(Ömer'den)
Çarpıştığım kızla sonunda ayrıldım. Neydi yaa o öyle kapı önünde iki saat yapılan gıybet gibi... En nefret ettiğimden!(Yazardan:Büyük gıybetler nefretle başlar!)Bak Demet yazarsın falan diye laf etmiyoruz ama sen de g.tünü çok mu kaldırdın ne?(Yazardan: Ömer şimdi sana beddua ederdim ama neyse...)
Bence de neyse... Senle laf dalaşı yapacağıma daha yeniki kızla aynı muhabbeti yaparım daha iyi. (Yazardan:Nah yaparsın Ömer!)
Neyse ben işime bakayım uğraşılamaz bu yazarla!.. Erdem' le takılcaz bugün dışarlarda. Dışarı dediysem bizim bahçede ailece barbecue party var da o işte.(Yazardan:Üff nasıl çekti canım var yaa!.. Böyle cızz diye!.. Bir de biber közleyeceksin... Ne güzel olurdu bee...)
Lan!O bizim Sinan değil mi? Şu sabahki kız Defne'yle sarılıyorlar.1dk, 1 dk!Defne Sinanların evine mi giriyor?Bu ne!
Ömer ne saçmalıyorsun, kendine gel. Sanane , sanki kızla bir şey yaptınız da! Tanımıyorsun etmiyorsun!(Yanaklarına hafif vurur.) Kendine gel. Hah!Kendine gel.
Eee o zaman Sinan'ı çağırsam mı ki? Geliri mi ki partye? Gidip sorarsan gelip gelmeyeceğini öğrenmiş olursun di mi? Evet evet gidip sorayım en iyisi.
(Yazardan)
Ömer bi cesaret Sinanlara gitmiştir. Kapıyı çalıp çalmamak konusunda çok tereddüte düşmüş olsa da derin bir nefesle zile basmıştır.Sinan'ın açmasını bekleyen Ömer karşısında Defne 'yi görünce hafif afallamıştır. Ensesini hafif kaşıyıp kesik bir öksürükle lafa başlamıştır.
Ömer: B-ben Sinan'a bakmıştım.
Defne: Hemen çağrıyım.
Sesinin derecesini biraz yükseltip Sinan'a seslenmiştir. Birkaç dakika sonra Sinan da kapıda belirmiştir.
Ömer: 'Bu akşam bize gelicek misin?' diye soracaktım. Erdem sana haber vermişti diye biliyorum.
Sinan: Evet haberim vardı ama bugün Defne'yle biraz çalışacaktık. Sonra uğrasam ben size?
Defne: Sinan benim için sorun olmaz gidebilirsin.
Sinan: Defne yarın senin finallerin yok mu? Nasıl sorun olmaz? Valla yarınki finallerin kötü geçerse Adnan Amca beni öldürür.
Defne: Sinan 1 aydır ölü gibi çalıştık. Son gün gelmiş biz hâlâ ders çalışıyoruz. Hem mahşer günü edilen duanın ecele faydası yoktur.
Defne, Sinan'a laf anlatıren orada unutulan Ömer hafif bir ösürük ile kendini hatırlatır.
Ömer: Sorun yok. Ben yalnızca bu taraftan geçerken uğarayıp uğramayacağını öğrenmek için geldim. Gelmek zorunda değilsin. Hem-
Ömer'in konuşmasına fırsat vermeden Defne atıldı.
Defne: Hadi Sinan sen git ben de eve gidiyim. Zaten babamın yanında olmak istiyordum. Biliyorsun bugün aile toplantımız vardı.
Defne' nin 'aile toplantısı' dediği ise babasının hastalığından dolayı haftanın belli bir günü abisi ile birlikte babasına bakıyorlardı. Bakmak... En uygun tabirle babası ile ilgileniyorlardı. Annesinin ölümünden sonra abisi iyice koyvermişti kendini. Bundan dolayı babasına elinden geldiğince kendisi bakmaya çalışıyordu. Evet abisine güvenemiyordu kısacası...
Bu sırada Ömer ve Sinan aşağı mahalleye doğru yürürken Defne de evlerine doğru çoktan yola çıkmıştı.
Gecenin karanlığından hep korkardı Defne. Saatin o kadar geç olmamasına rağmen karanlık birden basmıştı. Adımlarını hızlandırarak bir an önce eve ulaşmaya bakıyordu.Defne eve vardığında abisinin ve babasının mutfaktan gelen sesleriyle kafasını o tarafa yönlendirdi.
Eren: Defnee! Yukarıdan babamın hatıra kutusunu getirir misin?
Defne: Getiriyoruumm!
Defne üstünü değiştirmiş babasının odasından kutuyu almak için gitmişti. Şifoniyerin çekmecesini açıp kutuyu alacağı sırada üstünde bir defter gödü. İlk önce bırakıp geri dönüyordu ki o lanet olası merakı onu alt etmiş defteri almasını sağlamıştı.
Defne defteri açtığında bir sürü yazı görmüştü. Kitabın kapağını kapatmasıyla geri açması 10 saniye içinde olmuştu. Ve okumaya başladı:
"Aşk nedir bilir misin? Aşk; ...""Aşk" kelimesi için yaptığınız yorumlardan dolayı çok teşekkür ederim. Bu bölümün de sonuna geldik, biraz merak edilsin diye en güzel yerinde bitirmek istedim, yani en azından heyecanlı bir son yaptığımı düşünüyorum.
Uzatmıyacağım, bu bölüm için bana yardımda bulunan mrsiplikci ve Mucizem123' e çok teşekkür ederim...
Lütfen yorum ve votelerinizi eksik etmeyin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATIRLA SEVGİLİ
Fanfiction"Seni ilk gördüğümde 'Ne güzel gülüyor' demiştim. Yıllar sonra yine gördüğümde seni hala aynıydı gülümseyişin, hala aynıydı o güzel gözlerin... Yıllar sonra yine söylüyorum 'SENİ SEVİYORUM'..."