1) ONSUZ YAŞAMAK (CHANYEOL)

Koca Kulak

" Onları arayamam. " dedi bo jo  bakışlarını salata tabağında sabitleyerek. Ağzını doldurabildiği kadar doldurmuştu. Soru sorduklarında cevaplamak zorunda kalmazdı böylece. Zorla lokmalarını çiğnerken gözünü tabağından bir an bile ayırmadı. Ama sormadılar. Hiçbirisi bir soru bile sormadı bo jo'ya. Sessizce yemeklerini yediler.

***

Chanyeol sesine hayran kalmıştı bo jo'nun. Bu kız cidden fazlasıyla duyguluydu. Onunla çalışırken zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştı bile. Ve bo jo'nun yemek için aşağıya koşturması... Kesinlikle hala çocuk ruhluydu. Ama öyle davranmıyordu. İçindeki çocuğu saklamak ister hali tuhaftı.

Müslümanlığını dışlayacaklarını  düşünsede öyle olmadı. O onun inancıydı Chanyeol'a göre . Ve ailesi konusunda ki o masum hali... Aslında Lay kendisinden bildiğinden öyle demişti. Özlemi biliyordu Lay. Ama sonuç kötü oldu. Konuşmadığını söylemişti Bo jo. Bu da ne demek? diye düşündü Chanyeol. Ölmüşler miydi? Olamazdı. O zaman söylerdi. Neden öyle demişti ki?

Soru sormalarını istemediği için ardı ardına ağzına lokmaları tıkıştırması hepsinin dikkatini çekmişti. Baekhyun tam ağzını açmışken eliyle yemeğine devam etmesini işaret etti Chanyeol. Sormadılar ona soru falan. Aynen istediği gibi Bo jo'nun.

***

Yemekten sonra suho'yla kocaman evi gezdiler.

İlk kat oturma odası ve mutfak.
İkinci kat bo jo'nun odası.
Yanında Chanyeol, Baekhyun
Onların yanı lavobo.
Lavobo karşısı Sehun ve Suho.
Üst katta ilk oda Chen, Lay
Diğer oda Xiumin'in
Yanı lavobo ve karşısı Kai ile Kyungsoo .
Dördüncü kat antrenman salonu. Beşinci kat spor salonu.

" Cidden çok büyük" dedi Bo jo hayranlık ve memnuniyetle.

Odasının önüne gelmişlerdi bile. Suho gülümsedi ve kıza baktı.

" İyi misin ?" dedi. Az önce olanlar için. Birden gözleri doluvermişti kızın.

"Hmm. " Dedi başını aşağı yukarı yaparak.

Sonra ise bu yalanını göz yaşları ortaya çıkarmıştı. Onlar akarken birden aşağı yukarı yaptığı başını sağa sola doğru sallamaya başladı kız.

" Özledim." dedi zorla.

Suho üzgün gözlerle baktı kıza. Eliyle yanaklarından akan yaşları sildi. Bu hareketi kızın kalbini hızlandırırken sözleri kızı hayli etkilemişti.

" Bo jo'muz ne de sulu gözlüymüş. "

" Ahahah"  kızın birden ağlarken gülmeye başlaması  cidden tuhaf olmuştu.

Yan odanın kapısının birden açılmasıyla ikiside yerlerinde sıçradı. Baekhyun birden bo jo'ya sarılınca kendilerinin dinlenildiklerini  anlamışlardı.

"Heyyy. Koca kulak!" dedi Suho gülerek.

" Ne? Sadece ben değildim. " dedi ve kapının arkasındaki Chanyeol u kolundan tutup çekti Baekhyun.

Chanyeol eliyle ensesini kaşıdı. Bu mahçup hali bile kıza göre çok yakışıklıydı. Ona içten bir gülümseme göndermişti bo jo.
 
" Çirkin. Makyajın akmış. " dedi lavobodan birden çıkan Kai.

Bu da ne demekti? Herkes bir yerlere gizlenmiş bo jo ve Suho'yu mu dinlemişti yani?

Herkes aynı anda kahkaha atarken Baekhyun kai'ye kendi katındaki lavoboyu kullanması için çıkışıyordu. Bu halleri bile fazla doğaldı.

" İyi geceler abilerim" diyerek odasına girdi Bo jo.Kapının arkasına geçtiğinde derin bir nefes aldı. Kapıyı kilitledi ve yeşil ayılı geceliklerini giyip direkt uykuya geçti.