"bebeğim benimle çıkar mısın?" Kafamı çalışma masama gömüp uyumaya çalışıyor olsam da pek mümkün olduğu söylenemez çünkü Sunghwan kulağımın dibinde, sırf gıcıklık olsun diye ' yada bana işi düştü' bilmiyorum. Saçmalamaktan başka bir şey yapmıyordu.
"Hadi ama Seulgi! Evine geliyorum ve sen uyukluyorsun. Beni zevklendir."
Başımı masadan kaldırdım ve kafasını neredeyse içime sokan Sunghwan'a bir şaplak attım.
"Yarın sınav var ve sen, çalışmak yerine bana yalakalık yapıyorsun!" Vurduğum kafasını ovuştururken söylendi.
"Benim sınavdan çok daha önemli işlerim var bebeğim. Mesela erkekleri tavlamak gibi."
Başımı sağa sola salladım ve göz devirdim. Bu, kız tam bir aptaldı.
"Birden çok erkeğe nasıl aşık olabiliyorsun?"
"Hiç birine aşık değilim. Senin gibi, bir erkeğe takılı da kalmıyorum tabi.
Özellikle beni tanımayan bir erkeğe." Sunghwan'ın bağırarak kurduğu bu cümleler karşısında, elimi ağzına götürdüm ve kaşlarımı çatarak göz teması kurdum onunla."Kapa Çeneni! Biri duyacak!" Dedim Elimi yavaşça ağızından çekerek. Tekrar konuşmasına izin verdim.
"Ne bekliyorsun anlamıyorum ki? Git açıl yani."
"Olmaz." Dedim aniden.
"Neden olmazmış?"
"O, okulun en yakışıklı erkeği. Hiç bir kıza bakmayan kendi halinde takılan biri. Okulun inek öğrencisi ona aşk itirafı etse ne olur sanki? Tüm kızlara yaptığı gibi arkasına bakmadan gider yanımdan"
"İnek öğrenci olsan da kusursuz bir yüze sahipsin. Seni reddetmeden düşüneceğine eminim."
"Sunghwan, benim aşk itirafından çok daha yapmam gereken işlerim var. Şimdi müsadenle sadece biraz uyumak istiyorum. Sabahtan beri çalışıyorum zaten. Dinlenmeme izin ver."
"Aman iyi be! Sana da iyilik yaramıyor." Sungh-wan bu haline gülümseyip kafamı tekrar masanın üzerine koydum tabiki saat'imin ışığı yanana dek.
"Ah gördün mü? Uyumanı istemeyen sadece ben değilim. Göreve çağırılıyorsun." Dedi sunghwan.
Ayağa kalktım ve görüntüyü açtım.
"Sorun nedir?" Dedim endişeli görünen soo man' e.
"Seulgi bir kız intihar'a kalkıştı ve şimdi pişman bir şekilde yüksek binanın tepesinde asılı duruyor onu kurtarmalısın!"
"Peki." Dedim tek bir tuşta saat ekranını karartarak.
"Bu kızlar Gerçekten aptal. İntihar ediyorsun sonra ise pişman oluyorsun!" Sunghwan her ne kadar haklı olsa da yaptığı yorumuna Cevap vermeyip yüksek bir sesle bağırdım.
"Değişim başla!"
Kollarımı iki yana açtım ve kıyafetimin değişimini sağladım. Baştan sona siyah deri kılıf olan vücudumun ardından elimi gözlerimin önünden kaydırıp gözlerimde ki maske nin var olmasına izin verdim. Uzun, Kuyruğum yerini alırken tamamen hazırdım.
"kaçıncı değişimine şahit oldum bilmiyorum ama her değişiminde şok geçiriyorum." Sunghwan, gözlerini açarak beni süzerken. Gülümsedim.
"Gitmem gerekiyor."
"Kendine dikkat et!" Dedi bana el sallayarak. Açık olan camdan süratle çıkıp gözlerimi etrafta gezindirdim. Belirli bir noktada sabit tuttuğumda gözlerimi, şehir de olan her kötü olayı görebiliyordum. Kızı, büyük bir AVM'nin çatısında asılı görünce, Hızlı bir şekilde çatıların üzerinden koşarak oraya vardım. Beni Gören herkes.
"İşte Kedi kız!" Diyor uğultular başlıyordu. Kızın elleri kayıp bedeni aşağı düştüğünde zıpladım ve onu havada yakaladım. Bedenini yavaşça yere koyduğumda kendisini soluklanmaya bırakırken arkamı dönüp gitmeye koyuldum.
"Teşekkür ederim." Dedi kız gülümseyerek. Gözlerimi yumdum ve ona tebessüm ettim. Gösterdiğim bu hareket 'her Zaman' manasına geliyordu. Bedenim tekrar havalandığında saatim yine ışıklandı. Soo man ekranda belirince anlamsızca ona baktım.
"Bir gence araba çarpmak üzere saniyede kurtar onu."
Gözlerimi tekrar belirli bir noktada birleştirdim ve o gencin yerini tespitledim.
Hayır bu olamazdı!
Bu oydu!
Hayatı tehlikedeydi!
Hızlı bir şekilde koşup onu olduğu yerden ittirdim ve birlikte o dağ gibi alanda yuvarlandık. Nihayetinde durduğumuzda üzerimdeydi ve kimliğim belli değilken ilk defa biri beni bu kadar yakından görüyordu. Maske sebebiyle yüzüm tamamen kapalı olsa da o gözlerime bakıyordu ve gülümsüyordu. Huzursuz olup onu üzerimden ittirdim ve ayağa kalktım. Gitmek için adım attığımda bileğimden tuttu ve beni kendine döndürttü."Teşekkür ederim kedi kız." Dedi göz kırparak. Kalbim delicesine atıyor ve sevdiğim erkek ilk defa benimle konuşuyordu. Bu hayatımın en büyük şokuydu. Yutkunduğumda yüzünü yüzme yaklaştırdı.
"Maske yüzündeyken şahane olan sen. Maske olmadan kim bilir ne kraliçesindir?"
SeulMin hep yazmak istemişimdir . Bölüm nasıl oldu bilmiyorum ama umarım beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı bekliyorum💕💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pussy Girl/Park Jimin+Kang Seulgi
AventuraGece karanlığın gizemli, korkusuz, yardımsever Kahraman'ı Kedi kız. Gündüz ise kedi kız'dan farklı bir imajda, gözlükleri ile derslerine yoğunlaşan aşkının peşinde koşan inek bir öğrenci. Kimliğini gizlemeye çalışan Kang Seulgi'nin zorlu, sır dolu...