AÇIK MAVİ

16 13 3
                                    

  Bugün tam bir hafta oluyor. Gidişinden bu yana koskoca nalet bir hafta.

  Her günü ayrı bir kabullenişi barındıran bir haftada gelenler gidenler başın saolsunlar yerlerini hızlıca almışlardı.

  Odamdan çıkmak istemiyordum. Acıyan gözler görmek istemiyordum.

  Bir ara mevlüd için aşağıya inmiştim. Dualardan sonra kalkmak istemiştim ama bacaklarımın feri kesilmişti sanki. Öylece kalakalmıştım yerimde.

  Kızıl saçları örttüğü dantelli şaldan çıkan kadın fısıltıyla yanındaki orta yaşlı güzel bir bayanla konuşuyordu. Dinlemek huyum değildir ama.. Zaten ben dengeli bir insan değildim.

"Ayy yazık çocuklara daha küçükler kız Figen "dedi  genç kadın.

"Çocuklar büyür canım. Yarın evlenip giderler Kemal beye yazık. Adam yanlız kalacak. Kolay mı? Gencecik dul kaldı."dedi kızıl saçlı.kadın.

"Doğru diyorsun Figen. Dur bakalım ortalık biraz durulsun buluruz ona birini."dedi.

  Nereden geldiğini bilmediğim bir güç bedenime hücum etmişti. Duramazdım,durmadım. Hızla ayağa kalktım. Kızıl saçlarını kökümden yolmak istiyordum.

"Sizin derdeniniz ne ha? İnsanların acısına ortak olmaya geldiniz güya. Annem öldü benim annem! Defolun."bağırıyordum "Defolun gidin. İyrenç kelimelerinizi de alın gidin yoksa ben atarım."

  Kadınlar birçok şey homurdanıyorlardı. Duymuyordum. Öfke kalbime kadar işlemişti. Kadınım kolundan tutup çekiştirmeye başladım.

Tanıdık simalardan bazıları araya girdi. Bir köşeye çektiler beni. Su verdiler. İçemedim.
Bedenime dokunan yabancı eller... tiksindim onlardan. İnsan olan yanımdan tiksindim.
O günden sonra odamdan çıkmadım.

  Berra bugün yok. Yetimhanede kalıyor. Her zaman gelemiyor. Akıllı bir kız notları de hep yüksek. Zaten özel lisede burslu okuyor. Devamsızlık yapmaması gerekiyor yani. Çoğu zaman onu kıskanmışımdır. Kötü anlamda kıskanma değil bu. Özenmek diyelim.

  Benim aksime esmer olan tenini,düz saçlarını hep sevmişimdir. Karnelerine faha çok özeniyorum ama. Benim de derslerim iyiydi ama hiç bir zaman çok çalışkan olmadım. Ders çalışmanın hayalleri açan anahtar olduğuna inanmıyorum.

  Kalktım yataktan. Oturdum ve ayaklarımı yataktan aşağı salladım. Komidinin üzerinde doktorun verdiği sakinleştirici ve bir kaç ilaç daha vardı.

  Hiçbir şey yiyemiyorum. Üzüntüm mideme vurdu. Burnuma gelen bütün kokular midemi bulandırıyor.

  Ayağa kalktım ve odamdan çıktım. Adımlarım yavaşça koridorda ilerlemeye başladı.
Annemin odası benim odamın çaprazında. Odanın kapısının önünde durdum ve kulbu çevirdim. İçeri girdim. Bir an annem oturduğu yataktan dönüp bana bakacakmış gibi hissettim.Yürüdüm ve yatağa oturdum.

  Kahverengi tonlarında dolap,makyaj masası ve yatak vardı. Büyük pencerenin önünde koyu kırmızı puantiyeleri olan bir koltuk ve küçük bir masa..
Sade büyük bir oda.

  Çarşaflar değiştirilmiş. Yine de annemin kokusu alma umuduyla yastığı avuçladım ve burnuma götürdüm.

  Annemin kokusu..yataktan silinmemişti. Çiçeksi kokusu tazeliğini koruyordu. Midem bulanmaya başladı. Sinirle kaşlarımı çattım. Her kokuya vücudum tepki veriyordu. Ama bu kokuya vermemeliydi. Bu annemin kokusu.

  Kızgınlığım artmaya başladı. Kokuyu her içime çekişimde midemin bulantısı büyüdü. Kusmaya meylettim. Aniden gelen öğürme isteğiyle yastığı yatağa attım ve elşmş ağzıma kapattım.

BAKIŞLARINDA SEPYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin