3

31 2 1
                                    

  Sabah şiddetli bir baş ağrısıyla Seray'ın yatağında uyandım. Düne dair çok az şey hatırlıyordum. Beynimi ne kadar zorlasam da error verdi. Bir süre yatakta oyalandım. Elimi cebime attım, telefonumu kontrol ettim. Cihan, ''Günaydın şebek.'' diye mesaj atmıştı. ''Günaydın çekik.'' yazdım ve tüm gücümü kullanarak ayağa kalkmayı başardım. Banyoya gidip yüzümü yıkadım ve bizimkiler hala yaşıyor mu diye evi dolaşmaya başladım. Seray, mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. ''Günaydın civciv.'' dedim. ''Hele şükür uyanabildin, gel de yardım et.'' dedi. ''Millet nerede?'' diye sordum. ''Berk ve Alara'nın dershanesi varmış, Ekin'i sabah babası aldı, Sarp ve Enes de markete gittiler.'' dedi. ''Ağrı kesici var mı?'' diye sordum. ''Üçüncü çekmecede.'' diyip parmağıyla yerini gösterdi. ''Bayılacak gibiyim.'' dedim. ''Aman, dikkat et uyuz, bu kafayla seninle uğraşamam.'' dedi. Zil çaldı, hapımı içerek kapıyı açtım. Sarp, '' Ooo, sarhoş kızımız da uyanmış.'' dedi. Saçlarıyla oynadım ve gülerek, ''Günaydın.'' dedim. 

  Enes, Seray'a, ''Kahvaltı hazır mı sevgilim?'' diye sordu. ''Evet, hazır hayatım.'' diye cevap verdi Seray. ''Sizin şu romantik olma meseleniz beni öldürecek.'' dedim ve burun kıvırdım. ''Al benden de o kadar küçük hanım.'' dedi Sarp ve burnumu sıktı. Masaya geçtik. Seray, ''Üniversite konusunu ne yapacaksın Sarp?'' diye sordu. ''Bir yıl daha çalışmayı düşünüyorum. Biliyorsun, makine mühendisi olmak istiyorum.''. ''Vaav.'' diye mırıldandım. ''İstanbul mu istiyorsun?'' diye ekledim. ''Hayır, aslında Ankara'da okumak istiyorum. Seray'ın doğumgününe böyle çıkıp gelmemin bir sebebi daha var.'' dedi. Seray, '' Noldu lan?'' tarzından bir tepki verdi. ''Babam avukatlık, annem de öğretmenlik diye tutturdu. Annemle babam arasındaki sorunları biliyorsun. Benim fikirlerimi biraz bile önemsememelerini geçtim, bana dair kararlar alıp tartışıyorlar bir de. Bir yılımı onlar yüzünden kaybettim. Kafam rahat bir şekilde ders bile çalışamıyorum. Onlardan ayrı bir yerde kendime farklı bir gelecek kurmak istiyorum. Sadece huzurlu bir hayat istiyorum. Burada üniversiteler de çok iyi zaten. Bu yıl burada güzel bir dershaneye başlayıp sınavı kazanmak istiyorum. Hem bu süreçte sizin yanınızda kalabilirim diye düşündüm, böylece annemler de söylenmeye bırakıp kabullenirler.'' dedi. Seray, ağzı açık bir şekilde dinliyordu. ''Böyle bir karar almana gerçekten çok sevindim Sarp. Annem ve ben, bu evde kendimizi yalnız hissediyoruz zaten. Bizim için de çok iyi olur.'' dedi. ''Ne yani sen şimdi bu şehirde mi yaşayacaksın?'' diye sordum. ''Beğenemedin mi küçük hanım?'' dedi. Kahkaha attım ve ''Beğenmez olur muyum hiç?'' dedim. Sarp, Seray'a dönüp, '' Yarın sabah 09.00'a uçak bileti aldım. Motosikletim burada kalsın. Eşyalarımı toplayıp çarşamba günü buraya döneceğim.'' dedi. ''Dört gözle bekliyorum kuzen.'' dedi Seray. Kahvaltı sofrasını beraber topladık. Serayla ben bulaşıkları yıkarken Enesle Sarp televizyon izledi. Seray, ''Annem bu gece Eskişehir'den dönüyor Aden. Beraber evi temizlesek iyi olur.'' dedi. ''Emrindeyim.'' dedim. 2 saat kadar temizlik yaptık. Enes ve Sarp da PES oynadı. Sonra ben duşa girdim ve hazırlanıp dışarıya çıktık. Bir alışveriş merkezine gittik, Enesle Seray alışveriş yaptı. Biz de onları izledik. En sonunda Sarp dayanamayıp, ''Yeter, çok sıkıcısınız. Ben gidiyorum, sen geliyor musun küçük hanım?'' diye sordu. ''Kesinlikle geliyorum.'' dedim ve mağazadan çıktık. ''Nereye gidelim?'' dedi. ''Romantik çiftlerin olmadığı her yere gidebiliriz.'' diye cevapladım. Bir taksi çağırdık. Sarp, ''Bahçelievler 7. Cadde'ye gidiyoruz.'' dedi. 

  O uzun yolu çektikten sonra sonunda arabadan inebildik. Yürümeye başladık. ''Beni nereye götürüyorsun?'' diye sordum. ''Merak etme, kaçırmam.'' dedi. Gülümsedim ve ''Ben korkarım senden.'' dedim. Sarp gözlerimin içine bakıp, ''Çok güzel gülüyorsun Aden.'' dedi. Bu Sarp'ın bana ilk iltifatıydı ve ilk defa bana ismimle hitap etmişti. Ben bir süre sessiz kalınca, ''Hey, yanakların kızardı.'' dedi. ''Mümkün değil, makyajdandır.'' dedim ve gözlerimi başka yöne çevirdim. Gerçekten utanıyor muydum ben? Beni kolunun altına alıp, saçlarımı okşadı. ''Benim küçük hanımım, benden utanıyor mu yoksa?'' dedi. Hadi ama Sarp, bir içimi okumadığın kalmıştı.

ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin