-1-

264 6 0
                                    

LUHAN's POV

Anahtarımla kapıyı açtım ve elimdeki poşetleri bir kenara bıraktım. Ayakkabılarımı çıkartmadan önce kapının yanında duran sehpaya koyduğum anahtarların sesi boş evde yankılandı.

Mutfağa geçtim ve poşetten çıkardığım ton balığı konservesini açtım. Kendime hızlıca hazırladığım salatanın üstüne koydum. Her ne kadar yakışmayacağını bilsem de bir bira açarak koltuğa kuruldum. Elimdeki salatamı yiyerek bir amerikan dizisi izlemeye koyuldum.

Kapı çaldığında diziye hiç dikkat göstermiyor, başka şeyler düşünüyordum. Bitirdiğim yemeğimi mutfak tezgahına özensizce koyduktan sonra kapıyı açmaya gittim. Kapıdakini görünce birden boğazım düğümlendi.

- O-oh Sehun?

- N'oldu, şaşırdın mı?

Yandan gülümsemesi beni soluksuz bırakıyor, beynimin mantıklı bir cümle kurmak için sarf ettiği bütün çabayı boşa çıkarıyordu.

- Yalnızca geçerken selam vermek ve iyi olup olmadığını sormak istedim. Yani... dün geceden sonra.

- İyiyim.

- Bir problemin olduğunda her zaman yanında olacağımı biliyorsun değil mi? Nede olsa çocukluk arkadaşıyız.

- Bu konuda konuşmak istemiyorum!

- Tamam sakin ol. Kızdırmak istememiştim.

Sesim planladığımdan biraz daha sert çıkmıştı. Sesindeki aniden oluşan kırgın ton yüzünden biraz suçlu hissettim.

- Afedersin, öyle demek istemedim. Yalnızca-

- Sorun değil, anlıyorum. Minik kediciğimin üzülmesini istemem.

Yıllardır bana bu lakapla hitap ederdi. Onu bir türlü vazgeçirememiştim. Buruk bir şekilde gülmekle yetindim.

Ben daha birşey diyemeden kendini koltuğa attı ve kollarını koktuğun arka kısmına yaslayıp rahat bir şekilde oturdu. Gözlerim bu halde bile pantolonundan belli olan üyesine takılınca kulaklarıma kadar kızardığımı hissettim.

Bana seslenmesiyle yüzümü mutfakla ilgilenerek saklama çabalarım boşa gitti.

- Luhannie! Yanıma gelsene kediciğim.

Pekala, öyle istiyorsan... Yutkundum ve koltuğa oturdum. Aman tanrım! Sehun'un fazla yakınına oturmuştum. Sıcak bacağına değmek beni baş edilmesi güç duygularla baş başa bırakıyordu.

Elini doğal ve rahat bir şekilde bacağımın üstüne koydu. Kahretsin! Beni bu kadar kolay etkilemesinden nefret ediyordum! Muhtemelen benim üzerimdeki etkisinden kendisinin bile haberi yoktu. Ama, ona dönüp baktığımda gözlerini ekrandan ayırmadan hafifçe sırıttığını gördüğüme yemin edebilirdim.

Ellerinin değdiği yerler alev alıyor, bana dayanılmaz acılar çektiriyordu. Onu bu kadar arzulamamın sebebini ben bile açıklayamıyordum ama yakınımda olduğunu hissetmek bile kıvranmama sebep oluyordu.

Ben kendimi inlememek için zor tutuyorken Sehun'un bu kadar kayıtsız olması sinirimi bozuyordu. Onunla biraz oynamaya karar verdim. Birden bire ayağa kalkarak mutfağa doğru ilerlemeye başladım.

- Birşey içmek ister misin?

- Aslında bir bira yeterli, sağol.

- Tamamdır.

İkimize de bir bira açarak mutfaktan geldiğimde planım çoktan hazırdı. Koltuğa kadar yürüdüm. Tam önünde duracakken bir "sakarlık" yaptım ve bir elimdeki birayı kucağına düşürdüm. Ve sonrasında ben de kucağına yuvarlandım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 10, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hunhan //Davetsiz Misafir// (M) twoshotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin