jams →taekook (türkçe çeviri)

dört.

"Bunu tamir edebilir misiniz, lütfen?" Jungkook'un arka tarafında durduğu kasanın önündeki küçük kız sordu.

"Bunu yapamaz mısın? Telini değiştirmek çok kolay." Jungkook yavaşça konuştu. Kötü günlerinden birini geçiriyordu. Nedeninin dünkü biletlerden vaz geçmesi olduğunu da biliyordu.

Kısacası kendini suçlamak yerine içindeki öfkesini başkalarına kusuyordu. "Üzgünüm.." Küçük kız mırıldanırken Jungkook gitarın telini değiştirmeye başladı.

Jungkook seslice iç çekti ve karşısındaki kıza doğru baktı. Özür dilemek için fazla inatçıydı. "Kaç yaşındasın?" Aralarındaki modu değiştirmek için sordu.

"On."

Jungkook cevap vermek yerine kısaca hımladı. "Ve annen buraya tek başına gelmene izin verdi mi?"

"Bayım, ben zaten büyüğüm."

"Ah, evet." Jungkook güldü. "Gitar çalmayı yeni mi öğreniyorsun?"

Küçük kız kafasını salladı ve Jungkook'un teli değiştirmeyi bitirmesiyle kocaman gülümsedi. "Teşekkürler," Cebindeki parayı çıkartırken devam etti.

"Bak, senin için ödüyorum?" Jungkook gitarı kabına geri koyarken gülümsedi. Az önce yaptığı davranış yüzünden yeni telin parasını ödemenin akıllıca olduğunu düşünmüştü.

"Görüşürüz, tekrardan teşekkürler!" Küçük kız dükkandan çıkarken bağırdı.

Jungkook iç çekti ve kasanın olduğu yere yaslandı.

"Sabahtan beri böylesin, sorun ne?" Jungkook'un iş arkadaşı, Chorong, yanına gelirken sordu.

"Sıkıldım," Jungkook kıza bakarken cevapladı. "Biletleri kazandım ama sonra,"

"Aslında, az önce küçük kıza yaptığın çok nazikçeydi." Jungkook'un omzunu sıvazlarken devam etti.

"Sanırım,"

"Ama tahmin et kim biletleri kazandı?" Chorong yüksek sesle konuşurken Jungkook sesinden gıcık olmuştu.

"Kim?"

"Ben, IU biletlerini kazandım-"

Jungkook'un şu an duymak istemediği  tek şey Chorong'un IU biletlerini kazandığını yüzüne vurmasıydı. "Şu an gerçekten dinlemek istemiyorum."

"Benimle gelmeni istiyorum." Chorong Jungkook'un omzuna tekrardan vururken söyledi. "IU ve radyo istasyonunu  ne kadar sevdiğini biliyorum. Dün aradığını duyunca bende-"

Jungkook Chorong'un sözlerini kesti çünkü şu anda tek düşünebildiği şey Taehyung ve  IU'ydu.

"Ah tanrım, Chorong-" Jungkook tekrar kızın sözünü kesti. Onu sıkıca sardı ve kafasını kızın omzuna dayadı. "Seni çok seviyorum."

"Oh, ben-" Chorong Jungkook'a geri sarılırken kızardı. Chorong'un tişörtünün üst kısmı ıslanmıştı nedeni ise Jungkook'un burun çekmesi yüzünden açıkça belliydi.

"Ağ-ağlıyor musun?" Chorong Jungkook'a doğru seslice gülüp hala yaşlı olan  kızarık gözlerine doğru baktı.

"Çok mutluyum,"

"Neden?"

"Taehyung'la ve IU ile tanışabileceğim ve hepsi senin sayende. Sadece çok mutluyum, teşekkürler." Jungkook kocaman gülümsedi.