KIZIL KAFA

1. BÖLÜM { LANET OLASI CEZA}

Ben Alin Salkım 21 yaşında 1,65 boylarında kızıl saçlı, fiziği iyi olan bir kızım eğer kendimi size duygusal açıdan tanıtacak olursam eskiden fazlasıyla duygusal ve sulu gözlü birşeydim her boka ağlıyordum fakat ailem bana inanmak yerine ceza verince hiç bir duygu kalmadı bende hissizleşmiş bulunuyorum.

En yakın arkadaşlarımla ( Gülşen ve Melisa) Güney Korede aynı evde kalıyoruz. Ailemle görüşmeyeli 3 sene oluyor. Sebebi ise hiçbir suçum olmadan beni cezalandırmak için Güney Koreye göndermeleri.

Ne çocukca ama değil mi? Bende o saatten sonra onlarla görüşmeme kararı aldım. Arkadaşlarım da beni yalnız bırakmadılar aslında bu işin içinde onlar da vardı. Arkadaşlarıma bağlandım birde erkek arkadaşıma.

Gerçi ona ne kadar erkek arkadaşı denirse 😏. Fazla birbirimizle ilgilenmez, hiç yokmuşuz gibi davranırdık arada onun beni savunacağı tutardı ama neyse. Zaten bu ilişkide uzun sürmedi. Artık bağlanabileceğim sadece dostlarım kalmıştı, onlar benim için ne arkadaş ne dost ne de başka birşeydi. Onlar benim kardeşten de ötelerdi.

Bana ceza verileli 3 sene oluyor. Lise son sınıftaydım mimarlık istediğim için gerçekten de çabalıyordum.

~3 YIL ÖNCESİ~

Yine her zamanki gibi Melisa ve Gülşenle buluşup okula gidiyorduk. Okula geldiğimizde Cem ve Ayaz'ın bize doğru geldiğini görmeden anlamak çok da zor değildi. Çünkü etraf fazlasıyla gergin bir hava alıyordu. Bu Cem ve Ayaz kim diye sorarsanız hemen anlatıyım.
Bizim sınıfta Ecem diye bir kız vardı Ayaz'da bunun abisiydi.

Kız her Allah'ın günü bize bulaşmadan edemiyordu. Okulda hep yalan şeyler söyleyip milletin lafını çıkartırdı ve biz de bu milletin içinde yer alıyoruz geldiği günden beri bulaşmadan rahat edemiyordu.

Dün yine kız bize bulaşmaya çalıştı ama sadece çalıştı çünkü sürekli ağzının payını alıp oturuyordu. Ve bu küçük sıçan bizi abisine şikayet etmiş ve Ayaz bu yüzden bizim yanımıza geliyordu.

" Bu kardeşime bulaştığın kaçıncı olan Alin bıktım artık senden uzak dur artık kardeşimden" diye tartışmayı başlatan Ayaz'a cevabımı vermek için ağzımı açmıştım ama arkadan gelen ve benim lanet olası sevgilime ait olan sese odaklandım.

"Asıl biz senin kardeşinden bıktık, sevgilime bulaşmadan duramıyor o küçük sürtük. Benim sevgilime akıl vermektense gidip o küçüğünü akıllandırman gerekiyor Sargın. " dedi Mert.

Şokla kafamı Mert'e çevirmemle yüzüne koca bir yumruk yemesi bir oldu.
Hızla Ayaz'ın kolunu yakalayıp
" Bu bizim aramızda onu karıştırma boş boş konuşuyor işte bırak gitsin. " diyip Merte atabileceğim en kötü bakışı atıp "Seninle sonra konuşacağız ama ondan önce işim var ve sen bu işe karışmıyorsun." dedim.

Şimdi kiminiz Mertin bana sahip çıkmasını sevebilir veya neden böyle davrandığım hakkında bana küfürlerinizi yağdırabilir ama benim olayıma daha iki günlük kişi gelipde karışamaz hem benim onun korumasına ihtiyacım yok işleri daha da kötüye sürüyor.

Ayaz'a kafamla omulun bahçesinde bulunan çardağa gelmesini işaret ettim. Kızlar benimle birlikte gelirken Ayaz ve Cem de bizi takip ediyorlardı. Aslında Ayaz ile aramız çok iyiydi fakat kız kardeşinin bizim okula nakil olması ve beni abisinden kıskanıp sürekli olay çıkartmasından aramız açılmıştı. Onun babası ile benim babam ortak olduğu için sadece şirket yemeklerinde bir araya geliyorduk. Bu açıklığın kırgınlığı ikimizinde gözlerinden anlaşılabiliyırdu.

