Yıkım

27 2 0
                                    

Sabah uyandığımda ayağa kalkıp nerede olduğuma baktım, 'evdeydim' yatağın üstüne tekrar oturup dün gece yaptıklarımı düşündüm...
Eve gelir gelmez dolaptaki içki şişelerinden 4 tane çıkarıp içmiştim sonra ortalığı dağıtıp sigarayı koltuğa söndürmüştüm, sanırım bunlar bana yetmemiş odama gidip kahkahayla karışık bağırarak ağlamıştım. İçimdeki bütün acıları sanki vücudumun dışına atarcasına çığlıklar atmıştım. Canım çok fazla yanıyodu ama bitmişti 6 yılın sonunda onun özgürlüğü benim de çaresizliğim yanıma kâr olarak kalmıştı. O artık yoktu değil mi?
Cevabı çok basitti. Yoktu işte, gitmişti, bende aptal gibi döneceğini sanıyordum ama dün gece sondu. Bu sefer yıkılmayacaktım.
Ailemden kalan her gün artan bir mirasım vardı, evim, arabam, herşeyim vardı. O olmasada yaşayabilirdim sanırım.
Yataktan kalkıp dolaba doğru ilerleyip aynanın karşısında durdum ve konuşmaya başladım, içimden ne gelirse..
'' Ben Deniz Uygar, ailemi küçük yaşta kaybettim dedemlerle büyüyüp bu yaşa geldim ama.. Dedem de 2 sene önce öldü o günden sonra kendi başımın çaresine bakabileceğimi düşünüp bomboş olan bi evi terk edip yeni bir eve taşınmıştım. 6 yıldır sevdiğim adam beni dün tam olarak terketmişti, cehennem ateşine benzer bir ateşle yanıyordu canım ama ondan daha beter bir acıyla da sinir doluydum..
Üstümü değiştirdikten sonra ayakkabılarımı giyip evden çıktım ve kahvaltıya gidecektim. Arabaya binip sahile kenarına doğru sürmeye başladım.
Restoranın önünde durunca vale kapımı açtı ve arabanın içinden çıkıp valeye anahtarı uzatıp '' Günaydın '' dedim, vale ilk önce şaşırdı ama pot kırmamaya çalışarak gülümsedi ve '' günaydın hanımefendi '' dedi.  Biliyordum benim gibiler ona pek selam verecek insanlar değillerdi onlar sadece parayı, serveti düşünerek yaşayan insanlardı. İnsanları paralarına göre sıralarlardı.
Kahvaltının tam son demlerini yiyordum ki dün gece ki adamı bugün bir kadınla görüyordum, önce küçük çaplı bir şok geçirdikten sonra adamın yüzüne daha dikkatli baktım ve gerçekten de ilgi çekici yüz hatları vardı, yakışıklıydı, gözleri en sevdiğim mavi rengindeydi. Fazla hoşuma gitmişti göz rengi o yüzden ben bakarken farketmiş olacak ki bana doğru dönüp bakmaya başladı, beni görünce hiçbir tepki vermeden tekrar yemeğine döndü bende daha fazla bakmadan yemeğime dönüp kahvaltımı sonlandırdım..
Artık Bora yoktu, o zaman yeni hayatım başlıyordu benim de.. Aklımdan tekrar geçirdim '' dün gece sondu.. Dün gece bitirdin sen de, herşeyi o da bitirdi sende. Artık yeni hayatım başlıyordu. ''
Arabayla dolaşırken bir spor salonu dikkatimi çekti. Önünde kocaman bir posterde Kick-box dersleri verilir yazıyordu. Küçüklükten beri kavgaya merakım olduğundan 1 2 yıl tekvandoya gitmiştim ama sonra sıkılıp bırakmıştım şimdi ise tekrardan heves ediyordum. Arabayı uygun bir yere park ettikten sonra spor salonundan içeri girdim. Bir adam yanıma doğru yaklaşırken fiziğimi iyice gözünden geçirdi ve yüzüme bakıp '' Hoşgeldiniz hanımefendi nasıl yardım edebilirim size? '' dedi. Bende onun aksine sert bir şekilde '' Kick-box dersleri varmış onlara yazılmak istiyorum '' deyince adam gözlerini pörtletip 'emin misin' bakışları atarken '' Hemen bugün başlayabilir miyim? '' dedim.
Adamda memnun kalmış gibi '' tabi '' dedi.  Parayı peşin ödedikten sonra Kick-box kıyafetlerini giyip aşağı kata indim. Aşağı kat full Kick-box için hazırlanmıştı ve 5 6 tane ring vardı. En arkada olana gidip oturdum ve beklemeye başladım.
