2)KIZIMIN BABASI (BAEKHYUN)

Bölüm 2

Soo min'i sıkıca giydirip elinden tuttum. Birlikte SM binasına girdik.
Üzerime şirketin kazağını giydim.

"Güzel oldun anne "

Onun tombul yanaklarını sıktım.

"Sen daha güzelsin prensesim."

Soo min' i tembihleyip bir köşeye oturttum. Bir gözüm ondaydı hep.
Patron beni çağırınca odasına gittim. Ses sistemini ayarladım. Geriye döndüğümde soo min ortalarda yoktu.

####

Onu aramaya başladım telaşla. Sonunda bana sırtını dönen birisiyle konuştuğunu gördüm. Yaşlı gözlerimle ona koştum ve sımsıkı sarıldım.

"Sana orada beklemeni söyledim!"

İstemsizce ve fark etmeden sesim yüksek çıkmış olmalıydı.
Ondan uzaklaştım ve konuştuğu kişiye baktım. Bu Exo üyesi Baekhyun'du.
Şaşkınlıkla ona bakakaldım.

"Merhaba " dedi sevecenlikle bana gülümseyerek.

Ona başımla selam verdim.

" Ablası mısınız? Üzgünüm. Orada tek başına oturuyordu. Sıkıldığını düşündüm ve onu yanıma çağırdım. Benim hatam. Lütfen kardeşinize kızmayın."

Tek kelime bile edememiştim.
Baekhyun bu halim normalmiş gibi

"Görüşürüz soo min" dedi ve kızıma el sallayarak bizden uzaklaştı.

Soo min i iyice tembihlemiştim. Patron onun kimseyle konuşmasını istememişti.
" Gelsin ve bir köşede otursun,yoksa kovulursun " demişti.

Bir saat geçmeden dediğim olacaktı sanırım. Patron beni odasına çağırdı. Ürkekçe girdim odasına.

"Ohh soo jin. Gel otur şöyle. "
Dediği gibi deri koltuğa oturdum.

Çıkan ses rahatsız etsede merakla patrona baktım.

"Kızına neden sahip çıkmıyorsun?"

Yutkundum.

"Özür dilerim efendim. Bir an dalgınlığıma geldi "

"Bak soo jin. Seni severim bilirsin. Ama uyardığım halde bu iki oldu. Daha öncede f(x) ten sulli ile konuşmuştu. "

"Biliyorum efendim. Bir daha olmayacak." dedim mahçup bir şekilde.

O bir çocuktu. Konuşsa ne olurdu ki? Üyelere ne zararı olabilirdi?

"Bak soo jin. Seni sevdiğim için söylüyorum. Soo min in gerçek kızın olmadığı apaçık ortada. O sarı saçlı, mavi gözlü, sen ise beyaz tenli, siyah saçlı,siyah gözlüsün. Benzer tek bir özelliğiniz yok. Diyorum ki bir yetiştirme yurduna falan versen? Hem maaşında sana daha iyi yeter. Ayrıca o çocukta daha iyi şartlarda büyür."

Başımdan aşağıya doğru kaynar su dökülüyordu sanki. Gözlerim sinirden olsa gerek dolmuştu. Akmamaları için göz yaşlarımı tutuyordum.

"Üzgünüm patron. Ama dediklerinizin biri bile doğru değildi. Soo min benim öz kızım. Onu asla başkasına vermem. Açlıktan ölsem bile vermem. Ve bu saatten sonra sizinle çalışmak istemiyorum. "