Olimposluların Laneti

222 4 1
                                    

Su gelgitle yükselirken Thetis okyanusa dönüp tekrar baktı. ''Birleştirici, tersleici, zehirleyici, gizleyici, tecelli edici. Bak nasıl da yükselip alçalıyor, her şeyi beraberinde götürüyor.''

''Ne o'' diye sordum.

''Su'' dedi Denizler tanrıçası Thetis. ''Tabii bir de vakit''.  Söyledikleri, Okyanuslar gibi  ebedi ama aslında çok ta hoş geliyordu kulağıma. 

''Sen ne dersin, Aegina?''  

''Biz Tanrılar.. Bu evrenin hükmünü sağlayan liderlerleriyiz. İnsanlar, sefil ama yoksul yaratıklardır. İnsanlara sunduğunuz her şeyi sahiplenirler. Bir zamanlar Irmak tanrısı olan babam bile onlara karşı sadakat göstermişti. Fakat O SEFİLLER babamı ölümle tehtid ettiler. Babam onlara sunduğu hikmeti geri aldı ve bolluk içinde yaşarlarken sefalete sürüklendiler. Tanrıçam.. Bu denizler sizin. Bu berraklığı korumak sizin elinizde. İnsanlar sizi kullanabilir ve tek dileğim bu hain oyunlara kanmamanız.''   Deniz tanrıçası Thetis beni merakla ve dikkatle dinlerken denizde yüzen denizkızları aynı anda bize el sallıyorlardı. Thetis aniden döndü ve gitmesi gerektiğini söyledi. Kendini denize adeta küçük su damlaları kadar hızla atan ve gözden kaybolan Thetis, Deniz kızlarıyla birlikte oradan uzaklaşmıştı.  Arkamdan Pitho seslendi. ''Hey Aegina! Olimposta toplantı var gelmiyormusun?''  

''Birazdan ordayım!'' diye seslendim. Pegasusu çağırarak olimposa gitmesini emrettim. Altımda akan akarsular, pamuğumsu ve pembeleşmiş bulutlar bana Tanrıça olduğumu laikiyle hatırlatıyordu. Ben Aegina!.. Irmak Tanrısının kızı Aegina..

Olimposluların LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin