4💦

335 23 31
                                    

Yaklaşık 1 saat sonra; (Selena🎀)
-Teşekkürler
Parayı adama uzattıktan sonra taksiden indim ve valizlerimi indirdim. Ve valizlerimi alıp otele yöneldim. Zaten otel de iş merkezinin karşısında...
Zaten otelde de bir hafta kalacağım.
İşe başladıktan sonra Nasıl olsa bir ev bulurum(?)
Her Neyse,
İlerlemeye devam ettim.
Yolda karşıdan karşıya geçerken bir de ne göreyim?
Bir adam otelin çatısına çıkmış:
-YAKLAŞMAYIN YOKSA KENDİMİ ATARIM!, diye bağırıyor.
Normalde bu tür olaylardan aşırı korkarım ama neden bilmiyorum şu an aşırı ilgimi çekti.
Çünküm ben bir psikopatım.😏
Ama şuan bunlara ayıracak vaktim yok.
Saat 15.00'da görüşmem var.
"MÜDÜRLE"
Saate baktım..
EYVAH!
Saat 14.15...
Koş Selena Koş....
Hızlı bir şekilde içeri daldım. Neyse ki oradaki görevli adam uyuşuk değildi de bana hemen odamın anahtarını verdi. Bende hızlıca odama çıktım.
Çıkana kadar saat 14.25 olmuş bile.
Kapıyı bile kapatmadan hızlıca valizimi yere attım ve en üstte giyeceğim elbiseyi buldum ve hızlıca üstümü çıkarmaya başladım ki o an, kapının açık olduğunu fark ettim.
Hemen kapıyı hızlıca kapattım. Ve üstündekileri çıkararak üstüme elbiseyi geçirdim.
Üstümü giydikten sonra ayağıma ayakkabılarımı geçirdim ve aynaya doğru yöneldim. Çantamı bir süre karıştırdım ve rimelimle rujumu buldum.
/Acaba lens taksam mı? Bence havalı durur./
/Ay boşver. Hem zaman az.. Takamazsın ki/
Lens işini boş verdim ve çantamla beraber götüreceğim raporları aldığım gibi odadan dışarı fırladım..
Saat 14.45...
Bence yetişebilirim.. KOŞ GOMEZ KOŞ!
14 Dakika Sonra (Shawn);
"Şu işe yeni aldığımız eleman geliyor mu?"
"Yoldadır efendim, şimdi gelir."
"Gelse iyi olur çünkü 56 saniye sonra çok önemli bir toplantıya gireceğiz ve benim asistanım ortalarda yok?!"
"Hemen arıyorum efendim!"
İçeri koşarak siyah bir elbisenin içinde, sade makyajlı bir kız girdi..
"Burdayım Efen-"
İkimiz de aynı anda
"SENNN!!!"
diye inledik...
Kendimi toparladım;
"Senin burada ne-"
"Hesaplaşmaya şuan vaktimiz yok, bu konuyu toplantıdan sonra konuşacağız Hanımefendi (!)"
"Öyle olsun! Konuşa-"
HOŞGELDİNİZ EFENDİM,
diyerek elini sıktı patronun elini o ukala.
Patronumuz bu kadın sanırım. Bir kadına göre çekici ve yanında da zeki duruyor. Ama sarışın...
Bu hoşuma gitmedi işte. En son bir sarışınla arkadaşlık ettiğimi hatırlıyorum, beni okuldaki herkese rezil etmişti. (Hatta benden küçük çocuklar bile benimle dalga geçiyordu.)
Kadın bana yaklaşarak:
-Sen şu işe aldığımız yeni kız olmalısın.
Ukala onu onaylayarak:
-Aynen öyle, efendim; Dedi.
Elini bana uzattı ve "Seni aramızda görmek güzel tatlım." Dedi.
Ben de elimi uzatarak elini sıktım.
"Teşekkür ederim, isminizi öğrenebilir miyim acaba?"
"Adım Rossie Clark ama insanlar bana genellikle Bayan Clark olarak seslenir."
Ukala arkadan gülerek "Ee normal olarak.😂" Dedi.
Haklıydı ama bu kadında tuhaf bir şeyler olduğunu hissediyorum. Nasıl olsa öğrenirim bir şekilde kadının kim olduğunu.
TOPLANTIDAN SONRA:
"Evet arkadaşlar, toplantımız burada sona erdi; çıkabilirsiniz."
Ben de işlerimiz üzerine olan dökümanları toparladım. Odanın hızlı bir şekilde boşaldığını gördüm. Tam çıkarken arkadan bir kol beni kolumdan tutarak kendine çekti ve "Benimle konuşmadan hiçbir yere gidemezsin."
"Bırak beni, gideceğim!"
"Konuşmadan hiçbir yere bırakmam."
"Ne konuşacağım ki ben seninle salak şey? Seni daha tanımıyorum bile.!"
"Konuşunca öğrenirsin."
"En azından sakince ve ofis haricinde bir yerde konuşabilir miyiz?"
Biraz bekledi ve teslim olmuşcasına
"Tamam, tamam. Bunu bugün akşam bir yemekte konuşalım. Akşam saat 20.00'da köşenin sonundaki restoranda."
"Sen şaka mı YAPIYORSUN?! Orası çok pahalı bir yer! ; ben asla oradan yemek yemem."
"Korkmayın küçük hanım, yemek paranızı ben karşılarım." Dedi ve küstahça gülerek odadan çıktı.
(SONSON KOÇOK HONOM)