Kapı açıldı ve içeri bir adam yere eğilmiş bir şekilde girdi, kafasını kaldırdı.
Yok artık yani olamaz demi? Oha bu adam beni kurtaran bugün de gördüğüm adam değil mi. Bakiyim, valla da o.. Ayağa kalkıp ona doğru ilerleyip '' Siz? '' diyip sustum, bişey söyleyemedim. '' Geçen gece ki adamım evet '' dedi ve ufak bir gülümsemesini gördüm sanırım sağ tarafında büyükçe bir gamzesi vardı böyle küçük bir tebessümde bile bu kadar göze çarpıyorsa diye düşünürken ben Derin Bey '' hadi başlayalım artık '' dedi. Kafamı aşağı yukarı sallayıp hazır olduğumu belirttim ve bana Kick-box 'un teknik vuruşlarını önemli noktaları falan hepsini 3 saatte anlattı... Bol bol antrenman yaptıktan sonra dersimiz bitmişti ve'' Yarın hazırlıklı gel biraz olur mu? '' dedi.
Gülümseyip '' olur '' dedikten sonra üstümü değiştirmek için yukarı kata çıktım..
Üzerimi değiştirdikten sonra kapıdaki adama iyi günler dileyip dışarı çıktım ve arkadaki otoparka doğru yürürken bir sigara yaktım.. Otoparka geldiğimde sigara hala bitmemişti ve bitirmek için hızlı hızlı içerken Derin Bey '' Sigara mı içiyorsun? '' dedi. Bende evet der gibi başımı salladım ve onun da elinde sigara olduğunu gördüm.
Merakıma yenik düşerek bir anda '' kaç yaşındasınız? '' diyiverdim.
Dönüp bana baktı ve '' 22'' dedi. Bunu cevapladıysa diğer soruları da cevaplardı büyük ihtimal.
'' beni o gece nereden gördünüz ? '' deyince bir anda kafasını kaldırıp yüzüme baktı. '' sanırım bugünlük yeter bu kadar konuşma '' dedi ve sigarasını içine kocaman bi lokma gibi çekti. Sigarayı yere atıp söndürdüm ve arkamı dönüp arabaya binecekken otoparkın önünde Borayla geçen gün ki kızı gördüm. Kız Boraya yapışmış bir şekilde ilerlerken Bora da onu sımsıkı sarmalamıştı. Gözüm doldu, tekrar oldu aynı şeyler, yine ağlatıyordu beni, yine üzüyordu. Arabanın kapısını açtım binecekken birisi arkamdan kolumu tutup çevirdi ve '' iyi misin? '' dedi. Değildim, hiç iyi değildim, bir omuza ihtiyacım vardı..  Sanki bu söylediğimi duymuş gibi beni kocaman kollarının arasına aldı ve sarıldı. Geçen gece ki gibi değildi bu sefer kendisi sarılmıştı. Ağlıyordum, hıçkıra hıçkıra ağlıyordum hem de.. ' Ağlama, üzülme, geçer' gibi şeyler söylemedi hiç, tek söylediği kelime 'ağla, dök içini' idi.
Bir süre öyle ağladıktan sonra kafamı kaldırdığımda beyaz tişörtünün rimel yüzünden simsiyah olduğunu gördüm. Elimle işaret edip '' özür dilerim '' dedim. 'sorun değil' der gibi baktıktan sonra '' Ben gidiyorum '' dedi. 2 gündür tanışıyorduk ama sanki her zaman yanımdaymış gibi hissediyordum. 2 gündür 2. Kere ben gidiyorum demişti. 'görüşürüz, kendine dikkat et, hoşçakal' gibi şeyler değildi. Sadece '' ben gidiyorum '' diyordu. 
O an düşünememiştim ama bir anda aklıma parfüm kokusu geldi. Çok yoğun bir şekilde en sevdiğim olan çikolata kokusu kokuyordu.
Keşke biraz daha sarılabilseydim iyi geliyor, dedim kendi kendime.

Merhaba güzellerim bu ikinci bölüm biliyorum çok meraklı bir yazıyıcıyım ama gerçekten sizin yorumlarınız benim için çok önemli. Hepinizi kocaman öpüyorum ve güzel ya da kötü yorumlarınız için hepinize çok teşekkür ederim ❤️❤️❤️

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 27, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İmkansızlığın ÖtesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin