-Anladım.
Benim için bu sihirli bir sözcüktü. Bunun anlamını kendimden başka kimse bilmiyordu. Yada bilmek istemiyordu. Bu sözcük aslında anlamak istemediğimi başka bir çözüm yolu bulmak istediğimi ama hernekadar belli etmemeye çalışsam da pısırık olduğum için karşı çıkamadığım bir durumda kullanırdım Anladım'ı.
Neden böyle olmuştu ki şimdi. Halbuki çok mutluyduk. Bir problem vardı. Başka bir kadın evet başka bir kadın vardı. Lan insan iki aylık karısını aldatırmı lan.dedi yine içinden Yemek soğuyordu. Midem kasıldı galiba sütlacı yiyemeyecektim.Sesim çok sakin çıkmıştı
-Başka bir kadın mı var?dedim
-Evet var. Senden daha güzel ,yemek yapabilen ve en azından ben her şeyi bilirim ayaklarında değil.
Evet gerçekler acıtır diye duymuştum ama bu kadar acıtacağını be bunların gerçek olduğunu bilmiyordum.
-Tamam seni anlıyorum. Ama şuanda gidecek bir yerim yok. İki üç gün burda kalıcam sonra giderim. Dedim cevap beklemeden umursamaz bir edayla güçlü olmalıydım ağlayıp ayaklarına kapanmıyacaktım tabiki. Her şey açıktı ve gururlu bir kadındım umursamıyormuş gibi yapıcaktım. İçim mahfolacaktı ama olsundu.Gözlerimi yemeklere diktim hepsini büyük bir tepsiye koyduğum gibi doğru misafir odasına gittim. Tabiki de ona vermicektim. Tamam hatalarım olabilirdi ama asla bir kadına böyle davranılmazdı. Kolumdaki gümüş saate baktım. Akşam geçmişti ve bu saati Kerem hediye etmişti. Hemen kolumdan çıkarttım ve karşısımdaki duvara fırlattım. Saat parçalanmıştı tıpkı benim mutluluğu gibi. Kerem bunu sürekli geç kaldığı ve bileğini çok güzel göstereceği için almıştı.onaneydi geç kalması bir daha onun yanına hiç gitmeyeceği için geç kalmayacaktım ve onaneydiki bileğinin güzel gözükmesi. Heeeee önceden çok çirkindim bileği o yüzden gözüne bari biraz güzel gözüksün diye mi almıştı o kahrolası saati . Bunları düşünürken birden kapı çaldı.
-Eğer benden para koparabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun. Hatırlıyormusun sana evlilik için bir sürü kağıt imzalatmıştım sende salak gibi hiç birini okumadan imzalamıştın ya işte onların içinde evlilik sözleşmesi de vardı.
Artk göz yaşlarıma hakim olmak zorunda değildim o beni göremezdi.
-Tamam bunu boşanma davasında hatırlatorsın. Ağzım doluydu bilerek yapmıştım. Yemeği lezzetini anlasın diye ama hiç lezzetli değildi. Halbuki tarifteki herşeyi yapmıştım. Tabiya eksik olan malzeme huzurdu.
Ama sizce ben haklı değil miydim kocama güvenmiyeceksem kime güvenecektim. Evet Asya hanımı kocasından yediği kazıkla uğurluyoruz. Yemeği yedikten sonra başörtümü önden bağlayıp tepsiyi mutfağa götürdüm. Bulaşıkları yıkadım. Küçüklükten beri bulaşık yıkamayı severdim. Bu benim gizli kaçamağımdı. Çok üzüldüğüm anlarda bulaşık yıkardım.Bulaşık bitti ve o geleneksel sarıbezi lavobonun önüne özenle ikiye katlayıp koydum. Acaba şimdi fayansları diş fırçasıyla temizlese miydim?ohao çok ağır olurdu en iyisi camları silmek evet en doğru karar bu olmalıydı. Bir an içimdeki başağa dur deme vaktinin geldiğini düşündüm sonra diş fırçasıyla banyo fayanslarını temizlemek çok mantıklı gelmişti. Yatsıyı kılıp işe başlamalıydım. Boynuzlandığımı unutmalıydım yoksa bunu kaldıramazdım. Hemen(namaz hemen diye acceleye getirilmez sevgili yazar),yani özenle kıldım namazı sonra dua etmeye başladım diyemem uzun bir süre düşündüm derdimi anlatabileceğim çayın dibine vurabileceğim beni bu halimden bile güldürebilecek birilerini. Yoktu. Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yerin kürkçü dükkanı olduğu gibi benimde Allahtan başka gidecek bir yerim yoktu. Uzun süre dua ettim ben dua ederken ağlayan bir insan değilim eğer kendimi ağlamaya zorlarsam yapmacık olurum diye kendim gibi olmaya çalışıyorum dua ederken. Uzun süre dua ettim. Hiç bir zaman bu kadar uzamamıştı. Benim kocaman bir dua listem var ve her zaman onunla dua ederdim. Ama şimdi sınırları baya aştım. Pişman değilim aksine içim biraz daha huzurlu. Şimdi banyo fırçalamak için daha güçlüyüm. Hemen temizlik kıyafetlerimi giydim. Kırmızı eldivenler,.... sadece bu kadar. Anadolu kadınıyım ben bee domestos mu etkiliycek beni ,hiç. Malzemeden kaçmadım bolca döktüm domestosu aslında tuzruhuda koyacaktım ama alenen intihar olur intiharda günah hiç o işlere girmiyim diye yapmadım . Benim en sevdiğim iki koku vardır biri çay kokusu diğeri domestos kokusu. İkisini birbirinden ayıramam. Hangisi 1. Hangisinin 2. Olacağına karar veremem.
Gözlerimi açtım nerdeydim. Havayı kokladım evet bu benim sevdiğim üçüncü kokuydu hastane kokusu. Ama bir sorun vardı benim bu tarafta olmamam gerekiyordu. Benim şimdi kapıdan beyaz önlükle girmem gerekiyordu ama ben sedyede yatıyordum. Ahhh gerizekalı ben domestostan fazla etkilendim herhalde bayıldığımı bile hatırlamıyorum. Allahım inşaallah sabahleyin Kerem beni farketmeden işe gitmiştirde komşu teyzeler beni benim çalışmadığım hastaneye götürmüşlerdir. Evet çok düşük bir ihtimal ama olamaz mı. Kapının dışından sesler geliyordu.Sanırım Kerem ile volkanın sesiydi. Volkan Keremin en yakın doktor arkadaşı, Keremi tanıdıdım tanıyalı tüm sırlarını ona anlatır. Kesin beni hastaneye Kerem getirmiştir rezillik .
-Abi bilerek yaptı acıyımda ondan ayrılmıyım istedi.Böyle para avcısı kadınlardan bıktım. Dikkat çekmeye çalışıyor normalde bir litre domestos
İçse bişi olmaz hanfendiye şu yaptığı hareketlere bak ya.
- Haklısın abi bazı kadınlardan kurtulmak zor ama ben Asyayı gururlu bilirdim . Boşver hadi kahve içelim.Gözümden iki damla yaş akmıştı. Mal Asya ben sana dedim cam sil diye dimi. Hemen kolumdaki hortumları falan çıkarttım doğru eve gittim üstüme değiştirip annemin evine gitmeye karar verdim. Tabikide onunla kalmıcam sadece onunda bilmesi gerekiyor sonra ablalarımında tabi.
Otobüse bindim. O minikupıra bidaha elimi sürmezdim ayrıca taksiye kaprtıracak göz var mı bende. Yok.
Eve girince hemen damdan düşer gibi anne biz ayrıldık dedim.annem-Ne dedin sen? Kızım sen malmısın kırk yılda bir seni kakalıyacak zengin bir koca buldum onuda elinden kaçırdın dimi. Naptın kız çabuk söyle. Dedi etimi mıncırırken . Keşke şaka yaptııııım diyebilseydim. Sonuna kadar haklıydı.
- Anlaşmalı bir boşanma. Birbirimizle artık geçinemeyeceğimize karar verdik.dedim.
-Peki burda mı kalacaksın baban öldürür valla.
-Hayır kalmıyacağım.Babamada yurtdışına çıktığımı hala birlikte olduğumuzu söyleyeceğim.
-peki nereye gidiyorsun.
-Hiç bir yere sadece biraz uzağa. Eğer Kerem buraya gelirse kapıyı açmayın. Annem kafasını salladı. Kimi kandırıyorduk ki annem kapıyı tabikide açıcaktı.
Ablama uzun zamandır gitmiyordum. Baya uzun zamadır.İçeri girince biraz soğuk davrandı beklediğim gibi. Çocuklar okuldaydı.
-Biz boşanıyoruz
-şaşırmadım.o kadar iyi bir adamın seninle hala evli kalmasına şaşırırdım ama.
-Ben veda etmeye geldim.
-Nereye gidiyorsun. Annemin yanında asalak gibi yaşamayacağına sevindim.
-Uzaklara. Kapıyı çarpıp çıktım.Diğer ablamın yanına gittim ama uzatmaya gerek yok onunla da aramızda benzer konuşmalar geçti.
Eve geldim çok yorulmuştum hem psikolojik hem de bedenen. İçeri girer girmez koltuğa attım kendimi . Sesler duydum. Tuhaf sesler. Tahmin yürütmek istemediğim sesler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN SADECE ÇOK ŞEY YAŞADIM
ChickLitHikayem mutsuz bir kadını onun duygularıyla anlatıyor. İyi okumalar...