Kendi hayat hikayemi anlatacağım.
Küçük bir kasabada yaşıyorum, bilirsiniz küçük yerlerde hayat bir o kadar zıpır, ve bir o kadar da kolaydır. Tacize uğradığımda henüz 4 yasındaydım. Hem de babamın iş yerinde 'ah babimin oğlu' dediği kişi tarafından. Başıma gelen şeyin adının "taciz" öldüğünü bile bilmiyordum. Hem küçük oluşumdan, hem de adını bilmeyişimden dolayı yıllar boyunca hiç kimseye hiç birşey söylemedim..
Çok yakın bir kız arkadaşım vardı. Kendisiyle 4 yaşından beri arkadaştık, komşumun kızı, dindar bir annenin tek evladıydı. Onun da babası hakkında tacizci diyorlardı, fakat bunu annesi de, kendisi de bilmiyordu. Bir gün onlara gitmek istedim, annem yollamadı.
Ben, niye yollamıyorsun? diye sordum. Annem - "seni korumak için yollamıyorum" diye bir cevap verdi ve o an tacizin ne demek olduğunu anladım. Sadece 8 yaşındaydım. O küçük yaşıma rağmen kendi kendime çok ağladım, çok düşündüm.
Okula giden bir çocuktum ve ister istemez zamanla umursamamaya ve bu meseleyle yaşamaya alışmaya başladım. Arkadaşımla birlikte 1. sınıftan 8. sınıfa kadar hep aynı sınıftaydık. En yakın arkadaşım ve sırdaşımdı. Bir gün 8. sınıfa giderken açtım ağzımı yumdum gözümü ve bu meseleyi anlattım. 3 kişi takılıyorduk.
Onlar bana destek oluyordu ve paylaşınca rahatlamıştım.. Daha sonra hayatımıza başkabı arkadaş girmişti, bir erkek ve ona aşık olmuştum Ve bunu diğer iki kız arkadaşımlada paylaşmıştım. Daha sonra benim o çocuğu sevdiğimi bile bile benden gizli onunla çıkmaya başlamış. İster istemez sinirlenip hesap sordum, aldığım cevap kan dondurucuydu;
Çok büyük bir sırrım var, onunla çıkmak beni rahatlatıyor o yüzden lütfen birşey deme
dedi. Ben de iyi bir arkadaş olarak hiç birşey demedim ve gözümün inünde aşk yaşamaya devam ettiler. Bu süre zarfında sırrın nedir diye onu zorladım, aldığım cevap kan dondurucuydu;
Kısa bir süre önce tecavüze uğradım,ve hamile olma ihtimalim var
dedi. Ona yardımcı olmaya çalıştık, çok çaba harcadık. Ama bir arkadaşımız gidip bu meseleyi yaydı. Sonra ben, benim meselem de yayılır diye çok korktum ama Allah'a şükür hala bile tık yok. Arkadaşımı bu meseleden kurtarmak için ablamdan yardım bile istedim. O da yardım edebilmek adına gidip anneme söylemiş. Annem de gidip arkadaşımın bir akrabasına "yardım edin kıza" diye anlatmış ve mecbur kalmıştı.
Sonra bunu duyan akrabaları arkadaşımın sevgilisiyle kendi işlediği bir hata
Öyle birşey yok, yalan atmışlar
dedi ve az kalsın adımız iftiracıya çıkıcaktı. Sonra biz itiraf et diye zorlayınca o da bir taşla iki kuş hesabından üvey (babadan kardeş ve öksüz) abisine, hem de evli ve çocukluydu iftirayı attı. Şimdi abisi hapiste ve bunların yüzüne kimse bakmıyor. Annesi de kendi kızının tarafında durdu ve aynı zamanda bizi hamilelik meselesinde iftira atmakla suçluyor.olduğunu bile düşündü, sonra arkadaşıma sordular ve o da ;
Meğersem o çok üzüldüğümüz kız, sırf "Aşk denilen" b.k uğruna yalan atmış ve attıkça daha çok atmış. Şimdi kendince bu mahalledeki herkese meydan okumaya çalisıyorlar. Beni de kendi batağına çeker diye korkuyorum. Bana da iftira atar bana bunu kimin yaptığını söyler, o kişi de ben böyle bişey yapmadım der ve bu sefer de ben iftiracı olurum diye korkuyorum. Ve ben yalanlayınca diğer bilenleri de şahit yapar ve bu mesele ortaya çıkar diye korkuyorum.
Hiç yere adımın lekelenmesinden ve onun meselesiyle anılmaktan korkuyorum. Üzerinden 6 yıl geçti, kimseye bir şey demediler. Ama ortaya çıkarsa ve kimse benim 4 yasında uğradığım gerçeğini göz önünden bulundurmaz ve ben göz gore göre yanlış anlaşılırsam diye çok korkuyorum.
Okula giderken bazı arkadaşlarım tarafından tehtit edildiğim bile oldu. Benim pek birşeyim yok, ama ileride yapılacak baskıdan dolayı belki de kendimi asıcam ve inanın benim de dan ve diğerlerinden pek bir farkım kalmayacak....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIĞLIK
Ficção AdolescenteARKADAŞLAR UMARIM BEGENİRSİNİZ CÜNKÜ BU YAZİLANLAR GERCEK HAYATTAN ALİNTIDIR