Çardağa geldiğimizde Ayaz'a Mert'in adına özür dilerim o ise onun gibi bi pislik adına kimseye bişey yapmamam gerektiğini söyledi.
Ve asıl konuya gelmiştik,Ayaz bana bunun böyle gitmediğini artık dayanamadığını ve birçok şey daha. En sonunda beni daha fazla görmek istemediğini ve babalarımızın bu ortaklığa son vermesi gerektiğini söyledi.

Ben bunu duyunca ufak çaplı bir şok geçirdim. Elbette babamın işinin bozulmasını isteyemezdim ve böyle bişey yapamazdım.

Tam Ayaz'a cevap vericek iken Ayaz ve Cem gittiler.
Ben resmen hem şok hemde sinirden kasılmıştım hareket edemiyordum. Kızlar bile şok olmuşlardı ve birşey diyemiyorlardı. Kızkara "Ben bu kadayla derse giremem kızkar siz girin hadi ben biraz dolaşıcam." dedim
Melisa " Olmaz öyle şey yalnız olmaz bizde geliyoruz seninle" dedi. Gülşen kafasıyla onaylayınca gekdiğimiz yolu geri dönmeye başladık.

Eve gitmeden önce bir kafeye gidip bu konu hakkında konuştuk ama hiçbirimiz bir şey bulamıyorduk. Sonunda dağılmaya karar verdik, herkes eclere doğru giderken bugün aklıma hiç sigara içmediğim geldi. Hemen bir sigara çıkarıp yaktım.
Beni o kadar rahatlattı ki eve gekdiğimin farkına bile varamadım. Sigara izmaritini bahçeye fırlatıp eve girdim.
Herkes yemek masasında toplanmış birşeyler konuşuyorlardı. Her zamanki gibi odama çıkacaktım fakat babamın sesiyle olduğum yerde kaldım. Babam yanlış mı söyledi yoksa ben mi yanlış anladım diye merak edip " Ne?" diye sordum.

Babam tekrar bana aynı cevabı verince beynimde yankılanmaya başladı. "Bu yaptığın hatadan dolayı Güney Kore'de ki kuzeninin yanına gideceksin, zaten okulunun bitmesine 3 hafta kaldı eşyalarını şimdiden toplasan iyi edersin."
Babam ne yapmaya çalışıyordu anlamıyorum, ne yani beni o salak kuzenimin yanına göndererek beni mi cezalandıracaktı. Ben hiçbirşey demeden odama çıkarken annemin " Kızlarda seninle gelicek merak etme aileleri ile görüştük." dediğini duyunca rahatlamıştım. Kızlar olduğu sürece bu bana ceza değil bildiğin ödül olurdu buda iyi birşeydi.

Odama çıktım ve arkamdan yardımcımız Selen abla yemek dolu tepsiyle içeri girdi. Tepsiyi bıraktıktan sonra çıktı bende iç çamaşırlarımı alıp odamda olan banyoya girdim rahatlatıcı bir duş istiyordum.

Ilık su artık beni mayıştırmaya başlayınca çıkmaya karar verdim. Banyoda giyinip saçlarımı kurutmadan bırakılan yemeği yiyip yatağıma atladım ve hemen kızlara gruptan mesaj attım.

WP GRUBU

Alin: Kankalar 3 hafta sonra Koreye gidiyoruz hazır mısınız?

Melisa: Harbi ya ceza diye verdiklerine bakın şunların 😂

Gülşen: Ya kanka eceme gidip teşekkür edicem nerdeyse veya ayaza mı etsem sonuçta ortaklığı o bozmak istedi.

Alin: Yok be o kadar da değil Ayaz'a gerçekten darıldım.

Diyip gruptan çıktım daha fazla konuşamayacağımın farkındaydım çünkü aşırı derecede uykum gelmişti

3 HAFTA SONRA

Bugün Güney Kore'ye gitme günümüzdü bu 3 haftada Ayaz'ın yüzüne bile bakmamıştım, Ecem ise zaten salak millete bulaşıp duruyo, Mertle zaten olmuyordu ayrılmıştık.

Yarım saat sonra uçağımız kalkıyordu herşeyimiz hazırdı. Gülşenin babası kuzenimi tanımadığı için bize normal bir ev kiralamıştı yani üçümüz aynı evde tek başımıza yaşıyacaktık ve bu harika birşeydi.

Uçağın kalkacağına dair anons yapılınca vedalaşarak uçağa bindik.
Bekle bizi KOREE...

Arkadaşlar öncelikle herkese merhaba bu benim ilk hikayem nasıl olacağını bilmiyorum inşallah seversiniz. 😊 Büyük çoğunluğunuz buraları okumayı sevmiyodur çünkü bende sevmiyorum o yüzden gerekli olmadıkça birşey yazmıyacam
Vote'lerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum hepinizi çoook seviyorum iyi okumalar
😂✌✌