Virüs

533 13 8
                                    

Koşuşturmalar, insan yığınları ve kan. Hastaneler kan kusan insanlarla dolmuştu. Bizimkisinde olduğu gibi. BLdRs yani göğüs ve akciğer hastalıkları özel araştırma merkezi hırıltılar çıkaran, kan kusan ve en ilginç özelliği kafa tası ve kaburga kemiklerinde yumuşama oluşmaya başlamış hastalarla doluydu.Tüm Colorado buraya toplanmış gibiydi. İlk ölümüzü geçen hafta vermiştik. Koridordaki çığlıklarla virüs gözetim odasına (VSR) koşmaya başladım. "Çekilin! Afedersiniz!Ben doktorum!" Tanrım bu insanlara ne oluyordu böyle?! VSR'ye girmemle doktor Drew'i yerde kanlar içinde bulmam bir oldu. Geçen hafta ölen hastamız bağlı olduğu ipleri zorluyordu. Drew'in yanına çöküp tekrarladım:"Ben doktor Awe. Awe Harringston. Uzman doktorum. Beni duyuyor musun?" Sanırım on kere tekrarlamıştım. Cevap yoktu. Ölmemişti. Acil durum kodunu girip diğer doktorların gelmesini bekledim. Kapı açılıp içeri yeşil önlüklü uzmanlar girip Drew'i götürdüler. "Hadi bakalım." Yavaşça kalkıp geçen hafta ölen 60'lı yaşlarındaki adama baktım. Kemerleri koparmak için çabalıyor, kafasını öne uzatıyordu. Nasıl oluyordu bu? Gözlerinin akı görünüyordu. EKG cihazından bir kalp atışı görünmemesine rağmen nasıl olurdu? Kapı açıldı ve içeri başhekim Shelter girdi."Uzak dur ondan!" Bana bağırmasıyla geri çekildim. "Perdeleri kapat."  "Ne? Neden?" "Sana kapat dedim doktor! Emirlerime karşı gelme!" aldığım talimatla ,ya da biz ona zorlama diyelim, perdeleri örttüm. Belindeki bıçağı çıkarıp ben daha ne yapıyorsunuz demeden adamın kafasına geçirdi. Etraf siyahımsı kanla bulanırken arkamı dönüp dehşet içinde ağlamaya başladım.

"Ne? Ne yaptınız?" dedim korkuyla. "İsmin ne doktor?" dedi.

-Awe. Awe Harringston.

-Biliyor musun Awe, davranışların ve ismin çok uyumlu? 

-Anlamadım. Siz..siz.. Ben korkak mıyım? Bunu mu ima ediyorsunuz?

-Ne anladıysan.

Odadan çıkıp gitti. Ne demek istediğini düşünmeye başlıyordum ki silah sesleri ile irkildim. (Awe korku, korkuyla karışık duygular demek.) Çıkıp koridora baktım insanlar tek tek yere düşüyorlardı. Maskemi takıp karşı koridora koştum. Askerlerdi bunlar. Son üç gündür hastaneleri, kafeleri ve otelleri basıp resmen insan avlıyorlardı. Hızla koşup saklanacak bir yerler arıyordum. Bir kolun beni çekmesiyle kendimi karanlıkta buldum. "Şşş.." Bu doktor Shelter'dı. Beni odasındaki kasanın arkasına çekip işaret parmağını dudaklarıma bastırdı. Soluk alış verişimi düzene sokmaya çalışırken bir tekme darbesiyle kapı açıldı. Adımlar yavaşça odayı dolaşıyordu. Kalın tabandan çıkan ses iyice kasaya yaklaşırken bilincim yavaş yavaş kapanıyordu. "Siz ikiniz yavaşça ayağa kalkın ve bize dönün!" İşte o an bayılmıştım.Ardından bir kurşun sesi ve tenimde hissettiğim yakıcı sıcak....

VirüsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin