Kahvaltımı yapip yukarı çıkmıştım. Telefonumla uğraşıyordum. Burak beni arıyordu. Açtım bana 'bugün buluşalımmı' dedi. Bende 'olur' dedim. Üstüme siyah bir T-shirt (nasıl yazıldığını bilmoyorum.) Kot şort ve kareli bir gömleği belime bağladım ve bağcıklı siyah babetimi giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonra motoruma binip yola çıktım. Burak beni evlerine davet etmişti. Eve vardığımda kapıyı bir çocuk açtı. Içeri girdim sonra arkamdan biri agzımı bir peçeteyle kapatıp beni bayılttı. Gözlerim açtığımda kap karanlık bir odadaydım. Ağzım ellerinden ve ayaklarım bağlıydı. Biraz tepindikten sonra odaya biri geldi. Buraktı elindede tepsi vardı. Önüme koydu. Ve bana eğer bağırmassan ağzını açacam dedi. Bende evet der gibi kafamı salladım. Ağzımı açtı ben hemen car car konuşmaya başladım. Eliyle ağzımı kapatıp sus dedi. Sonra al yemek getirdim ye dedi ağzımı açtı. Ben de elimle tepsiyi elimle ittirip yemicem dedim. O da eminmisin dedi. Bende eminim beni neden kaçırdın dedim. Ama cevap vermedi. Sonra yanımdan gittim. Etrafı incelerken cebimden gelen titreşimle irkildim bu telefonumdu hareket ederek cebimden düşürdüm Uzay arıyordu. Parmağımla açarak Uzaya burak ın beni kaçırdığını söyledim. Nerde olduğumu sordu bende evinde karanlık bir odada olduğumu söyledim. Oda hemen geliyorum dedi. Bende burak telefonla konuştuğumu anlamasın diye telefonumu arka Tarafa ittim. Bekledim sonra dışardan bağarma sesleri geldi anladım Uzay gelmişti. Uzay yanıma geldi. İpleri çözdü. Ve gittik.
