Episode 5

1K 79 30
                                    

Eve gidip kendimi yatağıma attığımda hala aklıma o vardı. Her şeyin sebebi onun yaptıklarıydı. Peki neden ben kendimi bu kadar suçlu hissediyordum. Emin değildim. Ne zaman rahatladığımı hissetsem önüme bir şey çıkıyordu ve ben gerçekten fazlasıyla yorulmuştum.

Birkaç günüm bu şaşkınlık içinde geçmişti. Ardından da taşınmak için toparlanmamız az da olsa kafamı dağıtmama yardımcı olmuştu. Ashton'un evi gerçekten büyüktü. Üç katlıydı ve kocaman bir bahçesi içinde de hatrı sayılır büyüklükte bir havuzu vardı. Gerçekten Alex burada fazlasıyla eğlenebilirdi. Ashton bizi çatı katındaki odayı gösterdi. Büyük olduğundan dolayı Alex ile burada rahatça kalabilecektik. Üstelik istediğimiz zaman kendimize ait bir alanımız da olacaktı. Odanın cam olan kısmında büyük iki kişilik bir yatak ve onunla uyumlu bir yatak odası takımı vardı. Tam çıkılan merdivenlerin karşısında odanın tam ortasında bir oturma grubu ve karşısında duvara sabitlenmiş büyük bir televizyon vardı. Ve en köşede de küçük de olsa içinde ihtiyacımız olabilecek her şeyin bulunduğu açık bir mutfak vardı. Burası zaten başlı başına ayrı bir ev gibiydi. Alex bahçede koşuşturmaya başladığında onu Ashton'un bahsettiği orta yaşlı kadına emanet edip eşyalarımı yerleştirmek için odaya çıktım. Kıyafetleri dolaba ve birkaç mutfak eşyasını da açık mutfağa düzenli bir şekilde yerleştirdikten sonra etrafa bakındım. Çok fazla bir şey kalmadı.

Elimde özel eşyalarımın bulunduğu kutuyla bunları koyabileceğim bir yer aradım. Alex'in yaptığı ve çerçevelettiğim resimleri odanın farklı köşelerine yerleştirdim. Ardından aynı şeyleri diğer resimlere de yaptıktan sonra kutuda kalanları tek tek komidine yerleştirmeye karar verdim. Kutuyu ters çevirip yatağın üstüne boşalttığımda gözüme ilk çarpan şey yüzük olmuştu. Cameron'un bana evlenme teklifi ederken verdiği yüzüktü. Onu attığımı sanıyordum. Yüzüğü elime alıp dikkatlice baktım. Sanki bütün yaşananlar gözümün önünden geçiyordu. Son ana kadar yüzümdeki sırıtmayla düşünmüştüm her şeyi. Ancak sonra o iğrenç anı aklıma süzüldüğünde yüzüğü hızla aldığım yere fırlattım.

Geçti Darp. Sen onu aştın. Üzülmek yok. Özellikle de o aptal için. Asla.

Kendimi bu şekilde doldurduktan sonra hiçbir şeye tekrar bakmadan komidindeki çekmecelerden birine tıkıştırdım ve çekmeceyi kapattım. Acıktığımı hissettiğimde Alex'in de acıkmış olacağını düşündüğümden onu almak için aşağıya indim.

Ashton ve Alex koltukta oturmuş televizyon izliyorlardı. Biraz yaklaşınca bunun Alex'in vazgeçilmez çizgi filmi olduğunu gördüğümde kıkırdadım. Ashton sesten olsa gerek bana döndüğünde gülümsedi. Bende tekli koltuğa oturduğumda Alex hala beni fark etmemiş televizyona odaklanıyordu.

"Yemekte rosto ve patates püresi hazırlatıyorum."

Soru sorar gibi bana baktığında başımı salladım. Zaten yemek yapamayacak yorgundum. Az önce olanlardan sonra zaten kafam pek bir şey almıyordu. Çok geçmeden masaya oturduk. Alex'i yedirirken bir yandan da kendi karnımı doyurdum. Ashton bir şey düşünüyor gibiydi. Kendini kapatmış ve önündeki yemekle oyalanıyordu. Bu davranışı dikkatimi çekse de onu kendi halinde bırakmaya karar verdim. Yemekler gittiğinde Alex ısrarla dondurma yemek istediğinden dışarı çıktık. İzin zamanlarım fazla olmuyordu. Bu yüzden Alex'le baş başa vakit geçirmek bana iyi gelecekti eminim.

Dondurmaları aldıktan sonra sahilde yürümeye başlamıştık. Koşan Alex'in arkasından bakıp bir yandan da tekrar yüzüğü düşünüyordum. Kafam allak bullaktı.

O sırada kafamı Alex'in olması gereken tarafa çevirdiğimde olmadığını gördüğüm an kalbime inme iniyordu. Etrafa iyice bakınıp hızlı adımlarla olduğum yerde ilerlediğim halde yoktu. Midem çalkanlanırken kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. O anda onun kucağında gelen oğlumu gördüm. Önce gelen bir rahatlamanın ardından hafif bir endişe kaplamıştı beni.

Ona rastlamaktan gerçekten sıkılmıştım.

"Darp."

Tok sesi kulaklarıma ulaştığında yutkundum.

"Artık konuşacağız."

İkinci kitapta bölümler kısa olacaktı biliyorsunuz o yüzden umarım bana kızmazsınız. Her neyse uzun zamandır ortalarda yoktum. Hatta bunu bile o kadar bölük pörçük yazdım ki. Neyse umarım beğenirsiniz. Ve ilk kitap bayağa bir okunma almış. Arkadaşımla iddiaya girdim ve dedim ki 100K oluruz. Karşı çıkınca da bayağa hırslandım. O yüzden size güveniyorum bir tanecik okuyucularım.

Yeni bölümü elimden geldiğince kısa zamanda atmaya çalışacağım. Bölüm duyurularını profilimde yapıyorum haberdar olmak için beni takip edebilirsiniz.

Profilimdeki Calum fanfic kitabına da bakabilirsiniz.

Yorum ve vote yapın da göreyim hala kimler benimle.

Sizi seviyorum.

Ve bu yoruma sizden bir fikir bırakmanızı istiyorum. Böyle eğlenceli fanfic dışında güzel bir kitaba başlasam yanımda olur musunuz? Ne düşünürsünüz?

Hepinize iyi haftasonları..

MY WP SURPRISE | Cameron DallasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin