Biz daha Celal dedeyle konuşmamızı bitirmeden hemen eşi geldi. Bir elinde çay bir elin bisküvi vardı. Bize ikram ettikten sonra,nene'ye adını sordum"Asiye" dedi. Bende " Memnun oldum. " dedim. Celal Dede'ye sordum. "Dedeciğim senin orda ne işin vardı? " Dede" Poyrazcım ben tıraş olmak için yoldan geçiyordum. Kavga sesi duyunca bir gidip bakmak istedim. Gittim ve bir de ne görüyim hepsi yalanmış,bilerek yapıyorlarmış. Kavga etmiş gibi gözüküp insanları esir alıyorlarmış. Daha sonra onları öldürüyormuş. Normalde şuan bende burda bunları anlatıyor olmaya bilirdim ama annen ve baban gelip zile basınca herşey değişti. Onlar beni kurtardı, ölmekten. Allah onlardan razı olsun, Allah mekanlarını cennet etsin. Bende onlara bir söz verdim, "çocuklarınız bana emanettir, gözünüz arkada kalmasın. " diye. O yüzden bundan sonra burada bizim ile birlikte yaşayacaksınız. Asiye nineniz size bakar. " dedi ve Asiye nine "tabi kii bakarım başımın üstünde yeri var. Onların anası babası benim kocamı, ikinci yarımı kurtarmış. Onlar,önce Allah'a sonra bana emanet!"dedikten sonra Arın esnedi ve Asiye nine " yavrum, yatağınız hazır.Dilediğiniz zaman yatabilirsiniz." dedi ve bizde odaya doğru yöneldik. Arın kafasını yastığa koyar koymaz uyudu. Bende sadece gözümü kapayıp annem ile babamı hayal ettim. Melekdi bundan sonra ikiside. Emindim bizi her zaman gökyüzünden izleklerini, izleyeceklerini.
Hayal ederken uykuya dalmışım. Kalktığımda yeni sabah olmuştu. Arın yatakta yoktu, çok korkmuştum hemen yataktan fırladım ve "Arın" diye bağırdım. Asiye nine " Poyrazcım benim yanımda." diye seslenince içim rahatladı. Arın'a bir şey olacak diye çok korkmuştum. Sonuçta hayattaki tek tutunma kaynağımdı. O olmazsa bende olmayacakmışım gibi bir his vardı içimde, sebebi bilinmeyen.
Ben kendi kendime konuşurken Arın koşarak yanıma geldi. "Ağabeyim seni çok özledim. Sen uyurken Asiye nine geldi ve birlikte kahvaltıyı hazırladık. " dedi, hemen mutfağa doğru çekiştirdi beni. Sofra muazzam gözüküyodu. Hemen oturup başlamak istiyordum ama görünüşlerde Celal dede yoktu. Asiye nineye " Nine, Celal dede nerede? " diye sordum tedirgin bir ses tonuyla. Nine" tamirhanede. " dedi ve ben hemen atıldım"Dedenin tamirhanesi mi var? " dedim " Evet yavrum. " dedi Asiye nine. Hemen kahvaltımı yaptım ve tamirhaneye gittim. Dede yoktu. Çok endişelenmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Celal Dede Ve Eşi Asiye Nine
Historia Corta"Tanımadığınız bir kişi bile bir anda karşınıza çıkar ve hayatınızı kurtarır." "Hayat kısa,bir gün kuş olur uçar gidersiniz bu dünyadan ta öbür dünyaya...!" Ailenizi çok sevin ve ailenize düşkün olun. Onlar sizin en değerli varlığınız. Onlar...