Saat kaç? Bakalım... Saat 18.30
Daha bir buçuk saatim var. O zaman kadar ötele gidip dinleneyim bari. Ya da evlere bakmaya başlasam mı? Yok yok. Uzun bir yolculuktan sonra dinlenmek bana daha iyi gelecektir. En iyisi yatağa uzanıp biraz uyumak. Ama çok değil....😄

Odadan çıkıp etrafıma bakınırken biriyle çarpıştım.
Kafalarımızın birbirine şiddetli çarpması etkisiyle yere yapıştım.
Sinirli ve yüksek bir şekilde:
-ÖNÜNÜZE BAKAR MISINIZ?!
-Ah, ben üzgünüm. Biraz dalgınımdır da.
-Üzgün olmanız lazım zaten çünkü sizin yüzünüzden canım yandı.
-Özür dilerim küçük hanım.
-Bana küçük hanım deme hakkını sana kim verdi acaba?
-Rütbem, küçük hanım ; rütbem...
Sanırım güzel bir pot kırdım.
-Aa efendim, b-ben ço-
-Özüre gerek yok, küçük hanım. Ben buranın takım şefiyim. Cameron Dallas.
Ayağa kalkmam için elini uzattı. Elini tuttum ve ayağa kalktım.
-Ben gerçekten üzgünüm Bay Dallas, bir daha böyle bir hata-
-Zaten bir daha böyle bir hata yapmayacağınızı biliyorum küçük hanım.
diyerek ve (küstah küstah) gülerek yanımdan uzaklaştı.
Burada insanların gülme konusunda sıkıntıları var galiba. Gülüş tonları çok aşağılayıcı....
Her neyse;  her şeyden uzaklaşarak kafamı bir yarım saat de olsa dinlemek istiyorum.

Ofisten çıktım ve otele doğru ilerlemeye başladım.


Merhaba arkadaşlar, biliyorsunuz ki bayağı uzun bir zamandır girmiyorum ve dikkat ettiyseniz de Shailee kurgumu sildim. O kurguyu okudum ve başları ne kadar basit yazdığımı fark ettim. O yüzden bu hikayeyi yazarak buradan devam edeceğim ve görmüşsünüzdür ki sayfayı birtakım nedenler yüzünden kapattım. Ama artık başka bir sayfam var. İsteyenlere (bana hakaret etmeyeceklere) söyleyebilirim; oradan takipleşebiliriz.
Ve önceki sayfayı kapatmamın sebebini tam olarak idrak edemeyenler var. Sayfamı kapatmamın sebebi şu:
Sadece Shawn'a olan sevgim biraz azaldı ve bu nedenle kendimi sayfama tam olarak veremedim. Tek nedenim buydu. Ama bazı beyinsizler olayı ona anti oldum gibi yorumlayarak bana hakaret etti ama bunu okuyanların beni anlayacağını, yanımda olacaklarını biliyorum; teşekkür ederim...

BoyFriend// Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin