KARAVAN

1. BÖLÜM: Ah o kapı kolu

Bu sabah yine duymaktan iğrendiğim alarmın sesiyle uyandım.

Tabi alarma sayıp söverken banyoya girdim. yavaş yavaş soyunurken aynayla yaptığım fantezi görülmeye değerdi. duşa kabine sonra da suyun altına girdim, 10 dk sonra duştan çıkıp odaya girdiğim sırada yatağımda yarı çıplak yatan Meriç'i gördüm. Doğru okudunuz. Meriç dedim. O bir erkek ve bende bir erkekle beraberim siz şimdi garipsiyorsunuz ne var ki bunda diyorsunuzdur. ben bir kendimi tanıtayım önce size zaten sonra taşlar yavaş yavaş yerine oturacaktır.

Ben Ulaş BAYKAL 17 yaşında lise 3. sınıf öğrencisiyim. müzik dinlemeyi severim aynı zamanda modellikte yapıyorum. fotoğraf çekmeyi de hobi olarak yaptığımı da söyleyebiliriz. Neyse şimdilik kendimi bu kadar tanıtmam yeter sanırım....

Meriç sarışın kıvırcık saçlı ela gözlü 1.85 boylarında olan her kızın ideal dediği erkeklerden biri. Meriç yataktan bana doğru dönüp " NE bakıyorsun yavrum gelsene yanıma " deyince saatime bakıp "ohoo bugün okul var tatlım okula gitmem lazım" deyip onu biraz erteledim. giyinme odasına gidip üstümü giyindikten sonra odaya geri dönünce fark ettim Meriç baya bozulmuş olmalı ki odaya girdiğim de çoktan tüymüştü. "Neyse" deyip ayağıma Nike air force'umu geçirdim ve evin bahçesinde duran kırmızı Mercedes'ime  bindim. Okula doğru yol aldım. Bugün okulun ilk günü olduğu için herkes okuldaydı kalabalık yerleri sevmezdim tenha karanlık yerler favorimdi. Arabayı bir yere park edip okulda takıldığım tayfanın yanına gittim. Herkes sanki uzaylı gelmiş gibi bana bakıyordu Alara " Ulaş bugün okula gelmezsin sanıyorduk kafana taş mı düştü  okulu özlemişe benziyorsun" deyince " evet hemde nasıl özledim bilemessin" dedim. Alara bizim tayfadaki tek kızdı ve benden hoşlanıyordu. Zil çaldı sınıf kızlarla doluydu ama hiçbiri beni ilgilendirmiyor hepsinden tiksiniyorum. Kapı açıldı ve içeri kısa boylu bir hoca girdi sanki ilkokul çocuğuymuşuz gibi hadi birbirimizi tanıyalım dedi nefret ederidim kendimi tanıtmaktan bir ders saati bitti tanışmakla tenefüs zili çalınca direk fırladım dışarıya arabaya atlayıp herzaman gittiğim bara gittim. Bar'ın kapısında Meriç'i görünce pek şaşırmadım bu çocuk beni iyi tanıyordu buraya geleceğimi tahmin etmiş olmalıydı. Arabaya Meriç atladı ve "sür" dedi nereye süreceğimi iyi biliyordum bana gidiyorduk. Eve varınca Meriç azmış bir şekilde bana doğru yürüdü,ben t-shirt'ümü üstümden çıkartırken oda pantalonumun fermuarını indirmekle meşguldü. Birden kapının kolu aşağı doğru inmeseydi....