2- Direniş

18 4 7
                                    

Saçımdan tutup sürükleyen babama yalvardım yine. “Baba yapma ne olur lütfen dur artık. Anlattım size her şeyi neden dinlemiyorsun. “ dedim yalvararak.“ Neyini dinleyeceğim lan karnında bebek babası kim belli değil, nikah yok sen el aleme rezil mi edeceksin beni he. “Bin kat daha yıkılmıştım bu sözlerine. Anneme baktım ağlayarak yardım istedim gözlerimle, yalvardım. Ama onunda elinden gelen ne vardı ki? Onun da canını yakardı babam. Dayanamazdım bu sefer. Annemdi o benim nasıl böyle bir şey olmasına izin verebilirdim. Annem ne kadar babamı engellemeye çalışsa da babam dinlemiyor sürüklemeye devam ediyordu. Dış kapıyı açarak dışarı fırlattı beni .“Bir daha bu eve adım attığını duymayacağım lan, duydun mu! “ dedi kesin bir sesle.Anneme dönerek “ Bu kızla konuştuğunu, yardım ettiğini görürsem senin de canını alırım anladın mı lan! Elimden kimse alamaz sizi bu sefer”“Saçmalama İsmet bu kışta nereye gitsin. Yapma etme adam ne olursun.”“Sen benim lafımın üstüne laf mı söylüyorsun lan!”  Diyerek elinin tersiyle tokatı yapıştırdı. Hızla yerimden doğrularak anneme doğru ilerlemeye çalışmamla yine hızla yere çakıldım. Bu canımı yakmıştı. Karnıma sarıldı ellerim. Bebeğini de al siktirin gidin evimden diyerek kapıyı suratıma kapattı. Geriye sadece sessizlik kaldı. Çevreme bakındım sadece. Gidecek yer aradım yoktu. Isınıp karın doyuracak bir evimde, ailemde.Çaresizlik nasıl bir şeydi onu yaşıyordum şuan. Ayağa kalkarak yürümeye başladım. Nereye gittiğimi bilmeden yürüdüm sadece. Her kız çocuğunun kahramanıdır babası. Ama benimki hiç olmadı. Arada gelir başımı okşadı severdik küçükken birbirimizi. Mutluyduk. Taki babam değişmeye başlayana kadar. 10 yaşıma kadar öyle böyle geçti hep. Mahalle küçük olunca babam laf söz gelmesin diye neredeyse beni evden çıkarmazdı. Daha 10 yaşındaydım be 10.Her çocuğun anlatacağı anıları olacaktı büyüyünce. Benim ise anlatacağım tek şey. Neydi anlatacağım şey? Sadece bir hiç mi? Her şey bu kadar berbat iken tek istediğim destek olacak biri,  yanımda olacağını hissedeceğimi , bir Azra vardı canımdan çok sevdiğim. Güvendiğim tek kişiydi. Lise başladığımda  tanışmıştık onunla . Dost olmuştuk o anda. Birçok şey yaşadım lisede. Aşkı da yaşamıştım lisede. 11. sınıfta bulmuştum onu. Serkan. İlk aşkı yaşadığım adam. Yada ilk aşkımın o olduğunu zannettiğim kişi. Klişeli bir tanışma yaşadık. O günden sonra sürekli konuşmaya başladık. Bir gün çıkma teklifi edince kabul ettim bende. Tatlı çocuktu ve hoşlanmıştım ondan. Eğlenirdik, mutluyduk en azından. Son sınıfta birlikte çalıştık sınava. Aynı üniversiteleri yazdık. Her şey çok fazla mükemmeldi. Son sınıf mezuniyet balosuna da berber katılacaktık. O gün hazırlanmış Serkan ' ı bekliyordum. Aynanın karşısına geçtim . Son kez kendime baktım. Arkamı döndüğümde annem dolmuş gözleriyle bana bakıyordu. Gurur vardı o gözlerde daha çok. Beni en çokta bu mutlu ederdi zaten başarılarımla annemi mutlu etmek beni de mutlu ederdi.

