. Sizde kimseyi duymayın.
"Rüzgarın şiddeti ne kadar olursa olsun, Martı sevdiği denizden asla vazgeçmez.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
#çirkinmat#
RandomKendime göre hikaye, söz, şiir vb. Bunları ele almak istiyorum bu kitapta inşallah beğenilir amatörüm ama herşey bana ait insanların alın teri ile uğraşamam çünkü herkes kendi düşüncesini yazmakta kimsenin sözünün hırsızı olamam yazdığım sözler bir...
