"Salata"♊

8.1K 371 3
                                    

Kimya

Öküze bak ya. Hiç demiyor ki sen otur ben yemek yaparım demiyor ki. Kaba öküz. İnsanın böyle kocası olduktan sonra düşmana ihtiyacı yok. Ayağımı zorlayarak tezgaha yaklaştım.

"Malzemeler burda yaptıktan sonra çağırırsın salondayım."

Çocuğa bak emir veriyor. Az yere bir uşak tut. Manyağa bak. Her neyse bende açım kendim içinde olsa yemek yapayım. Önce tencereleri bulup içine su koydum.

Makarna ve patates kızartması ve bir de köfte yapıcam tabi aslında salatada yapıcam ama korkuyorum ne diyeyim. Neyse işime başlayayım. Patatesleri poşetlerden çıkarıp soymaya başladım. Ayağım gerçekten zonkluyordu. Patatesleri kestikten sonra yağlı bir tavada pişirmeye başladım. Ayrıca makarnayıda suyun içine koydum.

Tabi onları beklerken poşettekileri dolaba yerleştirmeye başladım. Sanırım pasaklı oluşumdan yola çıkarak bir sürü abur cubur almış ya da daha doğrusu tek onları değil birde hazır yemekler almış. Neyse istediğini düşünebilir.

Poşettekilerin yarısını yerleştirip patatesleri kontrol ettim. Makarnalarıda sudan çıkardıktan sonra tabağa yerleştirdiler. Yaklaşık 1,5 saat sonra hazırdı. Ayağım daha kötü bir şekilde zonklamaya başlamıştı. Her neyse şu öküzü çağırıp yemek yemeye başlayayım.

"Yemek hazır."

Koltuklardan birine oturdum. Zaten içecekleri kolalarıda koymuştum. Tek eksik oydu. O da geldi zaten. Önce bana sonra masaya baktı. Salata var mı diye.

Allahtan salata yapmamışım yoksa neyse artık gizli gizli kendim yerim napayim. Üstünü değiştirmiş dün dolabında gördüğüm eşofmanlardan birini giymiş. Daha doğrusu böyle daha da yakışıklı olmuş.

Benim üstümde de onun eşofmanlarından biri vardı. Kalıtım aldığı elbiseler benim giyebileceğini tarzda değil. Her neyse onun giysileri kilolu olmama rağmen bol geliyor. Zaten bende bol giysileri seviyorum çünkü daha rahatlar. Memnun olmuş bir yüz ifadesiyle benim yanımdaki sandelyeye yani baş köşeye oturdu.

"Iyi bari salata yapmamışsın."

Bir şey demedim . Hemen yemeğe saldırdı. Bu kadar af insan olur mu gerçi o bünyeye ancak böyle. Neyse ona bakmayı bırak kendi yemeğine döndüm patatesleri mayanoze ve ketçaba boğdum. Sonra kafamı kaldırdığımda bu sefer onun beni izlediğini fark ettim. Sonra terbiyeli bir şekilde ve tahminen yine kızardım. Mayonezle ,ketçabı yerine koydum.

"Al bakalım bunları parmağından çıkarma."

Cebinden 2 kutu çıkardı.

"Bunlar ne?"

"Evliliğimizin kanıtı."

Kutuları açtığımda birinde tektaş yüzük diğerinde ise nişan yüzüğü vardı. Ama hayatım boyunca takı takmayı sevmedim sevmeyi de düşünmüyorum hadi bileklikle,kolyeyi geçtim onlara biraz tahammül edebilirim ama yüzükle,küpe yok canım.

"Ben bunları kolyeye taksam."

Öfkelendiği yüzünden belliydi.

"Kokteyle takmanı isteseydim kolye şeklinde verirdim."

Korkunun ecele faydası yoktur. Hemen taktım ve taktiğin gibi daha fazla sevmemeye başladım.

"Böyle daha iyi her neyse hakkında bilmem gereken şeyleri şöyle bakalım tabi bunlar 22 yaşında olduğun ,karanlıktan korktuğun ve tek başına yatamadığın dışında olsun lütfen."

Sanırım yakında ailesiyle tanıştıracaktı beni yoksa hakkımda bir şeyler öğrenmek isteyeceğini sanmıyorum.

"Pek bir şey yok kitap okumayı çok severim."

"Senin gibi bir pasaklıdan bunu beklemiyordum her neyse ne mezunusun?"

"Lise"

"Pekala geçen gün neden arabamın önüne atladın."

"Arabanin önüne atlamadim bir iş gorusmesi için geç kalmıştım kulağımda kulakliklar vardi ve hızlı hızlı yuruyordum."

"Ne iş görüşmesi?"

"Garsonluk."

"Kesin işe alınmadın senin gibi pasaklı biri o gün nasıl giyindiğini hatırlıyorum eşofmanlıydın senin gibi giyinen birini işe alacaklarını mi sanıyorsun gerçekte."

Al işte bir kez daha alay etmesi için malzeme vermiştim. Kendime en çok kızdığım şeylerden birinde bu neden sürekli böyle geziyor anlamıyorum bir an çok öfkeli bir

an çok alaycı gerçekten çözmesi zor bir adam.

" Her neyse benim hakkımda bilmen gereken şey ise kitap okumam,yaklaşık 12 dil biliyorum.Ve oxford üniversitesi mezunuyum.28 yaşındayım.Ve son olarakta karanlıktan korkmam."

Ah bir sözünüde doğru düzgün bitirse dişimi kıracağım gerçekten yok artık ya.

"Sen az önce oxfordan mezun olduğunu 12 dil bldiğinimi söyledin?"

"Evet."

"Çüş"

Al işte ağzımdan kaçtı hayatında ilk defa 12 dil bilen biriyle karşılaşıyorum. Ben o kadar ülkeleri gezmek istememe rağmen daha ingilizceyi bile doğru düzgün öğrenememişken bu çocuk 12 dil biliyordu. Böyle öfkeli birinin zeki olması gerçekten şaşırtıcı bir şey, insan ister istenmez şaşırıyor.

"Çok kibarsın gerçi daha fazlasını bekleyemezdim . Her neyse al bu senin kartın sipariş edebilirsin. İstediğin gibi kullanabilirsin. Yarın ailemle tanışmaya gideceğiz ona göre düzgün ya da neyse istediğin gibi giyin eşofman bile olur. Sorun değil ayrıca yemekler güzel olmuş."

Kartı bana uzatıp verdi.

"Bilgisayar benim odamda koltuğun üstünde istediğin gibi kullanabilirsin ben şimdi çıkıyorum akşam geç gelirim sen yat. Arkamdan kapıyı kilitle."

"Tamam"

Tam ayağa kalkacakken ayağıma bir acı saplandı. Yere yığıldım.

Bayan Yanlış ♊Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin