Hayır özlemedim, alıştım sadece.
Yokluğuna alıştım ben bir zamanlar varlığına alıştığım gibi. Sanki sen yokmuşsun gibi davranıyorum şimdilerde. Sende unuttum sanıyorsun. Güzel bir oyun oynuyoruz. Aklıma uğruyorsun otobüslerin duraklara uğrama sıklığı kadar, çok bir şey değil. Bu devam etmemi sağlıyor. Hala aynı yemekleri mi seviyorsun, saçlarımı uzatıyımmı demiştin bana uzun mu kısa mı bilemiyorum. Şimdi neredesin, kiminlesin, birini çok mu seviyorsun, özlüyor musun, hissizlik var mı içinde, bunları merak ediyorum. Seni merak ediyorum sadece. İyi olduğunu bilmek yetiyor desem de çoğu zaman yetmiyor. Özlüyorum bir de hiç bilemediğin, bilemeyeceğin kadar çok. Sahi iyi misin bensiz?
Gerçek anlamda dipte hissediyorum kendimi. Mutsuz, huzursuz, samimiyetsizim. Anlık sevinçler yaşıyorum sonra aynı boka sarıyor hayat. Elimden geleni yaptım mutlu olmak için diyemem, çünkü çabalamıyorum. Çünkü inancımı kaybettim. Çünkü çok iyi biliyorum ki, çabalasam bile hiçbir şey değişmeyecek. ‘En azından denedim.’ Diyebilmek için elinden geleni yapan insanlardan değilim. Keşke olabilseydim. Neyse. Dedim ya, tam anlamıyla dipteyim.Şimdi, şöyle bir olay var;
Sen gittikten sonra bir boşluk içine düşüp, hiç kimseye mesaj atma gerekliliği duymadım ben. Zaten sana bile geç mesaj atıyordum arada da, saçma sapan tartışmalara giriyorduk hatırladınmı?
(hatırlamana sevindim). Zaten nasıl unutabilirsin ki? Sırf bu yüzden ayrılmıştık. Bana geç gelen mesajlar, kime hemen gidiyor demiştin bana. Bende sana, ben birisiyle sevgiliysem diğer hiç bir erkekle işim olmaz demiştim. Her neyse, şimdi bunların hepsini unut.. Benim hakkımda ne hatırlıyorsan hepsini tek tek unut. Çünkü sen, hatırlanacak bütün duygularıda aldın gittin benden. Şimdi senin en iyi yapacağın şey unutmak olacak. Ellerini tutuşumu, gözlerine bakışımı, saçlarınla oynayışımı. Alnından öpüşümü bile unut hatta.
Ellerini tutarken, gözlerinde kendimi gördüğüm ve bunu sigara dumanında gerçekleştirmeye çalıştığım o geceyi bile unuttum ben. Fotoğraflarına bakarken, fotoğraflarını beğenen kzıları belirli bir listeye alıp, acaba sende onların fotoğraflarını beğendin mi diye, tek tek bütün fotoğraflarını incelediğim o yavşakları bile unuttum ben.Bir şarkı paylaştığında, o şarkıdan zerre birşey anlamamış olsam bile sırf sen paylaştın da, içinde bana ait söyleyemediğin bir kaç cümle meydana gelmiştir diye kaç yüz kere dinlediğimi unuttum.Senin yüzünden, demet akalın'ın saçma sapan şarkılarından kendime pay çıkardığımı, hatta çıkaramadığımı. Mobil olarak attığın ice tea'yi sevdiğini bildiğimden çayı soğutup öyle içmeyi denediğimi, ilk buluşmada, ne giydiğini, hangi cafeye gittiğimizi, nereye oturduğumuzu, ne yediğimizi, ne konuştuğumuzu, neden tartıştığımızı, neden ayrıldığımızı hepsini unuttum, herşeyi unuttum da,
bu yazıyı yazarken arkaplanda çalan şarkıda
Teoman'ın son ses ile 'sevdim seni bir kere' deyişini unutamıyorum.
Suç bende değil, Teoman'da..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unutamadım...
Short StoryÖlü bir kadını tekrar itinayla öldürmeye çalışan adama ithafen.