Geçmişi düşünmeyi en azından şimdilik bir kenara ittim. Şuan başımın çaresine bakmam gerekiyordu. Ne yapabileceğimi düşündüğümde aklıma çalıştığım yer geldi. Liseden mezun olmuştum. Üniversiteye başlayacağım yazdaydık şuan. Boş durmamak için bir kitapçıda işe girmiştim. Hemen kitapçıya doğru yolumu çevirdim. Kitapçıya geldiğimde Kerim abi hemen başıyla selamladı. Yanına giderek utana sakına“Kerim abi ben bir şey isteyecektim.” Dediğimde “ Tabi kızım buyur” dedi tüm sevecenliğiyle.“Ben… Ben evden ayrıldım Kerim abi. Şuan çalıştığım kadarıyla paramı alsam. Yani küçük bir otel odası tutacak kadar.” Cevap vermeden kasaya yöneldi ve elinde bir miktar parayla geldi.“Çok sağ ol kerim abi. Emin ol çalıştığımdan daha fazla çalışacağım.”“Ne demek kızım. Elimden daha fazlası gelse yardım etmek isterdim ama biliyorsun beni de.”“Biliyorum abi. Neyse ben yarın erkenden gelirim şuan ev işini halledeyim”“Tamam kızım bir şey olursa ara mutlaka.” Dediğinde gülümsedim. Babamdan görmediğim sevgiyi 2 haftada Kerim abiden görmüştüm.Kitapçıdan çıkarak yol kenardaki küçük oda satan binalara baktım. Bir tanesi dikkatimi çektiğinde içeriye girdim. Hemen girişte yapılı bir adam duruyordu.“Merhaba. Oda tutmak istiyorum. Geceliği ne kadar?” dediğimde adam salak salak sırttı. Tek kaşımı kaldırdığımda yanıt verdi“50 tl geceliği.” Dediğinde kafamla onayladım. 5 Gecelik tutsam ileride ne yapabileceğimi düşünebilirdim. “5 Gecelik bir oda tutacağım.” Dediğimde anahtarı uzattı. Üst katta odan dediğinde onayladım. Anahtarı alacağım zaman içeriye yaşlı, oldukça iyi giyinimli bir adam girdi. Beni süzdükten sonra benimle ilgilenen adama dönerek bir şeyler konuşmaya başladılar. Dikkatimi vermeyerek yukarıya çıkmaya başladım. Odamın olduğu kapının önüne geldiğimde tuttuğum nefesimi üfledim. Her şey güzel olacak diye düşünmeye çalıştım. Kapıyı açtığımda içeriye girdim. Oda oldukça küçük ve pisti. Halime şuanda acıyordum. Yataktaki nevresimler temiz gözüküyordu fakat emin olamadım. Yatağın yanına giderek yatağa oturdum. Gözüm yere kaydığında bir böceğin yürüdüğünü gördüm. Bu kadar pis odada böcek dahil her şey olabilirdi zaten. Ben bu odaya 50 tl vermiştim. 5 Gecemi burada geçirebileceğimi gerçekten hiç sanmıyordum.Bavulumu alıp tekrar aşağıya indim. Yaşlı adam ve burada duran adam hala konuşuyordu. Onların yanına giderek “Sözünüzü böldüğüm için özür dilerim” dedim yaşlı adama. Daha sonra buranın sahibine döndüm ve “Odalarınız oldukça pis. Bu odalardan bile para mı alıyorsun? Lütfen odamı gerçekten temizleyin.” Dediğimde adam salakça gülümsemeye devam etti. “Kimsenin temizleyebileceğini sanmıyorum. Nevresimler temiz idare et.” Dediğinde “Bu ukalalık nedir.” Deyip dışarı çıktım. Gerçekten ne yapacağımı bilmiyordum. Sahile gidip bir banka oturdum.  Bir elim karnımdaydı. Her şey güzel olacak bebeğim bütün bunları toparlayacağım diye geçirdim içimden. Hissederdi beni biliyorum. Yanıma birisinin oturduğunu hissettiğimde o tarafa doğru baktım. Otele benzer pis odalı yerde gördüğüm yaşlı adam yanıma oturmuştu. Şaşkınlıkla ona baktığımı yeni anladığımda kendimi toparladım. Adam söze başladı.