Satış memuru bağırıyordu:
-Peşin parayla satılan ada son artıranın olacaktır.
Büklüm sokak caddesi 15 numaradaki müzayede salonu, hiç bu kadar kalabalık olmamıştı. O gün Kaliforniya'sından San Fransisko'ya kadar herkes oradaydı. O gün hava çok soğuktu. Fakat, salonu dolduranlar bunu fark etmiyordu. Bütün herkesde merak izleri gözüküyordu. Satış memurunun bağırışlarına aldırış etmiyorlardı. Zaten, Büyük Okyanus'taki boş bir ada kimim işine yarardı? Orada bulunanlar koyulan fiyatın artırılacağını sanmıyorlardı. Herkes gülüyor eğleniyor ama satışa katkıda bulunmuyorlardı.
Tellal bağırıyordu
- Satılık ada! Çevresi yüz otuz kilometre!Bir sarhoş tellal'e sataştı:
- Adanın dibi saglammı? Batmasın?
Tellal bu sataşmayı takmadan bağırmaya devam etti.
Bir Fransız, satış memuruna sordu.
- Bu adanın garantisi varmı?
Satış memuru ciddi bir sesle:
- Evet, kıyamet kopuncaya kadar garantisi devam ediyor.
Satış Memuru:
- Bu adada hiçbir yırtıcı hayvan yoktur. Haydi biraz cesaret edin ve artırın fiyatı, adanın fiyatı bir milyon yüz bin dolar. Evet yanlış duymadınız sadece bir milyon yüz bin dolar. İçinizden böyle bir adaya sahip olmak isteyen yokmu?
Satışa çıkarılan bu adanın adı "SPENCER" dı.
Ada Amerikan sularının içinde olmasına rağmen ıssız bir adaydı. Bu adaya gemiler sokulmuyordu. Çünkü çok kötü girdaplar oluşabiliyor ve gemilerin batmasına sebep oluyordu.
Hükümet neden bu adayı satmak istiyordu? SPENCER adası, işgal ettiği yer bakımından hükümet için faydasız bir yerdi. Orada kimsenin yaşayabileceği söz konusu bile değildi. Bu adayı almak için biraz deli olmak lazımdı. Hiçbir tarımsal, ticari,ekonomik bir geliri yoktu ve bu adayı sadece Amerikalı birisi alabilirdi. Hükümetin ada için koyduğu bu düşük fiyatı verip adayı alacak olan kişi bulunması imkansız gibi görünüyordu. Buna rağmen hükümet adanın bir milyon yüz bin dolar'dan düşük bir fiyattan aşağı satılmasını istemiyordu. Adayı satın alacak kişi o adanın kralı olamayacaktı. Eğer ada'ya çok insan gelirse sadece Cumhurbaşkanı olabilecekti. Şartlar bu kadar basit olmasına rağmen adayı alacak kişi halen daha ortaya çıkmamıştı. Satış memuru ile tellal bağırıyordu.
- Satılık ada! Satılık ada! Sadece 1 dolar artıranın olacak. Bu fırsatı kaçırmayın!
Satış memuru:
- Eğer artıran olmazsa, müzayede duracaktır! Saymaya başlıyorum! Biiiirrrr! İiiikiiiii!
İşte o anda, salonu sessizliğe boğan bir ses duyuldu.
- Bir milyon iki yüz bin dolar!
Bu 6 kelime salonu sessizliğe boğmuştu. Salondakiler sesin sahibine dönüvermişti.
Bu şahıs William W. Kolderup'du.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Ada
Ficção CientíficaSakin hayatımı yaşarken tanımadığım birinin gelip "beni hatırla"demesiyle hafıza kaybı geçirdigimi az çok anlamistim yasadigim ya da yasadigimi sandığım bu hayattan beni çekip gizemli bir adaya götürmesiyle işler çok karışmıştı kimdi bu beni niye bu...