*2*

29 4 3
                                    


TÜY YUMAĞI

"Ben Efe Durmaz iyi geçinmeyi umuyorum."

Diyip gülümsedim yüzüme atılan muz kabuğu yavaşça yere düşerken atıldığı yöne baktım. Bir çocuk,

"Merak etme çok iyi geçineceğiz."

Dediğinde pis bir şekilde sırıtmıştı. Öğretmen çocuğa baktığında çocuk yılışık oturuşunu dikleştirmişti.
Ben de boş bir yer ararken gözüm Alp in yanına takıldı hiç teredüt etmeden oraya ilerlerken Alp,

"Buraya oturamazsın sıska başka bir yer bul."

Dediğinde yüzümdeki gülümseme bir anlık soldu alpin tam aksi olan en öne baktığımda boş olan yere ilerledim ve oturdum.
Yanımdaki çocuk Gülümsediğinde bende gülümsedim.
Ve sıkıcı dersi dinlemeye başladım...

***

Alpin neden bukadar ters davrandığını anlayammamıştım. Sonuçta beni yeni tanımıştı ve benim ona ne gibi bir zararım olabilirdiki. Yanımda oturan çocuğu kırmamak için sürekli gülümsemem yüzümü ağrıtmaya başlamıştı.
Alp biraz değişmişmiydi. Hayır kesinlikle değişmiş olamazdı!
Sadece sinirli bir anına denk gelmiş olmalıydım. Alp Yalman benim dünyada tanıdığım en nazik ve zarif erkekti. İlk günden yeterince yorulmuştum ve sandığım kadar kolay olmadığını anlamıştım. Sınıfa ilk girdiğimde olan fiyasko muz kabuğu yüzünden Alpe yeterince rezil olmuştum.
Bana sıska demesi her ne kadar kız olsamda üzmüştü.
Sıska bir erkek olmak elimde değildi...

Tenefüs zili çaldığında sıradan kaktım ve dışarıya yöneldim. Tam çıkacakken muz kabuğunun sahibi ismini bilmediğim egoist bir insan olduğu her halinden belli olan çocuk,

"Hey, yeni."

Her ne kadar onj duymamazlıktan gelip yoluma devam etmek istesem de onlarla arkadaş olmam gerekiyordu. Arkamı döndüğümde. Egoist olan çocuk bana doğru yürümeye başladı. Erkek gibi davranmam gerekiyordu ve bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum. Ona yumrukmu atmalıyım?
Ama bunu yaparsam iyi bir dayak yiyebileceğime emindim.
Belkide yumruk atıp kaçmalıyım. Yada sadece kaçmalıyım.
Bukadar korkak bir kız olduğumu bilmiyordum. Belkide beni korkutan şey beni erkek sanmalarıydı. Acaba kız olduğumu bilselerdi beni yinede döverlermiydi.
Hey arzu kendine gel insan dövmek bukadar kolay olamaz. Olabilirmi?

Arzu olarak korkak olabilirim ama efe olarak biraz cesur olmam gerekiyordu.
Sonuçta çocuk beni korkutmaya fazlasıyla yetecek bir şekilde bana doğru yürüyordu. Dövmez herhalde. Dövmez dimi? Niye dövsün ki ona birşey yapmadım.
Çocuk tam önümde durarak. Elini omzuma koydu ve gözlerini gözlerime odakladı.
Çocuk,

"Kabuk yüzünden üzgünüm bizde adettir yenilere muz kabuğu atmak."

Çocuk sırıtırken neler olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Tek kaşını havaya kaldırdığında dahada itici gözüküyordu. Saçlarına sıktığı siprey iğrenç durumdaydı.
Kendini burada kime beğendirecekse. Gözlerini yanımızda duran çocuğa çevirdiğinde göz kırptı ve tekrar bana döndü.
Hey burada neler oluyor. Anladığım tek şey sanırım beni dövmeyecekleriydi.
Çocuk tekrar bana döndüğün de,

"Bizde adettir yeni gelenlere bir test yaparız."