“Kalacak yerin yok sanırım.” Dediğinde “Ben başımın çaresine bakarım” dedim. Güçsüz gözükmek istemiyordum. Birisinin bana acımasına gerek yoktu.“Sadece seni güvenli bir yere yerleştirmek istedim. Anladığım kadarıyla kalacak yerin yok. Dışarıda başına bir sürü şey gelebilir.” Dediğinde sinirlenmiştim.“Bundan size ne?” diye sordum. Adam başına önüne eğmişti. Yüzü bir anda asılmıştı. Derin bir nefes alarak  “Sadece tecavüze uğrayarak ölmüş bir kızım var. Bu sebepten dolayı başka hiçbir ailenin canının benimkisi gibi yanmasına istemiyorum. Bu yüzden sana yardım etmek istiyorum. Eğer bu gece orada kalırsan emin ol ki başına gelecekler iyi şeyler olmaz.”“Size güvenemem.” Dedim. Montunun cebinden bir şey çıkartarak bana uzattı. Bunun kart olduğunu elime aldığımda anlamıştım. Kartın üstünde Melih Taşdemir yazıyordu ve numara vardı. ” Bak bu kartım benim.” Diyerek devam etti. “Bu kartta numaram ve adresim yazıyor. Sana zarar verecek olsaydım emin ol daha farklı yaklaşırdım. Tek amacım bir genç kız olarak başına bir şey gelmemesi.” Başka çarem yokmuş gibi hissediyordum. Şuanda tekrar kalacak bir yer arasam aynı durumlarla karşılaşacaktım ve dışarıda kalacağıma emindim. Bebeğimi düşünmem gerekiyordu. “Sadece yeni bir yer bulana kadar yardımınızı kabul ediyorum. En kısa zamanda kendime yeni bir yer bulacağım.” Dediğimde onayladı.  Gel bakalım benimle dediğinde bavulumu alarak onu takip ettim. Yol kenarına geldiğimizde lüks bir arabanın yanında durdu. Bavulumu alarak bagaja yerleştirdi. Hala tam bu adama güvenmiyordum. Ön koltuğu benim için açtığında arabının etrafında dolaşarak arabaya bindim. Kapıyı kapatıp sürücü koltuğuna geçti ve arabayı çalıştırdı.5 dakika sonra çok lüks bir otele gelmiştik. Otel oldukça büyük gözüküyordu. Otele girdiğimizde çalışanlar Melih beyi selamlıyordu tek tek. Bir adam Melih beyin yanında durduğunda konuşmaya başladılar. “Hoşgeldiniz Melih bey. “ “Hoşbuldum Kenan.” Sesi benimle konuştuğunun aksine oldukça sert çıkmıştı. “Bu küçük hanım benim misafirim. En büyük ve en rahat odayı verin. Hiçbir şekilde 1 kuruş dahi alınmayacak. İstediğini asla ikiletmeyin.” Dediğinde karşıdaki adam başıyla onayladı.Beni alıp asansöre doğru yürüdü. Asansöre bindiğinde en üst kata bastı. Bu kadar ilgilenmesini beklemiyordum. Buna kesinlikle gerek yoktu. Güvendiği bir otele yerleştirse gerisini ben halledebilirdim. Asansör durduğunda en üst kata gelmiştik. Burada 6 tane oda bulunuyordu. Olduğum yerden oldukça rahat gözüküyordu. 1.Odanın önüne geldiğimizde odanın kapısını açıp içeriye girdi. Oda Bordo ve krem rengi dekore edilmişti. O kadar muhteşem gözüküyordu ki. Oturma odası, televizyon, kütüphane. Tamamiyle ev gibi dekore edilmişti. Babam beni evden kovduğunda böyle bir yere geleceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. “Bu kadarı biraz fazla değil mi?”“Hayır kızım. Rahat olman için elimden geleni yapacağım. Evinden farksız görme burayı.” Dediğinde onayladım. Diyecek bir şey bulamıyordum çünkü. İlk defa şansım yaver gitmişti. İlk defa. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 14, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Umuttur Yaşamak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin