Odamın penceresini açtığımda yağmurlu bir havayla karşılaştım. Kafamı camdan çıkarmamla başım sırıksıklam oldu.
- Merve kapat camı bugün hava yağmurlu şemsiyeni almayı unutma .
- Çok güzel değil mi abla?
- 20 yaşına geldin bu huyundab hiç vazgeçmedin.
Gülüştük.Ablam benden 3 yaş büyük. Tavırlarımızın farklı olduğu gibi arkadaş çevremizde farklı. O bir şirkette asistan ben ise 1 üniversitede oğrenciyim. Babam bir tekstil fabrikasıbda müdür annem ise ev hanımİ....
Kahvaltıya oturduğumuzda babamın sofrada olmadığını farkettim yine erken kalkıp işe gitmiştir diye düşündüm. Ablam zeynep bugün şirkete yeni gelecek patrona başarılı görünmek için son projenin kağıtları arasına dalmış kahvaltıyı unutmuştu.
Canım birşeyler yemek istemiyordu.
- Merve yesene kızım bak yarım saat sonra okula gideceksin
- Aç değilim anne
Annemin yanağına bir öpücük kondurup odama kapandım.
Ne giyecektim ben şimdi?
Kızlar son mode ceketlerle bluzlarla..... Her neyse dolabımdan annemle bir zamanlar beğenerek aldığım fakat modası geçmiş ispanyol paça pantolonumu çıkardım ve yanına bordo renkte ki kazağımı kombin yaparak hızlıca hazırlandım. Makyaj malzemelerimin bulunduğu komidine yönelip biraz pudra birazda rimel sürüp hazır olduğumu hissedip siyah kabanımı giydim. Upuzun siyah saçlarıma ütü vurmayı düşündüm sonra yağmurlu havanın şiddetlendiğini farkedip vazgeçtim.Off bugün okula gitmeyi düşünmüyorum aslında....
Telefonuma mesaj geldiğinde pek umursamadım çünkü mesaji atan beni dünden beri arayan üniversiteden arkadaşım pınardı.