Her ne kadar içimden 'sizin adetkerinizde bitmek bilmiyor!' Demek istesemde bunu sadece icimden geçirmekle yetindim Tekrar sırıttığında,

"Test basit. Bir top getireceksin. Getirirsen aramıza hoş geldin. Getiremezsen." Tekrar pis çe sırıttığında kulağıma yaklaştı ve, "olacakları yaşayıp görürsün."

Bir kaç adım geriye çekildiğinde tekrar konuştu,

"Top okulun girişinde çamlıkların oradaki köpek kulübesinde. Dikkatli ol o topu herkez alamaz."

Daha bir kelime bile edememiştim bile.
Topu alsam tırsak gözükürmüydüm. Umrumda değildi, zaten korkuyordum.
Sınıftan çıkmadan önce Alp in sırasına baktım. Sınıfla ilişkisi olmayan bir şahıs. Kulağında kulaklığıyla camdan dışarıyı izliyordu.
Düzgünce taranmış saçları onu tam bir beyefendi gibi gösteriyordu.

Oturup onu izlemek şuan ikinci en büyük hayalim olabilirdi fakat alamam gereken bir top vardı.

Sınıftan hızlıca çıktığımda dedikleri yola doğru ilerlemeye başladım. Yeni öğrenci olduğumdan dolayı herkez gözleriyle beni süzüyordu. Hıc bir zaman bukadar erkekle bir arada olamıştım.
Yanımda oturan çocuk ekrem benimle birlikte yürümeye başladığında,

"Hey o topu gerçekten almayı düşündüğünü söyleme!"

Gülümseyerek,

"Nedenmiş altı üstü bir top."

Ne olabilirdiki. en fazla köpek tarafından ısırılır ve hastaneye giderdim(!)

Ekrem,

"Elbette altı üstü bir top ama topun sahibi olan köpek topu alamana kesinlikle izin vermez. Bırak topu almayı yanına yaklaşamazsın."

Sesi dalga geçtiğini belli eden bir tınıdaydı.

Tek kaşımı havaya kaldırarak,

"Nedenmiş?"

"Çünkü o köpek erkeklerden nefret eder yanına yaklaştırdığı tek erkek Alp o da zaten sahibi."

Alpin köpeğimi vardı!
Ve ben şuan o köpeğe gidiyordum. Bu gerçekten heycan verici... alp ten olan herşey beni heycanlandırmaya yetiyordu.
Dedikleri kulübenin önünde durduğumda etrafta,
-dikkat köpek var- gibi birçok tabela vardı.

Ve kulubenin yanımda tatlımı tatlı minnacık bir köpek. Galiba cinsi çin aslanı idi...

Köpeğe doğru yürümeye başladığımda ekrem bir anda koluma tuttu ve,

"Sen beni takmıyormusun. Şaka yapmıyorum fazlasıyla ciddiyim minnoş bir köpek gözükmesine bakma bir çok kişiyi yaraladı."

Yüz hatlarım gerilirken kolumu yavaşça çektim. Elimi kısa saçlarımın içine daldırıp karıştırdım. Şuan erkek gibi görünüyordum ve o köpek benim kız olduğumu anlayabilecek kadar zeki değildi...
Bunu yapmalımıydım?
Bu işin sonunda kolumda ve bacağımda küçük bir köpeğin izlerini taşımak istemezdim. Fakat bu köpek alpin köpeği olunca işler biraz değişiyordu.
Bütün sınıf tarafından dışlanmak hiç işime gelmezdi.
Gerçekten çocukça istekler yapıyor ve bu yüzden kendimden utanıyordum.
Yavaşça köpeğe yaklaşmaya başladığımda adımlarımı dikkatli seçiyordum.
Köpek gözlerini üzerime diktiğinde tedirginliğim iyice artmıştı.
Sen hayvanları seven bir kızsın arzu.
Bu küçük tüy yumağının beni bukadar korkuttuğuna inanamiyordum. Bu gerçekten zavallıcaydı...

Bölümü umarım beğenmissinizdir.
Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın sizi seviyorum birdahaki bölümde görüşmek üzere❤❤

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 09, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YalancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin