Koşar adımlarla saçma patronumun peşinden gittim.
-Ne olur beni affedin!Hem ben size ne yaptım? Doğru ya niye affedin diye yalvarıyorum ki? Gidip yeni iş bulmayı yeğlerim!
+Hey hala burada ne işin var? Söylediklerimi işittiğin halde neden böyle saçmalıklarla peşimden geliyorsun?Sana şirketimde bunun gibi saçmalıklara izin vermemeni söylemiştim!?Ah hemen size anlatayım; Yine sabahın köründe saçma patron bozuntusundan önce işe gittim, kapının önünde sunum mankenleri denilen yakışıklı topluluk vardı, acilen içeri girmelerini engellemeye çalıştım,fakat olmadı,bizim buruşuk patron bozuntusunun tek derdi kıskançlık! Adam hem karısı ile aynı iş yerinde çalışıyor,hem de karısını iş için gelecek karşı cinslerle görüştürmüyordu.Tabi karısının hiç birinden haberi yok ki? Hem olsa da ne yazar ? Kadın kendinden bilmem kaç yaş büyük biriyle sırf para ve şirket hisseleri için evlenmişti.Günümüzde pek yaygın değil ya bu durumu gözlerimi tepeden dikerek izledim -çünkü patrondan uzunum dostum- .
Zaten patron bozuntusunun zevksiz şirketinde herkes bir garipti.Kedi keseninden tut.... Her neyse,o mankenleri -manken yanında minnacık kalır- içeri bilerek alınca patron bozuntusu gelip gördü ve zaten buruşuk olan suratını iyice buruşturarak bana bir sürü şey söyledi.Foyasını ortaya veriyordu, apaçık karısını kıskanıyordu!Heh,o da sana bayılıyordu ya? Resmen kadınlardan bir daha korktum,bende bir kadındım ama aklıma böyle şeyler gelmezdi,şayet gelse de asla, kathiyyen yapmazdım.
O lüksden bozma pahalı arabasına binip gaza bastı,bense bir elimde çantamla kalakaldım. " İnşallah o şirket başınıza yıkılırda karın cansız erkek mankenlerin altında kalır,sende kıskançlıktan geberirsin!Hoş,o vakitte yakındır! , koskoca Aden Üstünel'in bedduası tutmayacak mı ? "Sinirle ayağımı yere vurdum ve işsiz bir şekilde ev arkadaşımın yanına gittim.Güneş kocaman gözlerini açmış beni dinliyordu.
-Kızım o patron bozuntusu beni kovdu,beni ya? Koskoca Aden Üstünel'i .
+Keşke sendeki ego bende olsa Aden,valla iyi haklardım herkesi ama ne yazık ki tek yaptığım fitness, güzellik merkezine gitmek, ayrıca meşhur tasarımlarımı yapıp şirketin adını yükseltmek.
Ayaklarımı yere hafifçe vurarak ritim tutturmuştum ve aniden gelen konuşma isteği ile Güneş'e beni yansıtan cümle kurdum.-Sen rahatsın kızım,pardon ama bir yerlerimde diken var benim,rahat batıyor herhalde.Şimdi ne yapıp edip yeni işe gireceğim.
+Aslında ben sosyal medya da görmüştüm,bizim yandaki şirket yeni bir eleman arıyor,halkla ilişkiler herhalde.Sen zaten o tür bir şey okumamış mıydın?
-Ay,sen az daha araştırır mısın? +"Tabiki Aden " dedi e harfini uzatarak.
O işe görebileceğim ne belliydi ki? Sonuçta beni gören patron kapıdan içeri almadan kovuyordu,bende iyi beddua ediyordum ama.Beyinlerinde sümüklü böcek türemiş olmalıydı yoksa beni neden işe almasınlar ki? Koskoca ADEN ÜSTÜNEL' i !
Güneş bilgisayarında her ihtimale karşı iş ilanlarına bakmaya başlayınca elime yeni bir CV kağıdı çıktısı alarak doldurmaya başladım.İsim-Soyisim ; Aden Üstünel
Medeni Durum; Bekar -hatta sürünüyorum, böyle iyiyim ya-Doğum tarihi ıvır zıvır....
Deneyim-Kariyer ; işte ararım kariyer de diye içimden geçirdim ve sırıttım.Tabii ki koca bir "6 şirkette çalıştım hepsinden atıldım." yazamadım. Gerçi birinden ben ayrılmıştım da neyse.Kariyer kısmına "6 farklı şirkette farklı konumda çalıştım" yazdım.En azından bu iş kısmında herhangi bir yeri kapmama yardımcı olurdu.
Deneyim kısmına da benzer şeyleri ekledikten sonra diğer boşlukları adres bilgileri ve telefon numarasını da yazarak önümde kendimi anlattığım şaheserime baktım.Sonuçta benle alakalı her şey şaheserdi değil mi?Güneş aniden yerinden sıçradı ve 3 tane daha iş bulduğunu söyledi.Ben büyük şirketlerde çalıştığım için o yönde iş bakıyordu canım arkadaşım. Güneşle küçüklükten beri kankaydık. 6 yaşındayken çişim geldiğinde "Güneş benle 10 dakika oynamadan yapmam" diyerek gevezelik ediyor ve sürekli ağlıyormuşum.Bu anıları hatırlayınca gülümsedim.Annem ve babamı özlemiştim.Onlar Mersin'de kalırken ben Ankara'daydım.Başkent. Hiç anım yoktu, güzelim sessiz başkentte oturup kafa dinlemek yerine sadece kafa patlatıyor ve gerektiğinde sabahlara kadar çalışıyordum. Ama benim onlardan aldığım bir hiçti , paranın miktarı hiç önemli değildi, sadece işimi severek yapıyordum.
"Yoksa bu sıkıcı hayat nasıl geçer" derken asıl hayatım o zamanlar başladı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADEN
Romancesıkıcı hayat, iş, iş, iş, bozuntu patronlar ... Aden arkadaşı Güneş ile aynı evde kalan tatlı mı tatlı,zeki mi zeki bir kızdır. Şu güne kadar hiç bir şeyden şikayet etmemiş,daima işi ön planda tutmuştur. Katıldığı 6 şirkette en az 1 ay en fazla 2 ay...