annemle 500. kez sarılmamızın ardından sonunda otobüse binebilmiştik
artık başlıyordu zeyneple beraber bir yere oturduk tabiki de cam kenarını kapmıştım camdan anneme baktığımda ağlıyordu ama ben sana kıyamaaaam zaynep e baktığımda bana ölümcül bakışlar atıyordu göz devirip kulaklığımı takıp hemen yolculuklarda dinlediğim çalma listemi açtım ve bir şarkı seçtim ardından gözlerimi kapattım uyumak en iyisiydi yavaş yavaş kendimi şarkıya kaptırmış uykuya dalacakken birinin beni hayvan gibi dürtmesiyle gözlerimi açtım
kim mi tabiki de zeyno salağı ona dönüp ters ters bakınca masum masum bakmaya başladı pislik biliyo tabi kıyamayacağımı kulaklığımı çıkarıp ona ne var der gibi baktım
"kankaların en güzeli biliyorum uykunu böldüm ama ben çok sıkıldım sohbet edelim biraz biliyorsun yolculuklarda uyuyamıyorum hem gel gidince neler yapacağınızı konuşalım"
oflayarak ona döndüm konuşmaya başladık bir ara arkadaki teyze kızdı gülüyoruz diye ama napalım canım yani
aradan 4 saat geçti ve biz hala konuşuyoruz daha doğrusu zaynep konuşuyor ben dinliyrum arada bir de arkadaki teyze bize laf sokmaya çalışınca ona cevap veriyorum ama artık çok sıkılmıştım şu an tek hayalim ahmet amcanın yani zeynepin babasının bir hafta önce tutup temizlettiği evimize gidip uyumak ve sabah şehiri gezip kumsala gitmek allahım ya resmen istanbula gidiyoruz
ben düşuncelere dalmışken zeynepin sustuğunu farkedip ona döndüm ama uyumuş pis yelloz hani uyuyamıyordu bu neyse ben de tekrar kulaklığımı takıp cama kafamı yasladım ...
"noluyo yağğ" yine kim bu beni dürten tam sövmeye hazırlanmıştım ki otobüsün durduğunu ve herkesin inmeye başladığını farkettim allaaaaahhhhhhhh gelmişiz hemen ayağa fırladım zeyneple beraben otobüsten indik ilk başta etrafı inceledim sonra bavullarımızı alıp bir taksiye bindik adama adresin yazılı olduğu kağıdı uzattım
evin önüne gelince parayı uzatıp indik taksiden yol bayağ uzun sürmüştü malum trafik
eve girince odama geçtim zaten önceden ahmet amca resimlerden göstermişti ve biz seçmiştik ankaradayken
odam çok küçük değildi ama büyük de değildi tek kişilik yatak tam karşısında beyaz bir dolap yerde küçük ve tüykü yumuşacık halı pembe beyaz tül perde ve mor pembe fonları vardı zaten odadaki tek renkli olan yatak örtüm ve fon perdeler di çok sevmiştim odamı bavulumu açıp kıyafetlerimi yerleştirmeye başladım şortlar etekler kot pantalonlar büstiyerler t-short ler elbiseler ve en sevdiği şey olan pijamalar
dolapla işim bitince ayakkabı kutularımı alıp dışarı çıktım zeynep de o sırada ayakkabılığa ayakkabılarını yerleştiriyordu ben de yanına geçip yerleştirmeye başladım zeyneple ayak numaralarımız aynıydı ama kilo olarak ben ondan biraz daha zayıftım zeynep sarışın saçları omuzunda 1.73 boyunda ve 58 kilo bayağ güzel bi kız ben ise kumral saçlı. beyaz tenli. mavi gözlü .1.65 boyunda 50 kilo yum
sonunda bütün işler bitince mutfağa geçtik çok güzel ve sadeydi burası da beraber birer tane cips ve soğuk çay alıp salona geçtik annemler evi erzak ile doldurmuşlar veee wifi bağlatmışlar hemen laptop umu alıp the vampir diaries i açtım damon aşkum çocuklarımın babası gelecekteki kocam mavişim yaaa
arka arkaya 4 bölüm izleyip laptopu kapattık ikimiz de çok yorulmuştuk zaten ortalığı toplayıp odalarımıza geçtik yarın yeni bir gün için uyanacaktık ve istenbulu tanıyıp iş arayacaktık evet çalışmamız gerekiyordu annemler ve ahmet amcalar ne kadar yardımcı olsalar da bizim de para kazanmamız gerekiyordu yavaş yavaş gözlerim kapanırken kendimi uykunun kollarına bıraktım
